Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
Şayet dindar biriyseniz işler sizin için kolaydır . Bir rehberiniz ve kılavuz kitabınız vardır . Zorlandığınızda açıp bakarsınız . Şayet benimsediğiniz katı bir ideoloji varsa yine rahatsınızdır çünkü manifestonuz elinizdedir ve uğrunda kendinizi feda edebileceğiniz bir davanız vardır . Hayat anlam kazanmıştır . Şayet orta halli ,evden işe, işten eve gelen ,evlenip çocuk yapan , politikayla bağı sandıkla sınırlı ve dini ritüelleri elden geldiğince uygulayıp fanatiklikten uzak bir yaşam tarzınız varsa yine zorlanmazsınız . Sıkışırsanız toplumla birlikte hareket eder kurtulursunuz . Çevrenizi kuşatan ahlak sizi korur , sisteminiz sizi yükseklere taşır , Tanrı’nız size manevi konforu sağlar . Tüm bunlardan mahrum oyunun yaramaz çocuklarına gelelim . Bir çoğu bir süre sonra oyundan sıkılır ve çıkmak ister çünkü oyunun kuralları , dekor ve üstlendikleri roller onlara cazip gelmemiştir . İntihar oyundan çıkmanın en kolay ve kesin yoludur . Diğer bir grup yaramaz ise oyunu beğenmezler fakat yeni bir oyun yaratmanın imkanlarını zorlarlar . Zihinlerinin kimyasal dengesi dünyalarını değiştirme arzusuyla bozulur . Delilik , oyundan çıkmak için biraz daha zor ve sancılı bir tekniktir. Ayrıca yeni bir oyun olsa bile kullanılan materyal eski oyunun dekorundan sökülüp getirilir . Ama yinede etkili bir yöntem olduğu söylenebilir. Son grup ; oyunu beğenmeyen ,intihara yanaşmayan , delirmeyi de beceremeyen yaramazlar . Sanırım onlar taocular , zen bilgeleri ,lucid dream Buddhaa’ları . Parapsikoloji ile ilgilenenler lucid dream ‘in ne olduğunu bilirler ; rüyada farkındalık. Kişi rüya gördüğü esnada gördüklerinin zihninde varolduğunu bir anda anlayıverir . Uyanmadan rüyasını görmeye devam eder. Kişi rüya esnasında tüm endişelerinden , korkularından , toplumsal ve ahlaksal baskılardan kurtulmuştur . Çünkü bu bir rüyadır ve o bunun farkındadır . Kişi müthiş bir dinginlikle dolar ve gerçek özgürlüğü hisseder . Çünkü çevresinde gördüğü tüm insanlar ve nesnelerin ne kadar gerçek olarak görünürlerse görünsünler yalnızca kendi beyninin bir illüzyonu olduğunu bilir. Yargılayıcı yoktur . Tüm bu olup biten rüya deneyimi hayatın sırrı hakkında ne kadar sarsıcı bir ipucu olsa da kişi uyanınca gerçek dünyanın karabasanında boğulmaya devam eder. Bazen aklına gerçek dünyanın da bir illüzyon olduğu geliverir ama bir türlü buna kendini ikna edemez . Çünkü bu düşünceyle ilgili değil tamamen sezgisel bir durumdur . Rüyasındayken yaşadığı uyanışı düşünerek elde etmemiştir. . Belki de denemiştir . Fakat rüyasındayken bunun bir rüya olup olmadığını sorgulayan çoğu insan ya yaşadığının rüya olduğunu kabul etmemiş ya da fazla düşünsel eylemden ötürü beynini uyandırmıştır . Gerçek dünyaya dönmüştür . Kısaca rüyada uyanış değil yatağında bir uyanış yaşamıştır . Zen bilgeleri bilinen ciddi bilge kalıbına uymazlar , çoğu bir soytarıyla bile karıştırılabilir . Çünkü zen bilgesi için dünya bir illüzyondur . Dünyayı bir illüzyon gibi görenler yalnızdır . Ne rehberleri , ne açıp bakacakları bir kılavuzları, ne uğrunda ölünecek davaları ,ne de arasına karışabilecekleri bir toplumları vardır . Ama yinede yüzlerinde dingin bir gülümseme ve uysal bir egoya sahiptirler . Kimseye bir meram anlatma , mevcut dünya düzeninden yana bir sızlanma ya da bildiklerini insanlıkla paylaşma gibi dertleri ,dünyayı kurtarma gibi yüce ülküleri yoktur . Çünkü onlar için her şey yalnızca göz açıp kapayıncaya kadar bitecek bir illüzyondur . Bu yaramazları her yerde görebilirsiniz . Bazen dini bir tarikatın en önde gelen ateşli savunucularından biri oluverir. Çevresindeki herkes o ateşi gerçek zanneder halbuki o yalnızca bir rüyayı yaşıyordur ve eğleniyordur . Tarikat ve müritleri onu zerre kadar ilgilendirmez . Başka bir zaman ise azılı bir komünisttir , kocadır , babadır , politikacıdır , dilencidir , aşıktır , öğretmendir , savaşçıdır . Hepsi bir illüzyondur . Gerçekte O bu dünyada (rüyada) uyanmış Buddha’dır . Yaşantısıyla rüyasını (dünyasını) renklendirir .
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © namra namra, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |