..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ölümden önce yaşam var mı? -Duvaryazısı
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Soyut > Derya Karakoyun




31 Ağustos 2002
Sabit hikaye-Döngü  
Derya Karakoyun
Odamda kulaklarımı dinlendirdiğim bir anda, sabit bir sesle sarsılıyorum. Tak-tak-tak... Sabit aralıklarla devam eden seslere katlanamıyorum. Salt bu sebepten başucumda saat barındıramadım uzun zamanlar. Şimdilerde bu takıntıyı yok etmek için tiktaklarla


:CHAD:
SABİT HİKAYE-DÖNGÜ

Bu bir hikaye. Şarkı yazıp da “bu bir şarkı değil” diyenlerden değilim. Hikaye...evet. Peki,nereden başlıyor?
Odamda kulaklarımı dinlendirdiğim bir anda, sabit bir sesle sarsılıyorum. Tak-tak-tak... Sabit aralıklarla devam eden seslere katlanamıyorum. Salt bu sebepten başucumda saat barındıramadım uzun zamanlar. Şimdilerde bu takıntıyı yok etmek için tiktaklarla boğuşarak uyumaya çalışıyorum. Ben bu fikirlerle oyalanırken şu “taktak” yine sinirlerimi uyarıyor. Kalkıp, hole çıkıyorum. Holün diğer ucunda, sandalyenin üzerinde bir adam görüyorum. Damarlarım çekilerek sese yaklaşıyorum. Elindeki ağır metali bir ileri, bir geri götürüyor, her defasında diğer elindeki çiviye ulaşacak şekilde. Her darbede kafam yarılıyor. Arkamı döndüğümde, aynadaki yansımam kafamın kanadığını söylüyor. Yanımda, hemen burnuma teğet bir duvar var ve ben kafamı oraya vuruyorum. Adam yok ortada ve mekan değişik. Bir kadın yaklaşıyor elinde paketlerle... Pamuk sabit aralıklarla kafama dokunuyor. Kadının yüzüne bakıyorum; pamuğa bakıyor. Gözlerinde beyaz bir lekenin gidip geldiğini görmek ilgimi çekiyor. Arkamı dönüyorum. Geniş bir tarlanın ortasındayım, lapa lapa kar yağıyor. İnsanlar var çevremde; koşan, atlayan, zıplayan. Kar taneleri sabit aralıklarla düşüyor tarlaya. Bazı çocuklar kardan adam yapıyor, bazılarıysa yüzükoyun yatmış kar yiyor. Dişlerim ağrıyor. Arkamı dönüyorum. Bir adam alnını kırıştırarak ağzımın içine eğiliyor. Elindekiyle dişimi bir sağa bir sola döndürüyor, sabit. Canım acıyor önce. Sonra da başım dönüyor, kerpetenle aynı yönde. Arkamı dönüyorum. Etrafım kayarak çekilmiş fotoğraf gibi , her şey kayıyor. Dönüp duran bir aletin içinde oturuyorum. Az kişi var benimle birlikte ve yüksekteyiz. Hep aynı yerde dönüşümüz canımı sıkıyor. Aşağıya bakıyorum kayan karelerde. Topluluk, bizi izliyor. Arkama bakıyorum. Topluluk hep bir ağızdan bağırmaya başlıyor. Önümde bir ip ve tabure, iki yanımda iki adam var. Tabureye çıkınca daha bir yükseliyor sesler, her şey hemen bitsin istiyorum, bu gürültü kanımı donduruyor. Sağımdaki adam ipi boynuma bağlıyor.Saçlarım sıkıştı. Diğeri yardım ediyor; şimdi rahatım. Tabureyi geri götürdüklerinde insanların gözlerindeki merakı görmek beni heyecanlandırıyor. Arkama bakıyorum. Kalabalığa karanlık ekleniyor. Ben sakin ve sessiz yerimde oturuyorum. Sahnede ön tarafta duran bir kadın bağırıyor, yanı başındaki koro sabit aralıklarla eşlik ediyor. Dayanıyorum. Oyalıyorum kendimi... Bir süre sonra ben de bağırıyorum.2-3kişi dışarı atıyor beni. Arkamı dönüyorum. Dışarısı çok güzel; çiçekler parlak, kuşlar ötüyor, insanlar gülüyor. Karşıya geçmek için trafik ışıklarına doğru yürüyorum. Önce sarı, ardından kırmızı yanıyor araçlara. Bekliyorum. 3 dakika sonra yine aynı şeyler oluyor. Bir 3 dakika daha, bir daha...Hep aynı! Lambaya tırmanıp, taşla vuruyorum camlarına. İnsanlar bakıyor. İşim bitince, karşıya geçip, arkamı dönüyorum. Karşılıklı duran iki adamın etrafını çocuklar sarmış; adamlar tartışıyor, çocuklar gülüyor. İki adam da işlemeli kıyafetler giyiyor, birinin eli de sürekli çenesinde duruyor. Biri ileri adım attığında,diğeri geri gidiyor; biri öne eğildiğinde,diğeri geri eğiliyor. Kahkahalar eşliğindeki ileri geriler bitmek bilmiyor. Çocuklar için dayanıyor, arkamı dönüyorum. Görmüş geçirmiş, yaşının hakkını vermiş bir ninenin dizinin dibinde oturuyorum. Anlattıklarını satırı satırına aklıma yazmaya çalışırken, bir satırda takılıp kalıyorum.
“hayat sabittir, her şey sabit ve döngüdedir. Neyden, nasıl kaçacaksın?”
Sabit olarak, 5 saniye arayla 3 defa “evet” diyorum. Rahatsız olmadım; damarlarım, midem rahat. Hayat bir döngü diyorum. Sabitlik geçiciymiş demek. Sadece, sabret.





.Eleştiriler & Yorumlar

:: zaman
Gönderen: Mustafa Dölek / istanbul...
28 Haziran 2004
bazen çok uzun sürer, bir döngüye kapılıp başladığın noktaya dönmek.

:: Öyle işte.
Gönderen: Nida / İsatanbul
1 Eylül 2002
Bildiklerini dedi, yüzleştir hayatla. Öyle bir Derya\'ya düşürdün ki. Tebrik ediyorum. Kısa ve dans edilmiş kelimeler. Hacivat ve Karagöz... ...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayatıma Giren Üçüncü Süper Erkek... [Deneme]
Bir Kitabı Tekrar Okumak [Deneme]
Küçük Kız [Deneme]
Hayranlık [Deneme]
İstisnalar Kaideyi Bozmaz [Deneme]
77'lik Öğrenci [Deneme]


Derya Karakoyun kimdir?

Ruhumu bir şeyler dürtüyor, midemde zıplayan küçük canavarlar var. . en son ellerimin titremesiyle sarsılıyorum. Dolmakalemime sarılınca bitiyor sancılarım. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Mario Levi,Albert Camus,Montaigne,Cemil Meriç,Metin Altıok,Mevlana


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Derya Karakoyun, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.