İnsan bir küçük dünyadır. (Mibres Kosmos) -Demokritos |
|
||||||||||
|
Ölümsüzleşmek için, zamanda asılı kalmak için Sana söylenmemişleri söylemek Yaşanmamışları dile getirmek için Sitemler, acılar, sevgiler dökülüyor Gözyaşlarım yerine kelimeler akıyor beyaz kâğıda Neler yaşamak istemiştim ben seninle Bir bilseydin… Her akşam neden içtiğimi, uykusuzluğumu Sana olan kırgınlığımı, sana olan aşkımı döküyorum beyaz kâğıtlara Annemden utanmasam ağlayacağım şimdi Bardağımda votka karışımım Elimde sigaram Gözlerimi kapıyorum yalnızlığımdan uzaklaşmak için Seni düşlüyorum Evimdesin aynı havayı soluyoruz Bir el uzatımı uzaklıktasın bana Saçlarına dokunuyorum sen biranı yudumlarken Elindeki kitabı usulca çekip kenara bırakıyorum Saçlarından bir tutamı alıp kokluyorum Boynunu öpüyorum Dizlerine uzanıyorum Sana sarılıyorum İçimdeki bu yapmacık huzur anını bile yaşama değişme isteklerim doğuyor Seni bilsen ne kadar çok özlüyorum Neden diye sormuyorum artık Sevgimi de anlatmaktan vazgeçtim Anlatacak ve duymayan kimse kalmadı ki Senin dışında Hüzünlü şarkılarda sıkışıp kaldım Aşk filmlerinin başrol oyuncularında Romanların yalnız karakterlerinde Sıkışıp kaldı ruhum Geri gelmeyecek bir zamana tüm özlemlerim Neydi bir zamanlar yüreğim Yüzümdeki gülümsemeler neydi Şimdi o zamanlar nerde, ben neredeyim Bakışmalarımız, yüz yüze konuşmalarımız Sorgusuz sualsiz birbirimize akışımız Bizden habersiz gizliden sevişen bedenlerimiz Bizden habersiz dillerdeki aşkımız Artık saklanmaya isyan eden duygularım var bedenimde Ne olursan ol İster aşk ol yak, ister ayrılık ol yak Biliyorum artık seninim Bunun bir sebebi yok sadece seninim Bedenim ruhum senin esirin Başka bir bedeni ruhu benimsemez Pervane böcekleri gibi ruhum aşkının çevresinde Hadi durma tüm hırçınlığınla yak her şeyi Ruhumu yak dünyayı yak bizi yak Hadi durma aşk için ne yapılacaksa hepsini yap Kasırga ol es başımda Deprem ol sarsıntılarınla yok et bedenimi Arsız dillerinde dolaşsın aşkımız Küfür olsun ağzında adım Acıt canımı Aşk için sana kavuşmak içinse Acıt canımı Hz. İsa’dan sonraki en kanlı olay olsun Benim sana kavuşmam Aşk için ölmekse ben hazırım bak Bir anına değer her şey Şimdi her şey sensizliğin sayfalarında Koca bir ansiklopedi cildi ayrılık üstüne yazdığım anlamlar Beni ben yapan senden ve bunlardan nasıl vazgeçebilirim Elimdeki tek hazinemdir seninle ve sensiz geçen günler Biliyorum ne kadar istemesem de o kötü sondan kaçamıyorum Hep sensizlik düşecek bu beyaz sayfalarda bana/bize Hep sensizlik bizi anlatan otobiyografik anlatımlarda Ve hep köle olacağız bizi bizden ayıranlara, o anlara Ve hayat zorlaştıkça oyalanacak yeni şeyler bulaşacağız kendimizce Kimi zaman dans edeceğiz kimi zaman bir şeyler karalayacağız beyaz kâğıtlara Bağıracağız, insanlar arasına karışıp yollar, sokaklar, caddeler geçeceğiz İçeceğiz; alkol sınırlarının üstünde Sevişeceğiz istemsizce Yanımızdakileri üstün tutacağız bizden, birbirimizden, senden/benden Yıllar önce bize yaptığını hayat yeniden sahneye koyacak Birbirimizin çığlıkları karışacak birbirimize Sosyal yaşam piramidinde eriyip yitip gideceğiz bizde Gizli gözyaşları akacak yüreğimize Söylenmemiş sözleri saklayacağız yüreğimizde Yaşanmamışları, yaşamak istediklerimizi İsyanlarımızı Tanrıya lanetimizi haykıracağız içimizden İki ateist yürek atacak bedenlerimizde Hayatın gerçeği diye sunulan bir Tanrı yazması kadere boyun bükeceğiz ikimizde Kolay olmayacak bu gidişte Yıllar öncekinden bir farkı olmayacak Mekânlar değişecek sadece İki yalnız beden başka bir mekânda tekrardan üşüyecek Yalnızlığın soğuk esintisi ruhumuza değerken İkimizde ağlayacağız birbirimizden habersiz gecelerde Soranlara cevapsız sorular bırakacağız Şarkılar tutacağız yine Yine sorgusuzca suçlu arayacağız Birazda olsun rahatlamak için İçimizdeki acıyı dindirmek için Unut beni diyeceğiz unut beni Zaman akacak bir şeyler dinecek Sahte kucaklaşmalar, sahte gülüşler İmitasyon bir yaşamın habercisi olacak saat tik tak ları Bizden geriye ne kaldıysa onu adayacağız zamana Başka kollara Sigara paketimizin ömrü kısalacak Anlık boş yeminlere değişeceğiz, anlık atılımlara Aşkımızı Acıya alışmak mı? Yoksa aşka mı? Aşkın yalnızlığına mı? Sensizliğe mi? Alışacağız değil mi? Tüm acılarına rağmen bu hayata gireceğiz kabulleneceğiz Birimizin iyiliği için, mutluluğu için gömeceğiz aşkımızı Birimizin kalması için diğerini gömeceğiz Duygular bitecek her şey kelimelerin sahteliğinin ardına sığınacak Karşımızdakinin bize vaat ettiklerinin sahteliğini bile bile kabulleneceğiz Üç gün önce neyse beş gün sonra aynı olacağını bile bile Evet diyeceğiz ve inandıracağız kendimizi Tenimizin rengi solacak Ruhumuz bedenimize hapis olacak Duygularımız bir karanlık kulübede ışıktan uzak soluyacak Ve Sezen çıkacak sahneye “Ne senden öncesi ne senden sonrası Ayrılık aman Ölümden yaman Geçmiyor zaman geçmiyor Ne anam, babam Ne hoş hatıram Yetmiyor canim yetmiyor Ben Sende Tutuklu Kaldım Kendi Hayatımdan Çaldım Yedi Cihan Dolandım Bana mısın demiyor Ben Sende Tutuklu Kaldım Kendi Hayatımdan Çaldım Yedi Cihan Dolandım Bana Mısın Demiyor Sakladım gözlerimi Sustum hep sözlerimi Yandım yar közlerimi aah... Savur Savur Bitmiyor Ben Sende Tutuklu Kaldım Kendi Hayatımdan Çaldım Yedi Cihan Dolandım Bana mısın Demiyor Ben Sende Tutuklu Kaldım Kendi Hayatımdan Çaldım Yedi Cihan Dolandım Bana mısın demiyor Ben Sende Tutuklu Kaldım Kendi Hayatımdan Çaldım Yedi Cihan Dolandım Bana Mısın Demiyor” Bir zaman döngüsünde daha Belki bildik, belki bilinmedik bir yerde Tekrardan karşılaşacağız Birbirimize koşma istemleri, sarılma istemleri içimizde Geçmişin korkularıyla çekimser adımlarla yaklaşacağız birbirimize Gençliğimizin kırık yarım bir aşk hikâyesi akacak aramızdan Hayatın en acımasız anını yaşayacağız belki de Şimdiye kadar yaşadıklarımıza inat en büyük acı Sessizlik çığlıkları içerisinde kavrayacak bedenimizi Yığılacak birimizin bedeni zamanın ve zeminin soğuk kollarına Her şey solacak tüm acılar ertelenecek tüm yarım kalmışlıklar Son yolculuğa çıkan bir bedene sarılacak sıcak bir beden Sıcaklığıyla yaşam vermek istercesine ona Yarım kalmış bir aşkı tamamlama fırsatı kalacak diğerine yalnızlık içerisinde Yaşam içerisinde her şey kendi varlığının parçası iken Birkaç günlük kısa bir aşkın ardından Yaşam o kadar gariptir ki hep yarım kalana özlem duyar insan Seçemediğin hep acıdır Hayatın hazırladığı en kötü oyunlardır acılar En güzeli nedir bilir misin sevgilim Acını seçmiş olman Ben seni seçtim senin acını Aşkınsa beni güldürecek olan Acın olsun beni hüzne boğan Sen ol beni her şeye boğan Bana her haliyle yaşamı yaşatan Buraya bu dünyaya seni seçmeye geldiysem Her şeyine baştan razı olmuşum zaten
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ATAKAN İNAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |