Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine |
|
||||||||||
|
Onca işin gücün arasında ve yine yorgun biten bir günün akşamında,belki o hiç görmediğim adama rastlarım diye uzun uzun O’na dair yazılmışlıklarımı okumaya başladım.Oradaydı…Son yazdığım cümlenin içinde duruyordu.Uğrunda gecelerce ağlayacak kadar sevmemiştim O’nu, ömrüme girmesine izin vermemek için bir çırpıda kestirip attıktan sonra bütün O’na dair yazgılarımı,susmasına,yok saymasına kızamazdım.Bendim yok olmak isteyen içinde,başarmıştım.Tekrar acı çekmemek için tekrar sevebilme ihtimalimi katletmiştim. Okumaya devam ettim,O’nu bıraktığım son cümleden…Kalbimde depremler,yıkımlar,kıyımlar,sessizlikler.Benim sevmem gereken insanın bu çağda yaşamadığını hissettikçe daha da sarsılıyordu içim.Ben başka birini arıyordum.Herkesin aradığından daha da başka…Bu devrin insanındaki kalbi hastalıklar,O’nda olmayacaktı ve biz iki destansı aşık,faydalı olan her şeyi öğretecektik birbirimize,bildiğimiz her şeyi yaşarken beraberce,yücelecektik doğrulukta,aşkta ve bilmenin mutluluğunda.Karanlıktaki herkese ışık olacaktık,her acın karnındaki sancıyı,soframızda duyacaktık… Yoktu…Benim öbür yarım bu çağda.O’nu son bıraktığım cümleye döndüm baktım,güvenemedim O’na,gel diyemedim,olduğu yerde yarım kalmasına izin verdim.Olduğum yerde yarım kalmamı hazmederken… Oysa onca zıt düşünce arasında,hatta uyuşan hiç bir şey yokken,anlatacak çok şeyim vardı O’na.Bunun nedenini bilmemekle beraber,dünyamı yeniden karartmaya niyetli olmayışım,bir yabancıyı uğurlamamı kolaylaştırdı. Bu kocaman adam,bu yanık çağda bana çok şey öğretecekti…İnceliğimce inceltebilir miydi ruhunu?Doğruluğumca doğru muydu?Gerçekten sever miydi beni?Yoksa ezer miydi?Hep böyle kırar mıydı?Soramadım ki… O’nla başladığım cümleden,yahut ikimizi barındırabilecek her cümleden,sonunu bildiğim bir yola tekrar girmemek adına,etekleri tutuşan bir edayla, sıyrılıp,doğrularımla kucaklaştım…. Uzun bir zaman sonra,aynı ürpertinin tazeliğiyle hala,yine son cümleye döndüm,utana sıkıla,sevmemeye söz vermişliğimi okudum yine,kurduğum her cümlede,son cümlede...O’nu içinde bıraktığım cümleye dönüp bir daha bakma cesaretini gösterebildiğimde, bu çağda, içimde büyüttüğüm adama rastlayamayacağımı bile bile, severek içime gömdüm cümlelerimi.Gülümsemeyi beceremeyen bir ‘’ah çektim’’ …Aradım O’nu usanmadan bütün son cümlelerimde… Bir yanık çağ şarkısı kaldı dudaklarımda, Söz...Gücüm yeterse birgün mutlaka...,bir cümle daha kuracağım aşka...Korkusuz,çağ gürültülerinden uzak...Ve ölümsüz... R.Betül Çetin
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © R.Betül Çetin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |