Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere |
|
||||||||||
|
Okullar açıldı, yeni eğitim-öğretim yılı başladı, ben hâlâ konuyla ilgili bir yazı yazmadım. Aslında bu konuda yazmaya çok da hevesli değilim. Ancak okuyucularımın ısrarı üzerine Milli Eğitim Bakanlığı’na, bir serzenişimiz var. Yani kamuoyu adına bir serzeniş… Siz isterseniz buna muhbir, deyin. İster ihbar… İster şikâyet… Bazı okullarımızda ekstra ders kitapları satılıyormuş. Geçen bizim çocuklara da satmışlar aynı/aynı veya benzer kitaplardan… Benim çocuk ilköğretim birinci sınıfta. Öyle bir kitap seti vermişler ki çocuğun boyunu ve ağırlığını aşan bir set… Veliler toplantısında öğretmeni öyle demiş… “Öğrencinizin/çocuğunuzun çalışkan olmasını istiyorsanız mutlaka bu setten almanız gerekir” İyi de çocuklarımız o setten almazsa başarılı olamayacak mı? Mili Eğitim Bakanlığı müfredatınca verilen kitaplar ekstra öğrenciye satılan kitaplar kadar eğitici olmuyor mu? Milli Eğitim müfredatınca tavsiye edilen kitapların, okullarda özel olarak satılan kitaplar kadar bir kıymeti harbiyesi yoksa ben ne diyeyim artık… Milli Eğitim Müdürlüğümüzü de bu konuda uyaracaktım… Bir de… Bir de si şu; Bazı okullarda miadı dolmuş yaşlı öğretmenler var hâlâ… Diyorum ki… Emekliliği dolduğu halde inadına emekli olmayan, eğitime verim sağlamaları şöyle dursun, kendi bedenlerini taşımaktan aciz, çağımız teknolojisine ve yeni eğitim müfredatına duyuları ve algıları kapalı sözde öğretmenler var.. Bu hususta yazı yazmamı ısrarla talep eden ebeveynler, emekliliği dolduğu halde emekli olmayan yaşlı öğretmenlere çocuklarını artık göndermek istemiyorlar… Nedeni… Eski müfredatla şimdiki müfredatın birbirini tutmaması. Yaşlı öğretmenlerin, günümüz çocuklarına/yeni nesile cevap vermeyecek kapasitede olması… Size belki tuhaf gelecek ama bazı okullarda, derste; ders yerine öğrencilere beydeba(!) üslubu tadından masallar anlatan yaşlı öğretmenler var.. Belki çok iddialı bir konu ama ben yazdıklarımın (iddia ettiklerimin) arkasındayım her zaman… Müfredat yerine derste kendi aile meselelerini çocuklara anlatan öğretmenlere ne diyebiliriz ki, Milli Eğitim Bakanı bir şey demedikten sonra… Yeni eğitim-öğretim yılının hayırlı olması dileklerimi iletirken diyorum ki: Hem memlekette atama bekleyen binlerce genç, dinamik ve de daha aydın öğretmenler beklerken devlet, miadını doldurmuş öğretmenleri ne diye emekliye ayırmıyor? Başta kendim ve kamuoyu adına yaptığım bu serzenişimin yetkililer tarafından dikkate alınarak cevabının ivedilikle verilmesi temennisiyle…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |