..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Hemen yüzüne gül suyu seperek Leyla'yı ayılttılar." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Başkaldırı > Ali Yetgin




10 Nisan 2006
Kanayan Yaram Olsa Gerek!  
Ali Yetgin
Ey Lefkoşe, kalmış bize ancak bir ucun; Gitmiş yarıdan fazlası on bir burcun… Elden çıkacak yavaş yavaş eldeki de Gülmezse bugün yarın mukadder yolcun.


:BJIH:
Ey Lefkoşe, kalmış bize ancak bir ucun;
                         Gitmiş yarıdan fazlası on bir burcun…
                         Elden çıkacak yavaş yavaş eldeki de
                         Gülmezse bugün yarın mukadder yolcun.



Rüzgarın uğultusu gecenin karanlığına musiki tadı katıyordu. Kimsesiz kaldırımlarda tek başınalığın tadını çıkarırcasına yürüdü. O yürüdükçe kaldırımlar büyüyor, yol alabildiğine uzuyordu. Karanlık ruhunu kaplarcasına bütün etrafı sarmış, onu tarifi mümkün olmayan duygular içerisinde geçmişin o izbe köşelerine doğru sürüklemenin tadını çıkarıyordu. Geçmiş; çok uzak bir kavram değildi onun ruhuna. Sanki o anları tekrar tekrar yaşarmışçasına bütün bedeni akıl almaz bir biçimde titriyordu. Sahi ne olmuştu, onun ruhunda bu kadar derin izler bırakan neydi?
     Ardı arkası kesilmeyen sorular sigarasının dumanında bir bir kayboluyor, sonra her nefeste tekrar bütün ruhuna doluyordu. Daha ne kadar devam edecekti bu sonu meçhullerle biten düşünceler. Kader en acı oyununu ona mı oynuyordu? En çokta karanlığı seviyordu ve kimsesiz kaldırımları. Bir tek onlar anlıyordu ızdırabını, çünkü aynı kaderi yaşıyorlardı. Gecenin bitmesini hiç istemiyordu. Güneş etrafı aydınlatırken onun ruhunu karartıyor çilelerin en büyüğünü ikram etmenin sevinciyle bütün insanları neşelendiriyordu. Bir ara kadınını hatırladı ve aslan parçası oğlunu…
Gül bahçelerinde vardı gülden bir kız
Duydum, ki güzel düşüyle kalmış yalnız!
Ey Kıbrıs’a yollanan uçaklar, benden
-Allah için olsun-ona-bir gül atınız!
Onları ne zaman hatırlasa topal bacağı ve kopan kolu kabus gibi bütün ruhunu ilmik ilmik sarıyor, göz pınarları çağlayanlara inat akışların en güzeliyle yanaklarından toprağa bir bir akıyordu. Ne yapıyorlardı acaba, belkide cennetten onu izliyorlardı, kim bilir belki de Allah’a dua


ediyorlardı onun için. Oğlunun kanlar içerisindeki körpecik bedenini hatırladı ve saçlarına dokunmaya kıyamadığı, gözlerine bütün dünyayı feda edebileceği yarini…
Savaş biteli otuz yıl olmuş, fakat Mehmet Çavuşun içindeki savaş hala bitmemişti. Kollarında kaç tane aslan can vermişti. Kaç yürek yangını ruhunun bütün izbe köşelerini sarmıştı. Anavatanı, Anadolu’yu ölmeden önce bir görsem diye geçirdi içinden… Acaba orada ki insanlarda bu kadar vurdum duymaz olan bitenden habersiz miydi? Neydi bu insanları bu kadar değiştiren. Sanki o kabus gibi anları bu millet yaşamamıştı yada yaşayanlar bunlar değildi. Vatan, Bayrak ve Hürriyet için Urumla savaşılmamış mıydı, katliamlara son vermek için binlerce yiğit toprağa girmemiş miydi? Bütün bunlar nasıl unutulur aklı almıyordu. Neden bu insanlar ona düşman gibi bakıyorlardı, bir kolunu ve bacağını onların geleceği için vermiş olması suç muydu? Bir şeylerin yanlış gittiğini biliyordu, ama yanlış olan o muydu yoksa geçmişini unutup heva ve heves uğruna Vatan denen nazlı gelini pazarlayanlar mı? İçinden çıkılmayacak derecedeki soru yağmuru Ezan sesiyle duruldu. Sabah namazını kaçırmamak için adımlarını hızlandırdı. En huzurlu olduğu an bu an olsa gerek. Camide kimse kalmamıştı ondan başka. Nasırlı ellerini semaya açmış duaların en güzelini Rabbine ısmarlamanın huzuruyla yavaş yavaş oradan ayrıldı.
Artık ne sefer var, ne zafer talibiyim
Madem ki şu hür ülkelerin sahibiyim…
Lakin bana söyleyin ey çocuklar;
Kendi yurdumda, neden, böyle misafir gibiyim



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
ve O Gitti [Şiir]
Uyku [Şiir]
Sen Bende Ben Sende [Şiir]
Aşkı Olmayan Gönül Misali Taşa Benzer [Deneme]
Eceline Susamış Köpek, Devlete Bey Gerek Bey! [Deneme]
Müslümanlığı Kabul Edip Türklüğü Reddedenlere! [Deneme]
Ey Susadıkça Tuz Yalayanlar! [Deneme]


Ali Yetgin kimdir?

kerem dağa vuracağı ilk kazmayı bizlerden alır, mecnun bizim çöllerimizde arar Leylayı. biz bir kalbiz mem u zinle bir sevdayız biz mezopotamya aşkı biter dallarımızda. bir şiir yazarız ki deli, bir şiir ki coşkun aşkın şiiri değil ama; kutsal metnin şiiri. hep hasret kaldık sancılı kalemlere hep onları bekledik durduk gelmeyince biz çıktık yollara arıyoruz. . . . izimize rastlayan varsa bizi arasın, bizleri sorsun bir mevlana bir yunus emere buluşması olsun. . . . . . . .

Etkilendiği Yazarlar:
kalemi yüreğinde olan herkes...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ali Yetgin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.