..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak ne güzel şey be kardeşim. -Nâzım Hikmet
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sanat > Habibe Ağaçdelen




12 Kasım 2009
Zamanı Kalbinden Vurmak...  
Ahkam Kesmek Neyimize.

Habibe Ağaçdelen


" Neyimize zamanı kalbinden vurmak? Bu dağları bizler yaratmadık "


:BJBE:



“ Kitap çıkarmak için büyük bir yayınevi arıyorsanız ve “KİTAP ÇIKARMAKTAN ÇOK, TANITIM ÖNEMLİ” diyorsanız doğru adrese geldiniz.”
Bildik bir yayın evinin ve daha nicelerinin yaptıkları ilandan sadece bir bölümdür yazdığım.


Bu piyasada genelde popülist yazar ve şairleri görmek canımı yakıyor. Dahası eline kalem alan herkesin kendini yazar-şair zannetmesi. İşin en kötü yanı ise bu kişilerin büyük bir çoğunun yaptığından bir haber kendilerini çok iyi zannetmeleri. Buna en çokta işte böyle yayın evleri sebep oluyor. Zannediyorlar ki satacak kitapları, zannediyorlar ki okunacak. Dönüp baksalar ilk önce, bakalım kütüphanelerinde kaç tane yazdıkları gibi bir eser var ve baksalar kitapçılara kendi eserleri gibileri hala bilmem kaçıncı basımda mı?


Her şeyden öte Edebiyat adına hepimiz zamanın neresindeyiz bilirler mi? Edebi yaşamın içinde olan genel unsurlar nelerdir haberleri var mı?
Haddim mi bilmem ama yine de bu konuları açmak istiyorum. İyi ki güzel yazan yazarlarımız var(mış) ve iyi ki de öğreniyorum.


Yazılı basının dağıtımı, pazarlanması ve reklâm payı, dolayısı ile tirajlarına bağlı etkileri. Edebiyat aydınlarının, araştırmacılarının etkin varlıkları ve devlet-edebiyat dünyası arasındaki etkileri. En küçüğünden en büyüğüne yazar ve şair camiası, kalemlerin gücü. Kendilerini aşıp devlet ve devir üzerinde gösterebildikleri marjinal etkinlikleri.


Ortaya çıkan eserin, dili, hitabı ve imlası, konusu - ana fikri, mesajı, yorumları ve yine mekân ve zamana bağlı olarak sosyal ve milli kültürdeki değişimleri yansıtması, bunlara karşı duruşu, illa ki orijinalliği çok önemlidir.


Yazar, edebi hayatı, yazarlık ile geçinip geçinemediği, karakteri, sağlığı hatta ve hatta etnik değişimleri, fikirleri ve özel yaşamı, içinde bulunduğu mekân ve zamana bağlı olarak eserlerine yansımakta, eserlerinin güncelliğini ve kalitesini değiştirmektedir.


Toplum, sosyal birliktelikten meydana gelen olgular bütünüdür. Aileden, şehre kadar, işçiden fabrikatöre kadar ve bu grupların üretim ve tüketim gücü ile birlikte iç ve dış siyasi oluşumlar. Bunların toplumsal kültür üzerindeki yapıcı ve yıkıcı baskıları ve etkin şekilde kurulmuş iletişim ağları ( ki günümüzde edebi yaşam adına çok önemlidir).


Okur, ne kadar konu olur açıkçası düşünmekteyim. Okuyucu toplulukları: Daha çok para ile satın alarak okuyanlar, kütüphanelerin etkinliğini tam bilmemek ile birlikte, internet üzerinde ki okur kitlesinin de yadsınmaması gerektiğini düşünüyorum. Diğer taraftan Edebi eserlerin konusunun güncelliği de okur üzerinde etkisi çok büyüktür.


Milli varlığın, tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yarattığı bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünüdür kültür. Edebi anlamda, bu kavramın yansıması olarak, sosyal edinimler, sosyal kabuller, değerler, alışkanlıklar ve toplumsal davranış biçimleri olarak düşünülmelidir. Bu oluşumların tek tek yazar tarafından iyi algılanması, zamana, mekâna bağlı kalarak iyi araştırılması ve aktarılması gerekmektedir.


Edebi esere yansıyan, sosyal birimler ve dilimler arasındaki değişimler, aldıkları etkilerdir kültürel etkileşim/değişim... Bu değişim ve etkilerin olumlu - olumsuz yönleri. Yazarın ve eserin bu sistem içindeki yapıcı ve yıkıcı rolü çok önemlidir...


Telif hakları ve ücreti, reklâm ücretleri, baskı-dizgi masrafları, bunları etkileyen yan fiyat dalgalanmaları (kâğıt gibi) . İmza günleri, fuarlar, ilanlar v.s… Edebiyat yaşamının basın ve yayın ayağıdır bunlar.


Edebi yaşamın içinde olan eserlerden hiçbiri ve yazarlar asla zamandan soyutlanamazlar. En büyük besin kanalı ve can damarıdır zaman. Düzyazının anaçlığında beslediği eserler, hatta bireysel eser olarak düşünülen şiirler bile zamanın sosyal kabullerini ve dalgalanmalarını yansıtmak zorundadır. Bu ana temalar ilmek ilmek işlenmelidir satır aralarına.


Günümüzde ki özellikle 1960’lı yıllardan sonra ortaya çıkan yazar-şair enflasyonuyla sanırım bazı detayların suyunu çıkarttık. Bunu yaparken neler hayal etmiş olsak da kendimizi aşamadıktan sonra gücümüz sadece zamanı kalbinden vurmaya yetti. Siyasi çekinceler, kişisel bencillikler ya da tam tersi iyi, etkin ve sivri kalemlerim köşeye çekilmesi, sindirilmesi… Bence bu suçta hepimizin parmak izi var.


Eski kitaplardan aldığım sıcaklığı şimdikilerden alamıyorum, sanırım zamanın gereğini yaşıyorum.


Zamanın ruhunu söndürdük ve kalbini yaraladık, bize meme vermiyor, ak sütüyle beslemiyor artık. Gözümüze, gönlümüze su yerine kan serpiyor. Hem Edebiyat adına kendisi kanıyor hem de bizi kanatıyor. Zamanı yakalamak şöyle dursun, eski özenticiliği ve eskiye yeni kılıf uydurmanın ötesine geçemeyen Edebi Yaşam, sosyal kabullerin ve Edebiyat Dünyasının gerisine düşürülmüş, ya pasifize olmuş ya da bazı zümrelere ve oyunlara alet olarak yol bulmuştur.


Ya edebiyatı edebiyle yapalım ya da zamanı yaralamaktan vazgeçelim. Gelecek kuşaklar yazdıklarımızdan ne alacaklar acaba, içinde yaşadığımız toplum ve kültüre edebi sanat olarak ne verebiliyoruz? Kaç kere düşünüp, kaç gece başımızı yastığa rahat koyduk ve uyuduk? Yoksa ellerimizle sosyal kabullerimizin yok etmeye başlayarak milli varlığımızı hatta ve hatta tamamen toplumsal özelliklerimizi(ırk) asimile edebileceğimizin farkında değil miyiz acaba?


Sanatsal değerlerin kargaşa ve edebi terör için var olması mümkün mü? Edebi eserler mevcut sosyal ve ilmi kabulleri birleştirip, bütünleştirici olamıyor ve zamanı en canlı şekilde yaşatamıyor ise gün ortasında gölgesiz ve çıplak kalmışsak, elimizdeki eserin, zamanı kalbinden yaralayan bir silahtan öte nedir ki hükmü?


Edebiyatı zaman içinde ilim olarak almamaktan ve sanatın kollarını kırıp yem yapmaktan ötürüdür bunlar. Her yiğidin harcı değildir yazmak, okumak ve anlamak. Bizler ki daha ana fikir çözümlemesini bilemeyen, edebi eserin yorumlamasından bir haber olan (gerçek yorumcu anlamında) edebiyatın zavallı bebekleri, ahkâm kesmek neyimize. Neyimize zamanı kalbinden vurmak? Bu dağları bizler yaratmadık


Yüreğimin sesi olarak tek temennimi, Sait Faik Abasıyanık’ın sözleriyle bitirmek istiyorum.


“ Bu böyle bin dokuz yüz bilmem kaça kadar sürüp gidecektir. Ve yine bin dokuz yüz bilmem kaçta kitap bastırmak, yazı yazmak takatinden mahrum nalları dikeceksinizdir. Ve yine bin dokuz yüz bilmem kaçta sizi kimseler hatırlamayacaktır. Yaşasın Edebiyat! “*

__ Zamanın kalbini sarmak istiyorum.




Habibe Ağaçdelen



*(Sait Faik Abasıyanık 13.Aralık.1944 )



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sanat kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şiirin Çilesi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kim Bilir… [Şiir]
Peri Kuşu... [Şiir]
İhanetin Yuvası Yok [Şiir]
Ah Esmer/alda... [Şiir]
Bir Paltoluk Düşler [Şiir]
... Buke... [Şiir]
Batsın Bahtışen Emi … [Öykü]
Ağlamıyorumki... [Öykü]


Habibe Ağaçdelen kimdir?

Sıradışı, ağır, yüreği sevgi dolu. . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Habibe Ağaçdelen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.