Bu kitap çok gerekli bir açığı dolduruyor. -Moses Hadas |
|
||||||||||
|
YAŞAYAN BİR ÖLÜ OLMAK Ömrün sonuna geldiğimizde, ne yaptık diye düşünürüz. Binbir meşgale içerisinde çocuklarımızın büyüdüğünü ve yaşlandığımızı fark etmeyiz bile.. Ve ardımıza baktığımızda, umutla bağlandığımız işimizin, bize fazla bir fayda sağlamadığını, geçimimizi ve rahat bir yaşantıyı temin etmekten başka bir kazancı olmadığını görürüz. Evliliğimizde eşimizin bizden memnun olup olmadığını bilmeden geçen onluk sistemli yıllar, çocuklarımızın yuvadan uçup eşleriyle birlikte yaşamaları....Bir de bakarız ki, eşimizle yine bir başımıza kalmışız.. Bir de bunun üzerine eşlerden biri kaybedildiğinde, yalnızlıkla bir başımıza kaldığımızı görürüz. Annemiz ve babamız çoktan ahrete intikal etmiştir...Kardeşlerimiz ve arkadaşlarımız da öyle... Belki yaşayanlar varsa bizden kilometrelerce uzaktadırlar...Ya da kendi meşgaleleri ile oyalanmaktadırlar. İnsan yalnızlığa alıştırmalı kendini....Her şeyi, bütün hayatını bir gün yalnız kalabileceğini hesaplayarak kurmalı... Erkekse ev işlerini öğrenmeli, kendine bakabilecek kadar... Kadınsa, biraz ekonomiden anlamalı...İşlerini yapabilecek insanları yaşlanmadan kazanmalı... Bütün bunlar iyi de, ya maneviyat...Bir ömür geçtiğinde, bu dünyadan göçen bir istatistikten başka ne olacağım diye düşünmeli de insan... ”Neyi başardım, neyi değiştirdim, neyi onardım, kimleri mutlu ettim, kimlere umut oldum?” diye sormalı.. Aslında ömür bitmeden, hesaba varan sayılı günler tükenmeden, hesaba çekmeliyiz kendimizi... Ve bir anda yolumuzu ve istikametimizi yüce amaçlara çevirmeliyiz. Çünkü bekleyecek ve düşünecek olursak, vesveseler tüketebilir enerjimizi... Niyet edip harekete geçmek gerek...Gerisi bize Allah’tan yardım olarak sebepler halinde gelecektir... Ve daha özel ve dolu dolu yaşanmış bir geçmiş bırakacağız ardımızda... Öldükten sonra devam eden hayır dualarıyla ahirete daha mutlu adım atacağız... İnsan ne olduğuna değil, nasıl yaşadığına bakmalı.. Neler ortaya çıkardığına, nelerin sebebi olduğuna.... Eğer vicdanı rahatsa, nefsinin kendine söylediğine aldırmamalı...Çünkü nefis her zaman açgözlüdür, hata yapmaya ve şımarıklığa yatkındır. Akıl ve iman ile nefsin volümünü kısıp, vicdanı beslemeli... Ve dua etmeli, yapılacak ve yapılabilecek her şeyi zamanında yapabilmek için...İstikameti çizebilmek için. Atalarımız, boş işlerle uğraşmazlardı...Ve bu yüzden , mükemmel eserler ortaya çıkardılar... Kültür ve sanat ürettiler boş zamanlarında... Gafletle yaşadığımız, hayal ürünü hayatların izleyicisi olduğumuz, zaman kıtlığından şikayet etmemize sebep olan tembelliğimiz için Allah bizleri affetsin ve yaşayan ölüler olmaktan , iş işten geçip son nefesimizde uyanmaktan bizleri muhafaza eylesin...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © yeşim kale, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |