Işık verirseniz, karanlık kendiliğinden yitecektir. -Erasmus |
|
||||||||||
|
sen ve ben... İşte bu yüzdendi biz olma çabası. Bu çabanın içinde sen, seni sen yapan herşeyinle vardın artık; ben, beni biliyordum zaten. Seni tanıdığım ölçüde sen sen oluyordun ve tanıdıkça seni büyüksedim içimdekini. Sonra, çölleşmiş yüreğimde bir kaktüs oluyordun yüreğimdeki susuzluğa çare olan. Bezen sen isimli bir yıldız karanlığımı aydınlatan; gündüzümde sadece görmek isteyenlerin görebildiği kamerim oluyordun oluyordun, hem de dolunay haliyle; yani farkındaydım ben senin. Velhasıl ne kadar aydınlık varsa evrende, adından geçiyordu ve sen her geçen gün büyüyordun yüreğimde, herşeye rağmen... Yüreğim bendim,yüreğimdeki de sen yani sen ve ben yani biz... vakitsiz, sorgusuz bir gelişti seninkisi! sen dışında herşeyin farkındayken, tek bir soruyla giriverdin yüreğime... Sonra,yüzlerimizde on iki başarısı mutluluğu ardından var oluş mücdelemiz... Her bir bedende var olmaya çalışan iki ayrı yürek Artık yarım sol yanımdın Artık seni sen yapan şey değil, beni ben yapanlar değildi bizi bize yaklaştıran. Artık bizi biz yapan şey vardı; Sevgimiz! Başlangıcımız, içimizdekini bitirmek için değil büyütmek içindi, ve zamanı dikenlerimizin törpüsü diye seçtik o olmadığını düşündüğümüz dikenlerimizin. yoktu bizde zaman diye bir şey biz bizimleyken. Madem emek istiyordu sevgi büyümek için, büyütecektik onu. Bir kere uzatılan el tutulduysa bırakılmayacaktı. törpü diye seçilen, bizde olamayan zaman gübre oldu dikenlerimize Bırakılmayacağı söylenen eller daha tutulmadan bırakıldı! Zıtlar var edermiş birbirini geceyle gündüz,aşkla nefret, sen ve ben gibi ama var oluş mücadelemizde bile var edememişiz bizi var diyememişiz! Oysa ne kadar da zıttık ve bir o kadar da eştik birbirimize! Yaşantımız, sevgiye özlemle eşti özlemlerden öteye adımlar kilitlendi. Hiçbir şey sonsuz değildi ve herşey başladığı yerde son bulurdu başladığımız yerdeyiz şimdi... di'li geçmiş zamanlarda yaşarken sanırım sanılardan öteye geçemedik. Bu yüzdendi içimizden taşan özlem volkanları... ne sen beni seviyor-dun ne de ben seni, içimizdeki, var olduğunu sandığımız aşk isimli bir sanıymış aşk isimli bir kurşun! ve acıtırmış iyileşince kurşun yarası! canım acıyor şimdi... unutuyorum ben seni ve kim bilir belki unutmuşumdur! Her ayrılık, kopan her parça iz bırakır şimdi üreğimde koca bir iz var! ve aklımda tek şey; Biz,birbirimize çarpılmış birler değilmişiz Biz,birbirimizin toplamından başka bir şey değiliz. sen ve ben... şimdi, bana bir 've' kadar uzak olduğunu düşünüyorum bana bir yıldız kadar yakın! şimdi, savaşımdam galip gelen yanlış anlaşılmalar! yani yokmuş BİZ diye bir şey....
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Reyhan ÖZAYKAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |