Eğer siz de bunaldıysanız ötekileştirmekten/ ötekileştirilmekten,
Düşündükçe daha da akıl almaz bir hal alıyorsa problemler,
Yani düşündükçe esir oluyorsanız yalnızlığınıza, farklı düşüncelerinizle
Bıktıysanız yaşamın “adalet” kavramından, sitem ediyorsanız sözde “insan”lığa
Değiştireceğinize gönülden de inanıyorsanız “yanlış” olan her şeyi
Davanız varsa eğer umutlarınız, yarınlarınız ve gelecek planlarınız
Tüm bunları bir kenara bırakıp, bir şiir yazalım hep birlikte.
Birkaç dakikalık yaşam molası ve bir serinlik kolası
Sarhoş bir bülbül sesi, kesik bir akasya kokusu,
Molotof kokteyli, panzerler, göz yaşartıcı bombalar,
Hafif bir su şırıltısı, çiçeğin üzerinde dans eden bir arı,
Silah sesleri, bağrışan çağrışan insan sürüleri…
Her şeyimiz farklı doğrusu şu dünya’da düşünceler/inançlar/doğrular/yanlışlar
Her şey herkese göre farklıdır ama yine de meraktan sorarım, her şey mi farklıdır?
Ya aşk? Ya özlem? Ya sevgi? Kulağa hoş gelmez ama ya kıskançlık?
Bunlar da farklı duygular değil ya birader..!
Var mı aşık olup da yorulmayan, üzülmeyen,
Ve her şeye rağmen anlamsız bir şekilde sırıtmayan aşık bir “insan”?
Yok mu uzak diyarda anasını/lavuklusunu/dostunu bırakıp da özlemeyen?
Kıskanmıyor muyuz sevdiklerimizi belli etmemeye çalışsak bile
Hep öyle değil midir zaten, utanmaz mıyız en “insan” yanlarımızdan
Özellikle de biz erkekler…
“Erkek adam korkmaz!” derken bile korkmaz mıyız?
Olası bir zaman da akacak bir iki damla tuzlu sudan.
Johann Sebastian Bach – Arioso (çello ve piyano ile)
Deniz tadında bir 4.30 dakika, üç beş yudumluk kola
Soğuktan dolayı küçük bir titreme, çalmayan telefon sesi
Ne ötesi, ne de berisi


Mehmet Ceylan