Gecenin sessizliğinde boğulmak nedir biliyormusunuz?Tarifi olmayan bir duygu,tarifsiz bir dokunuş,mecalsiz sözler ve tek bir haykırış tüm sessliği bozmaya yeter.Gecenin yarısı ve bir tek denizden gelen dalga sesleri hakim kulaklarıma.Tek başıma ,yine yalnızım..Bu sessizliği bozmak istemiyorum ama içimden bütün gücümle bağırmak geliyor.Keşke diyorum keşke birde inceden yağmur yağsa sakin sakin.Karanlıklar hep korkutucudur,ürkütücüdür. Fakat şuan da çok masum bir karanlık sanki bana gülümsüyor.Gülücüklerine tebessümle karşılık verir gibiyim.gözlerine gözlerimle bakar gibiyim.korku dolu bir serüvende olsa bu yaptığım o yolda yürümeye razıyım.Karanlık ile birleşen sessizlik müthiş bir geceyi ortaya çıkarıyor. Sessizlik o kadar güzel ki sanki yıllarca hasretim bu sessizliğe. İnsanın benliğini alıyor. Büyülü bir iksir gibi insanın ruhunu alt üst ediyor.Başımı kaldırıyorum ve gündüzün maviliğinden geriye kalan simsiyah bir gökyüzü görüyorum.Tıpkı simsiyah üzerinde beyaz noktaları bulunan bir örtüye benziyor.Gece ilerliyor.Gözlerim uykusuz ama o siyah çarşafta ,yıldızlı bir yastık ile ve bulutlu bir battaniyeyide üzerime çekip uyumak çok isterdim. Fakat üzerimdeki tişört şuanda beni üşütüyor.Ben niye yalnızım diye soruyorum kendime? Daha doğrusu ben yalnızmıyım? Aslında görünüşte değilim onlarca sevenim var,saolsunlar.
Kıyamadıklarım her zaman ayrılar.Ne kadar kızsam bile, bir anlık sinir ile ağzıma gelen söylesem kalbimden asla silemediklerim var.Çok acayip bir duygu,kızıpta bir kalemde sildiklerim ve kızdığım halde silmeye cesaret edemediklerim.Farklı iki tartıda aynı iki ağırlık gibi.Özlediklerimde var özlediğimde..Beklediklerimde var beklediğimde.İnsanlar neden farklı duygularla donatılmış? Niçin düşünceler,inanışlar,davranışlar,tutkular en önemlisi gözlerdeki parıltı neden farklı farklı anlamlar taşıyor.İnsanların yaşamasının en önemli nedeni olan organın adını''kalp'' diye genellemişler.Ancak her insanı o kalbe layık görememişler.?Çok zor heralde kalbin atışına sahip çıkmak.Neşeyle,güvenle,aşkla,sevgiyle,yaşama ve yaşatmak ümidiyle atmasını sağlamak çok zormuş heralde.?Geceler benim bildiğim hep karanlıktı onu aydınlatan bizleriz. Yalnızlığı öğrendim geceden.Sevdiklerimin gece kadar siyah olmadıkalrını fakat yıldızlar gibi her zaman parladıklarını öğrendim.Sevdiklerimin gece gibi umutsuzca kara bir perdeye bürünmediklerini öğrendim.Aksine onların hep birer gün ışığı olup beni aydınlatmaya çalıştıklarını öğrendim.Değer ve kıymet bilebilmek çok önemli.Belki geç belki erken ama asıl önemli olan değer biçmenin farkında olabilmek.Nasıl ki güller yeşerebilmek için bahara ihtiyaç duyuyorsa , insanda yeşerebilmek için sevgiye ihtiyaç duyar.Kardelenler nasıl soğuğa göğüs gerebiliyor sanıyorsunuz.Tabiki yaşama sevinci ile...Gün ışıgı görme sevinci ile kar'ı delip hayata bağlanıyorlar. Her zaman gül üzerindeki diken olup insan eli kanatmaktansa, kar alıtındaki kardelen olup gün ışığı görme azmi ile yaşamayı tercih etmeniz dileğiyle.