Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Kayboluşların arasına kattık güzelliklerimizide Her yok oluşun başlangıcı hayallermizde ki izler Nağmeler etten duvar varmaz bana Çığlıkların, haykırışların adını koymaya çalışıyorum zamanda Bak yine o beste dudaklarımda Aşığına dökülmüş aşk mısralarının arasında en güzel solo parça YALNIZ'lık kayıp bir zaman aradım hatıratlarım arasında En özel anların kart postal sonbaharlarına ulaştım arşivimde Eylül'ler, Ekim'ler Kasım'lar geçirdim Aralıklarından yaprakları saydım umarsızca saatlerce oturduğum balkonda yere savrulmuş sarı sıcak yaprakları her bir toz zerresine adını kazıdım diyar diyar, ülke ülke , toprak toprak gezsin diye Kafiyeler, uyaklar, tamlamalar, zamirler, yüklemler Hiç biri değmedi düşlerimden akan mısralara Özgün oldum kendi adıma Özgürlüğümü yaşamak adına Kimin gücüne gider böyle zamansız haykırışlarım Kim alınır üzerine her bir kelimeyi bilemem bilmekte istemem Ben akıtırım düşlerimden sarkan bal damlalarını zamansızca sen ister oku ister okuma Umrumda değil ayrılıkların acısı Hazzımı yaşamak benim de hakkım şimdi Yaşama hazzımı Sevinçlerimi Haykırışlarımda ki mutlulukları Sağ'a Sol'a sövüşmelerimi Nasıl oluyoru bilmeden küfürleşmelerin diğer adını icadımı kutlamalayım şimdi Çalmasa yine Kazım Tsira diye Belki gelmez aklıma bir tek kelime Söyle sen hırçın dalga Kulaklarımda çınlasın nağmelerin durmaksızın Sevişmelerimin ardına katılmış ayrılık yaftasını Seninle kaybetmeliyim belki de Sen söyle Kazım Sövüşmelerime cesaret veren sesinle yankılanmalı odamın duvarları Asıp suratımı yedi düvel, yedi dağ, yedi demir arasında Sallamalıyım anasına avradına acıların Bahçede öksüz toprak kokusu Güneşini yitirmiş bir garip papatya Bu mevsimde ne işi var deme sakın Hayalimde hep yeşertirim ben Bir gelincik, bir papatya Yüreğimde her daim yaşar benim oysa Arada kırlangıçlar uçuşur durmaksızın Durmaksızın çığırtkanlar bağrışır yüreğimde Bu aralar ağır gidiyorum biliyorum Çoğunuzun ilgisini bile çekmeyen laflar dolduruyorum sayfalara Çoğunuzun acıları depreşir korkusu içinde Bilirim yüzleşmek acıdır gerçekle Oysa ne çok sevmişim hepinizi Ne çok yaşatmışım yüreğimde ayrı ayrı hepinizi Ve Ne çok seveceğim Yemyeşil patikalardan geçip, engin bir denize açılan yüreğimde sizleri Yağmuru hissettim bugün yüzümde Sicim sicim, damla damla aktı yüzüme Aktı ve taştı sözlerim Aktı ve şaştı yüreğim...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ersn, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |