..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her şey ancak sevgiyle satın alınabilmelidir. -Andre Gide
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > mesude akyol




10 Ocak 2007
Toprağa Bir Tohumda Sen Bırak  
mesude akyol
''Karşılaşılan zorluk ne kadar büyükse, üstesinden gelmek de o kadar gurur vericidir.'' (Epiktetos)


:AIHJ:
''Karşılaşılan zorluk ne kadar büyükse, üstesinden gelmek de o kadar gurur vericidir.''
(Epiktetos)
Hayat, mutlu ve acı anıların bir toplamıdır. Hayat anlık yaşamak değildir. O gün ki işleri bitirip yarını hiçe saymak, yarın ne olursa olsun demek, yaşadığımız anın tadını çıkarmak değildir. Aldığımız güzellikleri yarınlara taşımak yarınlara yansıtmaktır hayat...
Eski günler aklınıza geldiğinde o günleri daha iyi görüyor ve o günleri arıyorsak bir yerlerde bir hata olmalı. Gelenek ve görenekler eski saygısını yitirmişse, toplum olarak buna doğal bir gözle bakıyorsak, durup düşünme vaktimiz gelmiş demektir...
Ailemizden aldığımız sevgi ve saygıyı artık başkaları ve kendimiz için kullanmıyorsak yarınlara daha bir soğuk daha bir tutarsız gençler emanet etmiş olmaz mıyız? Anne ve babamız bir dolmuşta yaşlı birine yer verdiler ve kuşkusuz bunu bizlere de aşıladılar. Bir süre uyduk ve etrafımızda bizden genç birini görünce o yer versin diye suçu o gençlerin üzerine attık. Eskiden elimizde kalan değerlere sahip çıkmıyoruz. Oysa bizde toprağa bir tohum bıraksak yarın güzel bir ödül olarak karşımıza çıkacak. Tıpkı ailelerimizin bize bıraktıkları tohumlar gibi...
Büyüklerimizden sık duyduğumuz bir laftır, Ah o eski bayramlar...
Şimdi bizim yaşadığımız bayramları yarın çocuklarımız arayacaksa vay onların haline demek geliyor içimden. Çünkü bizler ailelerimizin yaşadığı o daha güzel bayramları ve özel günleri arıyoruz. Emanet aldığımız değerlerin daha fazlasını veremediğimiz çocuklarımızın yarınlarını düşünmek beni korkutmaya başladı. Çevrenin etkisi, ne yiyeceğimize ve ne giyeceğimize hatta tutacağımız takıma kadar bizi etkileyen televizyonun etkisi atacağımız güzel tohumlar için hep önümüze çıkacak bir engel. Ne mutlu ki bize hayatta yüzümüzü kara çıkarmayacak değerleri verebilen ailelere sahiptik. Gelenek ve göreneklerimize sahip çıkan nesiller olduk.
Ailelerimizin toprağa attığı her tohum bizim ananelere saygılı birer fert olarak yetişmemize neden oldu. Bizimde bunları düşünerek( her ne kadar dış çevre etken olsa da)çocuklarımız için hatta daha ileri gidip torunlarımız için şimdiden tohumları toprağın bir köşesine atma zamanımız geldi de geçiyor bile…
Gölgesinde oturduğumuz, her sıkıldığımızda ona derdimizi açtığımız büyüklerimiz olan çınarlarımız. Her hareketini örnek aldığımız onun gibi olmaya çalıştığımız çınarlarımız...
Gelin bizde çocuklarımız için kendinden emin kendine güvenen kökleri sağlam birer çınar olalım. Ayakta ve sağlam. Büyüklerimizden aldığımız güç ve yeni edindiğimiz eğitiminde katkısıyla daha dayanıklı birer çınar...
Sürekli tüketici olmak, sürekli tüketmek aslına bakarsanız tüketmek dedince birinci sıradayız. Sevgileri, zamanı, enerjiyi, duyguları o kadar hızla tüketiyoruz ki. Gelecek nesle sanırım yerine koymadıkça emanet edebileceğimiz hiç bir şey kalmayacak. Her geçen yılın özlemiyle yeni bir yıla merhaba diyoruz.Her yılda keşkilerimizle bitiyorsa,bence artık harekete geçmenin zamanı gelmiştir...
Sevgiden saygıdan uzak nesiller görmek istemiyorsak eğer, toprağa bol bol sevgi tohumları ekmemiz gerekir. Bol bol gelenek ve görenek. Davranışlar herkesin kendini seyrettiği bir aynaysa bu aynaya sadece kendimiz için değil, geleceğimiz olan çocuklarımızı da düşünerek bakmamız gerekir...






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gün Bitiminde Mutluyum Diyebilmek
Gecikmiş Pişmanlıklar

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Karanlık Fısıltılar


mesude akyol kimdir?

Çevremde gördüklerimi gözlemleyip elimden geldiğince öyküleştirip yazıya dökmek

Etkilendiği Yazarlar:
Can Dündar,Ayşe Kulin,Halim Bahadır


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © mesude akyol, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.