Doğaüstü henüz anlayamadığımız doğal şeylerin adı. -Elbert Hubbard |
|
||||||||||
|
Dalga,dalga denizler. Köpük, köpük. Dalgalı denizler içimden geçen. Soluk mavi, sonsuz mavi, açık mavi. Biraz uçuk mavi, biraz kaçık mavi denizler. İçim geçiyor. İçimden gözlerin gibi denizler geçiyor . Her geçen denizde, içim biraz daha çırpınıyor. Kesilen hayalarına ağlıyor Uranos. Bir damla kan, bir damla hayat sızıyor denizin en mahrem yerine. Kesilen hayalarına ağlıyor Uranos. Ağlıyor deniz. Ddeniz ağlıyor haykırarak kaybettiği bekaretine bacak aralarından süzülüyor Uranos bembeyaz köpük köpük, tüm erkekliğiyle. Yok edilen doğmamış çocuklara hayat sunan. Bir damla kan , bir damla hayat sızıyor denizin en mahrem yerine. İçimden geçen denizin rahminde döllenen güzellik. Kasıklarında doğum öncesi o sızı. ve Kasıklarında doğurmanın o hazzı saklı denizler.. Köpük,köpük kıyıyan vuran güzellik Aphrodit. Her doğumda ve her sevişmede yeniden kaybedilen bekaret. Masumiyet. Ve yeniden denizin bacak aralarından süzülen köpük. Arzu, Sehvet. Sevişme sonrası yataklarda uçuşan Defne kokusu. Yaban mersini kokusu. Sonbahar sürgünü kokusu. Amber kokusu. Kıyılarıma vuran güzellik Aphrodit. Denizler geçiyor içimden. İçimde geçen denizlerin içinde dalgalanıyor. ince ince yalıyor kıyıları sehvet. Baştan çıkarıyor teni. Teni tenden sıyırıyor. Usul usul sızıyor ruhlara ilk fahişe Gahi. Dokunma . Sevişme. Çıldırma. Çıldırtma. Dokun. Seviş. Çıldır. Çıldırt. Ve kabullen içindeki her sevişme sonrası öldürdüğün hayvanı. Denizler geçiyor içimden. İçimden geçen denizlerde batan gemiler. İlk ihanet , İlk aldanış. İlk cinayet. Tekrar tekrar Habili öldürüyor Kabil. Kan sızıyor topraktan tüm soylara. ilk böylebulanıyor ihanete aşk, ilk böyle bulanıyor kan insan dölüne. Kendi mezarını kazıyor insan. Tekrar tekrar. tekrar tekrar ölüyor, öldürürken. Ve her defasında ihanete bulanmış aşklara sevdalanıyor. Bir karga geceye boyuyor sabahı. Bir karga öldürdüğü kendi soyunu gömüyor toprağa. Tekrar tekrar Habili öldürüyor Kabil. Tekrar tekrar ölümü seçiyor Habil. Yeniden yeniden gömüyor Habili Kabil. İnsan kendi soyunu gömüyor toprağa. Ve ben tekrar tekrar seni seviyorum. İhanetle sarmaş dolaş aşkını bile bile yeniden aşk yeniden sen ve yeniden..... Denizler geçiyor içimden. içimden geçen denizlere karışan dingin ırmaklarda serinliyor pembe beyaz nilüferler. Yemyeşil sularla hesapsız sevişen bahar rüzgarlarına karşı, sarı süzgün gün ışıklarında tarıyorsun saçlarını. Uzak çok uzaklardan en güzel şarkılarıyla sesleniyor Eftelya. aşk vuruyor kıyıya. ve ben çılgınca aşk'ı emzirmeni istiyorum göğüs uçlarından. Saçlarını serdiğin yataklarda teninin tuzuyla kavruluyorum. Bir kuş deliriyor yüreğimin orta yerinde. Kasıklarımda dört nala koşuyor doru kısraklar. Bir arı misali ağzının içinden topluyorum binbir çiçek özünü. Parmak uçlarım anlatıyor bembeyaz tenine güzel aşk masalını. Fıskırırak, çağlayarak akarak karışıyor insanlığın özü, özüne. Kapatma, aç ayışığı tozuyla sürmelediğin gözlerini. Arzu, Sehvet. Sevişme sonrası yataklarda uçuşan Defne kokusu. Yaban mersini kokusu. Sonbahar sürgünü kokusu. Amber kokusu. Leylak kokusu. Tekrar sevişelim kokusu. Yuvarlandığımız tepelere tekrar tırmanalım kokusu. Sen kokusu Ben kokusu O tarifsiz erkek ve kadın kokusu. Aşk kokusu. Uzak cok uzaklardan en güzel şarkılarıyla sesleniyor Eftelya. Kesilen hayalarına ağlıyor Uranos. Habili öldürüyor Kabil. Bir dalganın köpüğü vuruyor kıyıya sen sin kıyıyan vuran güzellik ....... Denizler geçiyor içimden. Gemiler içimden geçen denizlerde yol alıyor. Ve elimde en bildik aşk vedalarına bayrak mendiller sallanıyor. Mendillerden soluk mavi denizlere damlıyor gözyaşları. Gözyaşlarını içinde saklıyor istiridyeler. ve kim gerçekten biliyor gözyaşlarımız mı,yoksa bir kum tanesimidir inciler. Eftelya ayrılığa serenatlar okuyor cığlık cığlık, Avaz avaz. Feryat fıgan. Denizkızlarının saçlarında parıldıyor en karanlık gecemizde, deniz yıldızları. ve o denizkızları baştan cıkartmak için, içimden geçen denizlerdeki o gemiciyi en parlak yakamozlarla yıkanıyor hiç kimsenin görmediği. Denizler geçiyor içimden. içimden sen geçiyorsun. içim geçiyor. uyumak için. uyanıyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ZEYNEP DİDEM, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |