..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > ismail nail polatoğlu




7 Haziran 2007
Tefekkürün Değili: Hayallerimiz  
ismail nail polatoğlu
Hemen hemen içimizden herkesin başını ellerinin arasına alıp gözlerini bir noktaya sabitleyerek hayaller âlemine daldığı olmuştur. Kafamız içerisinde cereyan eden düşünceler imgeler âleminde bir biri ardına yumuşak geçişlerle akıp giderken bazen marazi bir şekilde, ufak da olsa, bir ayrıntıya takılıp kalırız


:BAAG:

. Birbiri ardına gelen düşüncelerle düğümleniriz o bir zamanın içine. Düşüncenin kıpkızıl ufuklarına bu bir anlık davet edilişimiz içine düştüğümüz durumun vahametini de bir süre sonra unutturur. Artık karşımızda dudaklarımızı ıslatan serabın büyüsüne çoktan kapılmışızdır. İçinde bulunduğumuz dış dünyanın gerçeklik algısını da ağırdan ağırdan kaybederiz. Berrak bir zihnin bizi kanatlandırmasıyla ayaklarımız da yerden kesilmiştir artık. Şımarık yaramaz bir çocuk edasıyla oradan oraya seğirten düşüncelerimiz yepyeni bir dünyanın kapılarını ardına kadar açar bize. Orada hayal içinde hayallerimize gelmeyecek nimetler serilmiştir önümüze. Odalar dolusu hazinelerimiz vardır ve her oda da bin bir kapılı odalara açılır. Her şey herkes bizimdir, bizim emrimizdedir. Onlara hükmederiz. Orada var olan şeylerin yüzü bize dönüktür. İhtişamımızın büyüklüğünü imrenerek seyrederler. Onların her halleri bizi yüceltmeye yöneliktir. Tarif edilemez bir zevkle okşanır durur gururumuz. Öyle bir hazdır ki bu bizi insan olmanın sınırlarını zorlamaya dahi yöneltir. Kendisini hep bir merkeze-fanilik-çekiştirip duran zincirlerinden boşanan benliğimiz artık hayalle reel arasındaki çizgiyi seçemez duruma gelmiştir. Alttan alta içinde beslenen yeter güce, kudrete, sahip oma isteğinin bir an da olsa karşılandığı sanrısına kapılan benimiz çılgınca arzular peşine düşmüştür. Artık sadece o vardır ve onun hiç bitmeyen istekleri.
İnsan benini içine düştüğü bu hayal odalarından kurtaran, ona kendi sınırlarını hatırlatan yine kendisidir. Dizginlenemez düşüncelerle onu uçsuz ufuklara kanatlandıran zihni bir yandan da kulaklarına onun faniliğini fısıldar. Belki bu bir anlık fısıldayışla içinde bulunduğu durumun şuuruna yeniden erer. Fakat var olduğu zamanda kendisine sunulan pay kadarının düşledikleri karşısındaki cılızlığını fark eder bu sefer de. Bu çok yanılgılı mukayese sebebiyle tüm sahip olduklarının çok daha fazlasını hak etmesi gerektiğini düşünür. Sahip olduklarına razı olmayışı onu kararsızlaştırır. Gerek düşünce dünyasına gerek içinde bulunduğu reel dünyaya ait muhakemeye gerekse bu iki olgu arasında yaptığı mukayeseye hep kendinden yola çıktığı için olsa gerek bir daha kendine dönemez. Kendini her defasında merkeze koymasıyla yine her defasında savrulmasının kaçınılmaz sonuçlarıyla yüz yüze gelir durur. Dinginlenmez, enginlenmez, huzur bulamaz
İnsan benini kafese hapseden bu düşünce yapısı onun var olan düzen içinde yerini ve rolünü tam kestirememesiyle doğrudan ilintilidir. Dinginlenmemiş iştihasıyla etrafına hükmetmek isteyen ve isteklerinin mutlaka sahibi olmak isteyen insan gururunun sapkınlığı, onun yaratılmış bir bütünün fonksiyonel bir parçası olduğu gerçeğini daha en başından kabule yanaşmaz, kabullenmek istemez, kabullenmez. Böyle olunca, birbiriyle ilintili birbiriyle anlamlı var edilmiş bir bütünün yine bir parçası olarak çevresinde cereyan eden hadiselere ibret ve hayret nazarıyla bakmaz da kendi var edemeyiş kısırlığı neticesinde kendi kendisi altında namütenahi ezilir. Onu içerisine düştüğü bu karmaşadan çelişkiler yumağından kurtaracak olanı gene hayalleri olarak görür; çünkü onu isteklerine kavuşturan bir anda olsa düşledikleridir. Bir anlığına avutur onu; ama onu her defasında içende var olduğu hayatla karşı karşıya getiren çatıştıran ve kararsılaştıran insan zihninin bu bir anlık yönel semesi de başlı başına kısır bir eylemdir. Ona huzur vermez, her defasında içinde bulunduğu durumu ve rolünü unutturur. Her hayal kurmasıyla insan kendinden kendi gerçeğinden biraz daha uzaklaşır.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İsyan [Şiir]
Anne I [Şiir]
Hüzün [Şiir]
Eski[tir (Mi?) ]zaman [Şiir]
Sufi ve Zaman ve Kent [Şiir]
Duyuşlar [Şiir]
Giden [Şiir]
Kemana [Şiir]
O'na [Şiir]
Sonroseıı [Şiir]


ismail nail polatoğlu kimdir?

ben ismail nail polatoğlu. . .

Etkilendiği Yazarlar:
ismet özel


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ismail nail polatoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.