..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ama gene de dünya dönüyor! -Galilei
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sanat > Murat Kayali




6 Mayıs 2010
Kağıttan Evlerde Yaşayabilirmiyiz?  
Murat Kayali
Paradoks olan ne? Eğer beni gerçekten seviyorsan,şimdi kendini bu uçurumdan atarsın. Attım gitti. Atmamak paradoks olurdu, hem sev hem de ispatlayama, olmaz! Paradoks sözcüğü benim en sevdiğim sözlerden bir tanesi. Eski yunancada dóxa sözcüğünden kaynaklanır ve aynı kökenli dógma sözcüğünün taşıdığı anlamı içerir. Düşünce-Ön yargı-İnanç demektir. Pára - karşı anlamına gelir.İki sözcük birleştiğinde paradoks ortaya çıkar. Paradoks yani kökleşmiş inanışlara aykırı olarak ileri sürülen düşünce.


:AGBI:
Paradoks olan ne?
Eğer beni gerçekten seviyorsan,şimdi kendini bu uçurumdan atarsın.
Attım gitti. Atmamak paradoks olurdu, hem sev hem de ispatlayama, olmaz!
Paradoks sözcüğü benim en sevdiğim sözlerden bir tanesi.
Eski yunancada dóxa sözcüğünden kaynaklanır ve aynı kökenli dógma sözcüğünün taşıdığı anlamı içerir. Düşünce-Ön yargı-İnanç demektir.
Pára - karşı anlamına gelir.İki sözcük birleştiğinde paradoks ortaya çıkar.
Paradoks yani kökleşmiş inanışlara aykırı olarak ileri sürülen düşünce.

*“Sen kafa çelmelemekten başka hüneri olmayan bir (paradoks) ustasısın!”

İnsanlar ve yaşam paradokslarla doludur. Davranış biçimlerimizi paradoks bir şekilde yaşam biçimimize göre ayarlarız. Örneğin bir insanğ manipüle etmek
(manipülasyon-1. Yönlendirme. 2. Seçme, ekleme ve çıkarma yoluyla bilgileri değiştirme. 3. ekon. Varlıkları yapıcı, açıklayıcı ve yararlı bir biçimde kullanma işi.) istersek paradoks bir planla başarğya ulaşabiliriz.
Mark Twain´in bir hikayesini günümüz insanğna uyarlayarak bunu size anlatabileceğime inanıyorum.

Ahmet bahçe korkuluklarını boyamak zorundadır.
Bu çok can sıkıcı ve ceza niteliğinde bir iştir.Üstelik bir de aklında ona eziyet eden bir şeyin olmasıdır. Bütün arkadaşlarının tatil yapmaları, er veya geç onlar buradan geçecekler ve kendisiyle alay edip ona güleceklerdir.
Ahmet umutsuz bir durum içinde bulunmaktadır.
Daha fazla düşünmesine firsat kalmadan, arkadaşı Zeki yanıbaşında beliriverdi.
Ahmet´in arkasına dikilip homurdanmaya başladı.
- Demek ki seni cezalandırdılar!
Ahmet birşey duymamış gibi yaparak, titiz fırça darbeleriyle, bir ressam gibi çitleri boyamaya devam etti.
- Ben yüzmeye gidiyorum,sana da gel derdim ama görüyorum ki işin var!
Ahmet bir uykudan uyanırmışçasına dalgın bir şekilde cevap verdi.
-Aaa Zeki sen!
-İş mi dedin, ne işi?
Ahmet yaptığından büyük bir zevk alıyormuşçasına, Zeki´nin gözlerinin önünde
fırçasını indirip çıkarıyordu.
Zeki daha fazla dayanamayıp sordu.
- Bende biraz yapabilirmiyim?
-Bana torbandan bir elma verirsen tabii ki yapabilirsin.
Zeki, karşılığında değerli birşey istenen bir işin değerli olup olmadığını fazla düşünmeden bunu kabulleniverdi.
Bu arada diğer çocuklarda arka arkaya çitin önüne yığılmaya başlamışlardı.
Herbiri fırçayı eline almak istiyordu. Ahmet yarattığı arz ve talep olayından bir hayli memnun, ceplerini iş karşılığı aldığı cam bilyeler,sakızlar,artist resimleriyle
dolduruyordu. Öğlenden az sonra, pırıl pırıl boyanmış çitler güneşte parlıyordu.
Ahmet kiraladığı fırçasının karşılığında aldıklarıyla hayata dair bir şeyi bugün öğrenmişti.Bu onun bütün hayatı için geçerli olacaktı.
Size ceza görülen işleri, siz büyük bir memnuniyetle yerine getirin.
Yaptığınız işten acı çekmek yerine zevk aldığınızı gören insanlar buna imrenecektir ve bu işi kendisi yapamadığı için hayıflanacaktır bile.
İnsan hep kendinde olmayan ve kendi yapamadığı şeylere imrenir.
Bu böyle.
Patates havyar kadar az olsaydı o zaman patatesin fiyatı havyar kadar olurdu.

İnsanlar çelişkilerini içlerinde taşırlar.Çelişkilerini yok etmek isteklerini de.
Bu da çeliskinin kendisi demektir.
İnsanlar ve yaşam paradokslarla doludur.

Şiirler yazıyor ve resimler yapıyordum evvel zamanlarda.
Etrafımdaki insanlar bana bu boş işlerle uğraşmamamı söylediler.
Yazdıklarımı benden başka kimsenin okumayacağını ve o sacma sapan resimleri kimsenin almayacağını söylediler.
Ben cezami seve seve çektim ve çekiyorum.
Şimdi elimdeki kalemi görmek isteyenler,benim de fırçamı kiralamak isteyenler var. Keşke senin gibi yapabilsem ben de diyenler var.
Ödediğim bedelden bir haberler.Gözlerini gülücüğüm boyamış, onlar da böyle kolay ve böyle memnun gülümsemek istiyorlar.

Ben kağıttan evlerde yaşadım ve böyle yaşamak daha güzel dedim.
İnanmadılar.
Şimdi tuğlalarını veriyorlar bana ve soruyorlar; biz de kağıttan evlerde yaşayabilirmiyiz?

**“... yavaş yavaş bu davayı başaracağız. Bir “paradoks” gibi görünür ama, hakikatin ta kendisidir.”

Hepimiz kağıttan evlerde yaşayabiliriz...






*Necip Fazıl Kisakürek-Aynadaki Yalan.16.
** Peyami Safa-Osmanlıca Türkçe-Uydurmalar

Murat Kayali






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yaşadığım Aşk Soluk Alıp Veriyor İçimde,
Bu Gece Bir Düş Kurmasam da Olur
Nazım´ın Saman Sarısı´ndan
Bugünlerde Bana Aşk Anlatılıyor
Cehennem Annelerin Dilinin Altındadır
Aşk ve Yabandomuzu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Poşumda Yüreğinin Kokusu Kaldı [Şiir]
Aşk Uçurumları [Şiir]
Avucumda Kendi Söylediklerim [Şiir]
Saklısındayım Aşkın [Şiir]
Bu da Benim İnsan Kusurum [Şiir]
Güle Benzer Bir Avuç Külüm [Şiir]
Kalp Üstüne Kalp Konur Mu? [Şiir]
Tekrar Geldim Tekrar Gidiyorum [Şiir]
Aşk Yükleniyor; Lütfen Bekleyiniz… [Şiir]
Fil ve Kelebek [Şiir]


Murat Kayali kimdir?

Ressam / Yazar. Murat Kayali, 1963 Bursa doğumlu. Almanya’nın Radolfzell Am Bodensee şehrinde yazın ve resim çalışmalarını sürdürmekte. Frankfurt’ta Ambiente Sanat Fuarı dahil, çesitli şehirlerde yirmiyi aşkın kişisel sergileri açıldı. Şiir yazmaya seksenli yıllarda, ilk olarak Tarık Buğra’nın, Tercüman gazetesindeki şiir köşesinde başladı. Zaman içinde çeşitli sanat-edebiyat dergilerinde şiirleri yayınlandı. İlk Öyküsü, “İstasyonun Arka Yakası” almanca olarak 1991 yılında, Dortmund İnternasyonal Danışma Merkezi tarafından, otuz yıllık göç dolayısıyla çıkarılan okuma kitabında almanca olarak yayınlandı. 1996 yılında, ilk dönem şiirlerini “Gökkuşağının Altından Geçerken” isimli şiir kitabında topladı. Aynı isimli şiiri, Mısra dergisi-Yılın Şiiri 1996 seçildi. Sanal ortamda çalışmalarını www. artkayali. de adresli sitesinde sunuyor. Kendisiyle yapılmış söyleşiler, www. almancilar. de ve www. kozmopolit. de sanat dergilerinde yer almakta. Başta İzedebiyat olmak üzere, çeşitli sanal edebiyat sitelerinde şiirlerini paylaşmakta.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Murat Kayali, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.