Edebiyat yaşamın öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediği biçimi verir. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
"ey seher rüzgarı bize haber ver sen geçtiğin yolda, o alev alev yanan, o ateş dolu, o sevda dolu gönlü gördün mü? o gönül, yüzlerce yalçın kayaları,mermeri,graniti, ateşiyle yaktı" gece, şehrin etrafında rüzgar gibi döndüm,dolaştım, su gibi aktım... gece vakti şehrin etrafında dolaşanı uyku tutar mı? "o eşsiz parlak incinin hayali gözümün önüne geldi, o anda kendimi tutamadım ağlamaya başladım. gözyaşlarım akarken içim yanıyordu. heyecandan şaşırmıştım. gizlice gözümün kulağına dedim ki, Biliyor musun?, gelen konuk çok değerlidir, çok azizdir, ona bol bol aşk şarabı sun!" "gül" demiş bir dost, yine kanadı yüreğimiz, "gül"dür söyleten bizi başka çiçek bilmeyiz gül`ün hatrına yanarız da gülşende, deli bülbül!.. Bil ki, Süleyman değildi dem çekmene yasak vuran, Belkıs’ın bahçesinden kovulalı beri, yollardasın, bir gülşen gördün tutuldun, ne dalında uyudun gül’ün, ne göğsünde bir ranâyı uyuttun, ne ahû gözlerine baktın hicranla ne de unuttun!.. dut mu yedin ey bülbül, dilini mi yuttun?!. Bülbül gül’e tutsun mâtem Ko, sürgünler kana batsın, Batan gülün dikeni mâdem, Bırak kanatırsa kanatsın postacı bulamamış adreste seni, biçare dolandı durdu bir zaman, bir meçhûl âleme gitti” demişler!. kendini yalnızlıkta yitti” demişler!. açma, alevlenir’ demiştim, içinde küllenen köz deryâmı tutuşturmaya bir kıvılcımın yetti içimin mahzenlerine düşürdüğün bir mısrâ kor’a kesmiş tek sözün buzlarımı eritti..." "düşmez başımıza taç yaptığımız serde ne bir göz incitir, ne de bir el dokunur ve durur kitâbesi öylece konulduğu yerde ne çözülür efsûnu, ne kılavuz yol bulur sâhifeleri soluksuz açılır da, her gece aşkın, içilir gözelerinden aşk ve fâsılâsız okunur" yüreğine demir atan derin sancıya denk düşer bir züleyhâ yanışı eğreti sözlüklerden sıyır insicâmı senin ne anahtar kelimelerin var, düşür kadîm Kitab’ın sayfalarından “ahsen-i kasas”a mıhlansın zaman, ve yûsuf’un rabbine baş eğsin ancak bilirsin eğilir, ancak dolunca başak..." aşk adanmaktır, bâzen aldanış, Mahveder aşığı alış be usta, Bâzen çözer dilini bâzen lâl eyler, Sen yine yüreğinden konuş be usta!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © yeşim kale, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |