..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mutlu insanlar tatlı şeylerden söz ederler. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Ali Refik




5 Şubat 2007
Yüreğinize İhanet Etmeyin  
Ali Refik
“Eskiden buralar böyle miydi evladım” dedi. “Mesire yerlerinin, sahil kenarlarının, gezi parklarının kendine göre bir âdâbı, bir usulü vardı. Öyle her istediğinizi yapamazdınız. Bu şekilde ulu orta meydanlarda sarılmayı bırakın, el ele tutuşup da birbirimizin gözlerine bakmaya çekinirdik. Bizler de gençtik, sevdayı bilirdik. Aşk damarlarımızda alev alev dolaşırdı. Ama hayâyı da bilirdik, utanırdık etraftan. Çevremizdeki şu gençlere baksanıza hele bir. Ne hale geldik şimdi? Gün bitmeden sevgili değiştiriyorlar. Bizim zamanımızda sevgili demek birlikte bir ömür demekti. Biz aşık olduğumuzda gözümüz başka bir şey görmez, dargın olduğumuzda üzüntüden hastalanır da günlerce yatak döşek yatardık” dedi.


:BJII:
O yaşlı kadına Kız Kulesi’ne bakan boş bir bankta kendi halinde otururken rastladım. Yorgun ve fersiz gözlerle karşı sahile doğru bakıyordu.
Esen sert rüzgardan bir hayli üşümüş olacak ki, eski ve yamalı paltosunun yakalarını havaya kaldırmıştı.
Bakışlarında geleceğe karşı bir korku seziliyordu. Oturduğum banktan kendisini izlemeye başladım. Ona bakarken sahibinden izinsiz bir mektubu açıp da okuyan bir meraklının ürkekliğini duydum nedense.
Kendimden utandım ve yavaşça yerimden kalkıp yanına gittim.
“Nasılsınız efendim?” dedim, şaşkın gözlerle bana doğru baktı. “Teşekkür ederim evladım!”
Ortak bir geçmişi paylaşan iki dost edasıyla gülüştük.
Susuz kalmış bir çiçeği sulamıştım sanki.
Eski zamanlara uzanan koyu bir sohbete daldık.

******


“Eskiden buralar böyle miydi evladım” dedi. “Mesire yerlerinin, sahil kenarlarının, gezi parklarının kendine göre bir âdâbı, bir usulü vardı. Öyle her istediğinizi yapamazdınız. Bu şekilde ulu orta meydanlarda sarılmayı bırakın, el ele tutuşup da birbirimizin gözlerine bakmaya çekinirdik. Bizler de gençtik, sevdayı bilirdik. Aşk damarlarımızda alev alev dolaşırdı. Ama hayâyı da bilirdik, utanırdık etraftan. Çevremizdeki şu gençlere baksanıza hele bir. Ne hale geldik şimdi? Gün bitmeden sevgili değiştiriyorlar. Bizim zamanımızda sevgili demek birlikte bir ömür demekti. Biz aşık olduğumuzda gözümüz başka bir şey görmez, dargın olduğumuzda üzüntüden hastalanır da günlerce yatak döşek yatardık” dedi.
Titrek ve yaşlı sesi, bir hayli yüksek çıkmıştı.
Çevremizdeki meraklı gözlerin bir an üzerimizde gezindiğini hissettim.
Kadının içinde o eski aşkın izlerini görür gibi oldum bir an. Şimdiki aşklara(!) inat, alev alev yanan bir sevdanın korunda yandım.

******


Ayrı ayrı zamanlarda yer yüzüne teşrif etmiştik, ancak aynı lisanda buluşmuştuk.
“Her şey değişti” dedi, eski günlere daldı usulca…
İlk aşık olduğu insanın öldüğü gün nasıl içinin yandığını, nasıl ağladığını anlattı. “Ölüm elbette hepimizi bulacak ama keşke ondan önce beni bulsaydı da, eşimin acısını yaşamasaydım.” Sesi iyice titremeye başladı. “Çok güzel günler yaşadık. Her anımız birlikte geçti. Ancak ölüm ayırır bizi derdik. Öyle de oldu. Ama keşke ölüme de birlikte, el ele gidebilseydik.”
Boynundaki kolyeyi gösterdi.
“Evlendiğimiz gün takmıştı. O günden beri hiç çıkarmadım. Hep boynumda taşıdım. Ama şimdiki gençler bırak kolyeyi, bir an bile düşünmeden, sevgilerini kalplerinden çıkarıp atabiliyorlar.”

******


Yüzündeki o solgun renk kayboldu birden.
Elleri titremeye başladı. Hemen yakındaki büfeye koşup su getirdim.
Derin bir nefes aldı. “Bizim zamanımızda iki sevgili ayrılınca utançlarından haftalarca çarşıya çıkamaz, üzüntülerinden günlerce ateşler içinde yatarlardı.”
Utandım.
Utanması gerekenlerin yerine de utandım.

******


“Herkes yüreğinden yola çıkmalı” dedi yaşlı kadın. “Yoksa çok yazık olacak geleceğimize. Benim az bir ömrüm kaldı ama yine de üzülüyorum.” Elini uzattı bana.
Elleri suya hasret çatlamış toprak gibiydi.
"Eskilerden geriye bir bu topraklar kaldı" dedi. Gözlerini gözlerimin içine mıhladı.
"Ama sevdamıza sahip çıkmalıyız, bu topraklarda nice ölümsüz aşklar yaşandı, bunları hatırımızdan çıkartmamalıyız" dedi ve usulca kalkıp gitti.
Herkesin giderek birbirine benzediği, aşkın ve sevdanın pazarlarda üç kuruşa satıldığı, bir gecelik sevgililerin her şeye hakim olduğu bu ülkede, yaşlı kadın bir deniz feneriydi aslında.
Yıllara inat yıkılmadan ayakta kalan ve yolumuzu aydınlatan…

******


Sevginize, aşkınıza ve sevdanıza sahip çıkın.
Ölümsüz sevdaların yaşandığı bu kutsal topraklarda yüreğinize ihanet etmeyin.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gitme Dur...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Keşkeler Fayda Etmez
Gittin...
Gözler Yalan Söylemez
Dün... Bugün...
Ben Senin...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Muhacir Kızı [Şiir]
Gerçek Sevgi [Öykü]


Ali Refik kimdir?

Gazeteci ve Yazar

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan, Cezmi Ersöz, Murathan Mungan, Ü. Yaşar Oğuzcan, Attila İlhan, Sezai Karakoç...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ali Refik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.