En güzel özgürlük düşü, hapishanede görülür. -Schiller |
|
||||||||||
|
Rahat istiyor bu toprakların insanları... tarihin yazıldığı yer Anadolu burası; sıradan izbe bir coğrafya değil ki. Kaç siyasi harita eskitti; kaç imparatora, kaç devlete kaç sultana düşler sundu bu cancağızım anayurt. Sadece bizler için mi? İyonya’dan Roma’ya, Bizans’a, Selçuklu’dan Osmanlı’ya... Ardından bu günlere... Güzel bir şiirdir, bir türküdür. Adını bilmediğimiz dönemler insanlarının çocuk gülümsemeleri, mutlulukları, ağlayışları, yasları ağıtlarıdır bu topraklar... Destanların ana mekanıdır yeri gelir medeniyet yayılışının merkez noktasıdır. Rahat istiyor bu toprakların insanları... Binlerce yıllık bir hüznü sırtında taşıdığını biliyor bu topraktan yeşeren; bu topraktan beslenen her birey. Barış istiyor bedelini binlerce yıldır verdiği mücadelelerinin farkında. Bak Anadolu’nun her karışındaki geçmişten bugüne akan estetik, mimari, insani, kültürel miras kalıntılarına... Bu bir antropolojik beklentidir, bu bir animist özlemdir. Rahat istiyor bu toprakların insanları... 20 li yüzyıllarda yaşamanın tadını bir müreffeh ülke olmanın anasının kızının kardeşinin torununun “bu memleket var ya çok sıkıntı çekmiş ama bugünlerin rahatı için deme lüksünü istiyor tüm üstündekilerden.... Rahat istiyor bu toprakların insanları.... Sanki bu topraklarda bir yasak elmadır huzur: yiyen atılacaktır topraklarından, memleketinden; ırak edilecektir anayurdundan hâlbuki bu toprak ata yadigarıdır yeryüzüne gelen ilk insandan bu adem-oğullarına... Kim istese huzur ya derisi yüzülecek ya asılacak ya da yurduna hasret gönderilecektir ya iç-zindanlara, ya sınırdışı-zindanlarına... Mezar arar bu toprak dışarıda yaşamak zorunda bırakılmışlarına. Rahat istiyor bu toprakların insanları... Yunus iken, Mevlana iken, Nazım iken, bu topraklarda beşer-perverliğin mimarı. Tüm gerçekleri öldürüp oturur bu memlekete nerden geldiği belli olmayan güruh. Rahat istiyor bu toprakların insanları... Her dönem ayrışıp kavga edip, “ya biz boşu boşuna vuruşmuşuz sokak ortalarında” demekten bıkmıştır bu yurdun insanı... Rahat istiyor bu toprakların insanları... Biz sevmekteyiz insanı, insan olduğu için. Biz bakmayız üstüne başına, dinine, diline, kavmine kişioğullarının çünkü biz abdalların, ozanların, Çanakkale’de ırmak olup akanların, büyük Ata’nın torunlarıyız. Bu topraklarda yeşerecek her huzur çiçeğine gözümüz gibi bakarız. Memleketimizi, toprağımızı, göğümüzü bırakın bize biz onlara göz kulak olacak bir geçmişin mirasçılarıyız...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © manifest, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |