..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Ne elbiseler gördüm, içinde adam yok, ne adamlar gördüm sırtında elbise yok." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Çocuk > Gülşen ÖZALTAN




3 Ağustos 2007
Karınca ve Buğday Tanesi  
Gülşen ÖZALTAN
tüm canlıların en birinci görevi herşeye rağmen yaşamaktır. Yaşadığını herzaman ve her koşulda söylebiliyormusun?


:CDBA:


Her gün olduğu gibi, Tom karınca gün ağarır ağarmaz uyanmıştı. İşçi karıncalar hemen yuvanın ağzını kontrol ettiler, dikkatsiz bir insan yuvaya basmış ve yuvanın ağzının kapanmasına neden olmuştu. İşçi karıncalar bu duruma hiç kızmadı, şartlar ne olursa olsun karıncaların tek amaçları hayatta kalmayı başarabilmekti. Bu aksiliğe aldırış etmeden çok hızlı bir şekilde yuvanın ağzını açarak, erzak toplayıcısı karıncaların yeryüzünde yiyecek toplamaları için yola koyulmalarını sağladılar. Erzak toplayıcısı karıncalar çok büyük bir hızla yeryüzünde dolaşmaya ve yiyecek bulmaya koyuldular.


Karıncalar toplu yaşarlar ve her karınca kendi yetenekleri doğrultunda görev yapar. Tom karınca da erzak toplayıcısı bir karıncaydı. Yiyeceklerin kokusunu çok iyi alırdı. Ogün de yakınlarda bir yerlerde buğday kokusu alıyordu, karıncalar çok hızlı hareket ederler. Tom karıncanın göründüğüyle kaybolduğu birdi sanki. Tom karınca, çarçabuk buğday tanesinin yanında oluverdi ve buğday tanesini büyük bir iştahla yuvasına doğru sürüklemeye başladı. Yol uzun, buğdaysa çok ağırdı. Zaman zaman Tom karınca durup dinlendi.

Küçük bir çocuk Tom karıncayı fark etti, eğilip onu yerden aldı. Tom karınca çok şaşkın bir vaziyette küçük çocuğa baktı ve hızla hareket ederek çocuğun elinden kurtuldu. Tom karıncanın işleri vardı, yuvasına akşam olmadan götürebileceği kadar yiyecek taşımalıydı. Fakat çocuk Tom’un peşini bırakmadı, tekrar Tom’u yakalamak istedi ve kaçmasın diye parmaklarının arasında sıkıca tuttu. Zavallı Tom çocuğun parmakları arasında ezilerek öldü.

Birden bir rüzgâr başladı ve Tom’un taşıdığı buğday tanesine aldı ve deniz kıyısına çakıl taşlarının arasına bıraktı. Buğday tanesi karıncaların yiyeceği olamamıştı, rüzgârın kolları arasında nereye geldiğinin pek farkında değildi. Şöyle bir çevresine baktığında, aslında bir insan için pek de büyük sayılmayan fakat bir buğday tanesi için pek de büyük olan taşların arasındaydı. “Ben burada ne yaparım ki, keşke bir toprak olsaydı toprakla karışıp burada yeşerir başak olurdum.”dedi, Buğday tanesi.

Toprak ana, çakıların arasından buğday tanesinin isteğine cevap verdi. “Madem toprakla karışıp buğday olmak istiyorsun, ben çakılların altındayım, çakılları aşarsan seni bir ana gibi sarıp sarmalar büyütür başak yaparım.” Dedi, toprak ana. Yakınlarda oyun oynayan çocukların sesi geliyordu, çocuklardan birisi buğday tanesinin bulunduğu çakıla basıp geçti, derken bir çocuk bir çocuk daha basıp geçti. Bu iş buğday tanesinin çok işine yaradı ve buğday tanesi çakılların arasından geçip toprak anaya kavuştu. Toprak ana, buğday danesine söz verdiği gibi sarıp sarmalayıp, içine aldı besledi.

Buğday tanesi toprakla beslenip kök salmış güçlenmiş, toprağı delip başını yeryüzüne uzatmıştı. Güneşin parlaklı gözlerini kamaştırdı. “Güneş ışınlarını görmeyeli günler oldu, toprağın altında yaşamak ve güneşle yeniden buluşmak çok güzel, merhaba güneş, merhaba yaşam.”dedi, buğday. Güneş yeşeren buğdaya gerekli olan ısıyı ve ışığı verdi. Buğday tanesi yağmurun, toprağın ve güneşin yardımıyla çok kısa zamanda bir insan boyu kadar oldu. Görenler deniz kıyınsındaki buğday başağına hayretle baktı. Kimileri, bu güzelliği resimledi, kimileri dostlarına anlatı. Fakat bir insan gelip düşüncesizce başağı koparıp denize attı.

Deniz dalgalarıyla başağın içindeki buğday tanelerini dağıttı. Kimi buğday tanelerini martılar fark edip yedi, kimi buğday taneleri ise balıklara yem oldu. Ne olmuşsa olmuş, tek bir buğday tanesi dalgayla kıyıya vurmuş. Kıyıda ki küçük çocuklar kovalarına doldukları kumları sahilden daha uzaklara taşımış. Kovalardan birinde buğday tanesi de varmış, çocuk kumu kovadan boşaltınca açığa çıkmış, oradan geçen Tom karıncanın arkadaşlarından biri buğday tanesini fark etmiş ve buğday tanesini sağ salim yuvalarına taşımayı başarmış.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın çocuk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Masal Perisi
Adını Arayan Böcek
Harçlığını Biriktiren Çocuk
100 Yıl Yaşayan Ağaç
Küçük Ömür"ün Düşü

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Denizlerin Efsanesi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sevgi Bitermi? [Şiir]
Bir Dosta [Şiir]
Dostum [Şiir]
İstanbul [Şiir]
Bildim Seni [Şiir]
Senden Uzak [Şiir]
Özlem Yangını [Şiir]
Alıç Ağacı [Şiir]
Tükettin [Şiir]
İnsan Yok Olur [Şiir]


Gülşen ÖZALTAN kimdir?

İnsan olmak zor ve ben 38 yıldır olmaya çalışıyorum. Bu yolda pek çok bilgi edindim, pek çoğunu deneyimledim, kitaplar benim en iyi rehberlerim oldu, yazmak benim için vazgeçilmezim. Okumadan ve yazmadan hayatım eksik kalır. öğrenmek ve düşünmek sonrada zamanı gelince onu hayata geçirmek en büyük eylencem. Denemediğim hiç bir bilgiyi kimseye tavsiye etmem.

Etkilendiği Yazarlar:
pek çok bilgi var, hiç kimse herşeyi bilemez, ben ihtiyacım olan ve ilgi alanıma giren tüm yazıları okurum, o nedenlede şu yada bu yazardan etkilendim diyemem hepsinde benden bir parça bulurken, aslında bende eksik ve yanlış olanların peşine düşerim.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Gülşen ÖZALTAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.