Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoştur. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
ŞAKAYLA KARIŞIK Ayrı bir havası, çok farklı kuralları ve diğerlerine kıyasla büyük maddi olanaksızlıkları bulunan Yeşilçam dünyasının en eski, tutarlı ve kabul görmüş karakter oyuncularından birisidir Mehmet Sadrettin Alışık. Ya da genel tabirle Sadri Alışık. 5 Nisan 1925’te, Paşabahçe‘de bahçeli bir evde dünyaya gelmiştir. Babası Rafet Kaptan’ın eve haftada birkaç kez gelebilmesi nedeniyle, annesi Saffet Hanım’ın idaresi altında geçmiştir çocukluğu. Saffet Hanım’ın otoriter yapısı, Sadri’nin, “sokaktaki çocuklarla” beraber oynamasına çoğu zaman engel olmuştur. Sokaktan alıkonan Sadri de tüm vaktini piyeslere harcamış, kendi yazdığı oyunları, kendi hazırladığı sahnelerde oynamıştır arkadaşlarına. İlkokula başlayacağı sene, bir sünnet gecesinde Naşit Özcan Tiyatrosu’nu izler. Tiyatroya olan tutkusunun tohumları atılmıştır o gece. İlk başrolü de ilkokul üçüncü sınıfta İstiklal Piyesi’nde oynadığı Adalı Halil’dir. Ortaokul dönemi onun için tam bir hayal kırıklığıdır, çünkü okulda tiyatro kolu yoktur. Sonra liseye başlar. İstanbul Erkek Lisesi’ne giderken okuldan kalan vaktini Cağaloğlu Halkevi’ndeki tiyatroda geçirir. Bir zaman sonra, tiyatro tutkusu daha da kabarır ve devam zorunluluğu bulunmayan Güzel Sanatlar Akademisi’nin resim bölümüne kayıt yaptırır. Piyesler, tiyatro, resim derken yavaş yavaş sinemaya geçiş yapar Sadri Alışık. İlk filmi Günahsızlar gelir 1945’te. Sonra diğer filmler. Ve ardından şöhret. Artık halk tarafından tanınan bir sinema oyuncusudur. Şöhretin parıltısına kapılmadan geçen yıllarda, filmlerine gönül bağlayan Sadri’nin hayatına bir yıldız girer.1959 yılında çekilen Yalnızlar Rıhtımı adlı filmde, sonraki 38 yılını paylaşacağı insanla, Çolpan İlhan’la tanışır. Aynı yıl evlenirler. Evlilik daha bir uğurlu gelmiştir Sadri Alışık’a. Bu dönemde, ona asıl şöhreti sağlayan Turist Ömer karakteri doğar Ayhan Işık ve Belgin Doruk ile birlikte oynadığı Helal Olsun Ali Abi filmiyle. Dönemin meşhur “rejisörü” Hulki Saner ve Sadri Alışık ortak üretimi olan Turist, Sadri’nin bir askerlik arkadaşından esinlenerek eğri selam verir, tıraş olmaz, yarını düşünmez, işsizdir, içkiye düşkündür; ama bol esprili ve sempatiktir. Halk tarafından fazlasıyla sevilen Turist Ömer karakteri, yapımcıları harekete geçirir ve Yeşilçam’da yeni bir dönem başlar: Turist Ömer filmleri. Uzun süren Turist Ömer serisi, dönemin en çok para getiren filmlerinden olur Yeşilçam sinemasında. Turist Ömer karakterinden sonra en çok konuşulan ve benimsenen bir diğer karakteri Ofsayt Osman olmuştur. Beceriksiz, ama iyi kalpli oluşu, iyi bir şeyler yapmak istemesine rağmen talihten yana şansı olmayışı gibi nedenler, halkın bu karakteri kendinden bir parça olarak görmesinde ve benimsemesinde önemli rol oynamıştır. Asıl meziyeti ağlamak olan Sadri Alışık, bu filmde rolünün hakkını öylesine vermiştir ki filmde o ağladıkça salonda seyirci de ağlamıştır. Bu, onun oyunculuk kudretini göstermesi bakımından önemli bir noktadır. Sadri Alışık’ın en önemli filmlerinden biri de 1966’da Osman F. Seden yönetiminde çekilen Ah Güzel İstanbul’dur. Alkol yüzünden her şeyini kaybetmiş bir eski İstanbul beyefendisi ile köyden gelip fuhuşa sürüklenen Ayşe’nin hikayesini anlatan film, Sanremo Güldürü Filmleri Şenliği’nde Gümüş Ağaç Plakası Özel Ödülü’nü almıştır. Artık kimse tutamaz Sadri Alışık’ı. Her yıla onlarca film sığdırır olmuştur. Başlarda jönü ve hatta kötü adamı oynamış olmasına rağmen, geçmişine bağlı, umutlu, namuslu, sevgi dolu, dürüst, doğruluğu özleyen ve esprili karakterlere hayat vermiştir genellikle. Oynadığı yaklaşık 500 sinema filminin sonuncusu olan Yengeç Sepeti(1994) ile Altın Portakal Film Festivali - En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü alır ve 5 yıl önce geçirdiği karaciğer nakli ameliyatına rağmen, 1995 yılının 18 Mart’ında şaka ile karışık hayatına eğri bir selam ile veda eder. Ardında filmlerinin yanı sıra, Avare(1964) filminden sonra keşfedilen güzel sesi ile doldurduğu 45lik plaklar, kendi yaptığı yağlıboya ve karakalem tablolar ve ağırlıklı olarak İstanbul için yazdıklarından oluşan şiir kitabı Bir Ömürlük İstanbul’u bırakmıştır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Serdar YILDIRIM, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |