Doğaüstü henüz anlayamadığımız doğal şeylerin adı. -Elbert Hubbard |
|
||||||||||
|
Ah Caliban çok acımasızsın dostum; görmüyor muyum sanıyorsun karanlıklarıma saldığın ateş böceklerini, duymuyor muyum sanıyorsun suskunluklar ülkesine yolladığın hüzünlü çığlıkları, ah Caliban aziz dostum kokusunu almaz olur muyum hiç yüreğindeden toplayıp da toprağıma düşürdüğün kırmızı karanfillerin. Ama o denli çok şey var ki burada bilmediğin bilemediğin, bu nedenle kızmıyor kızamıyorum sana. Sen de pekala biliyorsun ki yapraklarımı kemiren tırtıllardan kurtulabilecek gücü bulabilse idim kendimde kökümü söküp yıllardır bana can veren topraklarımdan kapı kapı dolaşmaya başlardım silmek için insanların yüreğine yuva yapmış is lekelerini, damrlarımdaki ışıklardan ördüğüm toz bezleriyle. Yollara koyulurdum Caliban, ah aziz dostum, bir ezgi bulabilmek için sevişen yıldızların iç parçalayan ağıtlarına. Eğer ben kurban etti isem saçlarımın arasında büyüttüğüm çiçekleri akarsuyun aynasında ağlayan ay ışığına, göz yaşınadönüştürdümse eğer kalbimin arı suyunu bir esintilik ömrü olan gelincik yapraklarının susuzlupuna, gözlerinde gükkuşağı taşıyan gelecek kokulu çocuklar içindi, sevgilim içindi Caliban, bakışlarımdaki yorgun bulutları gözlerinde dinlendirdiğim kadın içindi. Ne acıdır ki beceremedim Caliban ne sevmeyi ne sevilmeyi beceremdim, elime yüzüme bulaştırdım dostum, garip ama gerçek; beni sevenleri ben kırdım, benim sevdiklerim de beni kırdılar ee etme bulma dünyası. "Yaşamak Bir Sanattır" demiş adamın biri ve ben o saat anladım kihiç bir zaman yi bir sanatçı hatta sıradan bir sanatçı bile olamayacaktım, yaşamayı öğrenemeyecektim dostum ama ölümü öğrenmek o denli kolay ki sakın öğrenmeye kalkma hadi söz ver bana Caliban söz ver, bu yana gelmeyeceksin beni bekleyeceksin tamam mı dostum. Ben mi? Çiçekler saksılarını, balıklar akvaryumlarını, sanıklar sandalyelerini kırdığı gün, cellat cellatlığından utandığı ve söz sırası bende dediği gün suskunluk dönmüş olacağım inan. Bekle beni Caliban. Prospero
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bekir Öğretici, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |