Bir insan bir kaplanı öldürmek istediğinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediğinde buna vahşet diyor. -Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Beşiktaş'ın en büyük olduğunu kabul etmeyen 1905 ve 1907 doğumlulara, Sokakta sivil dolaşırken (hangi takımı tuttuklarını belli eden forma, atkı vs. yokken) kuzu kuzu anlaşan ama stad içinde, birbirlerine bıçak çeken stadyum magandalarına, Oy toplamak için 1500 nufuslu köylere bile 2000 kişilik spor salonu yapan yerel politika mensuplarına, Vapurlarda sigarayı yasaklayıp üç kuruşluk keyfimize kan doğrayan işgüzar yasaklamalara, Emekleme dönemimden çıkıp yürümeye başladığım andan itibaren yok olmaları için dualar ettiğim ama dualarımın bir türlü kabul olmadığı, zavallı memleketimin cadde ve sokaklarını işgal etmiş olan katil minibüslere, Ben ters yönde yürürken ve köpeğimi dolaştırırken, kendisi ters yöne gittiği halde bana bangır bangır korna çalan, dolayısıyla her vatandaşa potansiyel müşteri gözüyle bakan ve sanki vatandaşın ihtiyacı olsa taksi durduramayacakmış gibi tüm yayaları aptal yerine koyan taksi sürücülerine, Şu memlekete güzelim Tekirdağ köftesi yetmiyormuş gibi, onu unutturup her köşe başına hamburgerci açtıranlara, New York, Yeni Delhi, Kualalumpur gibi metropollerde lahmacun satamayıp hamburgere mağlup olanlara, Bunca elektronik gelişmeye rağmen tv alıcılarında reklamlar başladığında, siz kumandaya dokunmadan reklamsız kanala geçmeyi becerebilecek akıllı çipleri üretemeyen dünya markası tv üreticilerine, Modası geçse de kurtulsak dediğim ama her zaman moda olarak dayatılan, televizyonlarda konuşma gösterisi (halk ve tv tabiriyle talk şov) yapan, kendi söylediği zırvalara kendisi gülen ve günden güne kötüye gidip kendilerini yenileyemeyen gösteri adamlarına, (halk ve tv tabiriyle şovmenlere) 'Cem sen bu şovmenleri, kadınlar onlara hasta oluyorlar ve hepside yakışıklı olduğu için kıskanıyorsun' deyip beni çileden çıkartan eski sevgilime, Türkçeyi her alanda katledip garip kelimeler kullanan (LOL , vat iz diz?, PEH gibi maymunsal kelimeler kullanan), ATV' ye ATV deyip NTV'ye EN Tİ Vİ diyenlere, Kadıköy sahilinde kız kardeşimle bir bankda oturup iki lak lak etmemize fırsat vermeyen, hatta bizi canımızdan bezdiren, fal bakıp çiçek satan roman vatandaşlara, yine Kadıköy sahilinden Altıyol boğaya kadar bizi takip edip ''evlatlık alsak mı acaba'' diye düşünmemize neden olan ama sonra bu fikirden vazgeçip çıplak ayaklarına bir çift ayakkabı aldığımız, fakat birkaç gün sonra tekrar çıplak ayakla gezdiğini gördüğümüz anda kardeşimin sinir krizleri geçirmesine sebep olan roman çocuğun anne ve babasına, İstanbul'a Konstantinepol deyip, bu konuda ısrarcı olan geri kalmış ahmak Avrupa vatandaşlarına, İstanbul'a Konstantinepol deme konusunda ısrarını sürdürüp, ''günün birinde Ayasofya’ya haç dikilecektir'' diyerek benim bütün sinir sistemimi tahrip etmiş ve tarafımdan kafatasına cevizbağı yemiş, böylece benim Avrupanın en amansız polis teşkilatı olan İtalyan Karabinerleriyle başımı belaya sokmuş olan İtalyan balıkçısına, Sokaklarda masum hayvanlara tekme atan zavallılara, Ruhlarından arabeski atamamış, İstanbul'a sonradan gelmiş ve Beyoğlunda barlarda kız tavlamak için saçlarını uzatmış, entel görünümlü olmak için bir iki rock grubunun ismini ezberleyip, eline hiç beceremediği halde klasik gitar alarak ortalık yerde caka satan maymun karışımı şablon genç erkeklere, Çoğunlukla aile baskısından kurtulmak için üniversiteyi fırsat bilip özellikle İstanbul'a (sanki Erzurum'da, Trabzon'da, Denizli'de üniversite yokmuş gibi) kaçmış, eninde sonunda yukarıda tarif ettiğim şablon genç erkeklerle birlikte olan varoş kızlarına, DAYANAMIYORUM. 1 Aralık 2007 Cem Akkılıç DİKKAT HIRSIZ VAR! Özellikle İzEdebiyat sitesine dadanan ERDİNÇ ARAS isimli yazı hırsızı, yazılarımı çalmaktadır. Aynı şekilde başkalarının yazılarını da çalan bu sahtekar sözde köşe yazarını tanımak için altta verdiğim linkleri tarayıcınızın link satırına ekleyerek okuyunuz. http://cemologyonuncukoy1.blogspot.com/2009/01/erdin-aras-gibi-hrszlar-ne-yapmal.html http://blogyazarlari.ning.com/forum/topics/erdinc-aras-ve-ardahansesi
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © CEM AKKILIÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |