İnsanlığın hangi filizi köreltilmek istenmişse, tersine o filiz daha gür büyümüştür. -Freud |
|
||||||||||
|
Ama ya olsaydı? Çocukluğuma dönebilirdim belki de. Çünkü en çok mağlubiyeti orda yaşadım herhalde. Çocukken küçük çın çınlı bir arabam vardı. Babam almıştı. Onun alınış hikâyesi hala belleğimde. Küçük ve kırmızı. Bazen küçük şeylerle mutlu olur ya insan. Öyle bir şey. Babamla ilk defa uzun yolculuk yapmıştık. O küçük kasabayla karşılaştırdığımda burası cennet gibi geliyordu. Tarif edilemeyecek derecede güzel. Çocukluğun verdiği heyecanla zıplamaya başladım olduğum yerde. Karşımda koskocam berrak bir deniz. Güneşin batmasıyla beraber inen turuncu renkle iş birliği içinde. Birden babamın terlemiş elini bıraktım. Koşmaya başladım. Denize doğru koşmaya. Sonsuz bir özgürlük hissediyordu bedenim. Saçlarım rüzgârdan uçuşuyordu. Sağ elimi genelde daha fazla kullanırdım. Sağ elimi kaldırdım ve gözüme değen saçarı çektim. Tam o anda karşıdan bir araba geliyordu. Şaşkınlıktan tutuldum. Arabanın karşısında ne ileri gidebiliyorum ne geri. Araba hızlıca geçti. Az önce önünde olduğum arabanın şimdi altındaydım babam kucağına aldı beni. Hüngür hüngür ağlıyordu. Hemen hastaneye götürdü. Babamı hiç bu kadar çaresiz görmemiştim. Ve gözlerimi açtım. Bir hastane odasındayım. Vücudumda bir hafiflik var niyeyse. Doğrulmaya çalıştım. Üzerimdeki çarşaf yere düştü. Ve bir bacağım yoktu. Garip bir duyguydu. Bir bacağımı kaybetmiştim. Henüz küçük bir kız çocuğuyken. Ağlamaya başladım. Ben ağladıkça babamda ağlıyordu. Evimizin en üst katı. Benim odam. Küçük sığınağım. Bizim sokak oradan olduğu gibi gözüküyor. Çocuklar orada oyunlar oynuyorlar. Oynayamıyorum. Olsun. Oynamış kadar oluyorum. Dayanmalıyım. Taşıyamayacağım bir yük değil bu. Babam benden sonra kendini iyice içkiye vurdu. Galiba kendini suçluyor. Hem içiyor hem ağlıyor. O ne yapabilirdi ki? Bu yaşanması gereken bir şeymiş ki yaşandı. Hep pembe dizilerde ki gibi yaşayacağım diye bir şey yok. Ben ilk te değilim. Benim gibi tanımadığım ama aynı kaderi paylaştığımız birçok insan var. Babamla konuşamaz oldum. Sadece içiyor ve yatıyor. birşey söyleyeceği zaman başını eğiyor ve konuşuyor. Yüzüme bakamıyor sanki. Odamdayım. Dışarıda çocuklar gülüşüyorlar. Garip bir gün üzerimde bacağım geri gelmiş gibi bir ağırlık var. Ruhum odanın içinde sessiz çığlıklar atıyor. Bir ses duyuldu. Evet, patırtılı bir ses. “Baba” diye bağırdım ama babam cevap vermedi. Aşağıya yalnız inemiyorum. Hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim. Tekrar bağırıyorum ve tekrar. O çaresizlikle attım kendimi yere. Sürüklene sürüklene indim aşağıya. Babam yerde. Etraf başından akan kanlarla adeta yıkanmış. Elinde bir rakı şişesi. Sofra yerde. Ağlamaya başladım içim çıkana kadar ağladım. Ertesi gün babam toprağa girdi. Arkamdan sandalyemi iten komşumuz meral hanım. Babamın mezarına bile oturamıyorum. Mezar taşına dokunamıyorum. Sandalyem müsaade vermiyor. Tekerlekleri o kadar büyük ki. Erişemiyorum. Annemi de yıllar önce kaybetmiştik. Artık sandalye mahkûmu, annesiz, babasız bir kız çocuğuyum. Ne yalan söyleyeyim buna da “olsun, dayanamayacağım bir acı değil” diyemiyorum. Sandalyemde oturmuş gün sayıyorum. Sandalyeme oturmuş ölmeyi bekliyorum. Ölmeyi ve bir an önce onlara kavuşmayı…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © irem turgut, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |