Tamtam sesleri kulaklarımda.Hızlı hızlı yürüyorum sık ağaçların arasında . Güneş ışığı yok.
Karanlık ve rutubetli bir hava ciğerlerimi zorluyor. Boğazımda düğümlenen hıçkırığım hayatın ardındaki gerçekler karşısında benim var olduğumu kanıtlıyor. Gömütlüğe gidiyormuşçasına huzursuzum . Ölülerin arasında gürültü ederek yürüyen bir yaratıkmışım gibi hissediyorum . Var olduğuna inanmadığım halde yaşamın ötesindeki canlılarla başbaşaymışımcasına tedirgin ve korku içindeyim.Korkum kulaklarıma kadar kızarmama ve kan basıncımın artmasına yolaçıyor . Gökyüzünü görmek , aydınlığa çıkmak için koşmaya başlıyorum . Koştukça nefesim hızlanıyor , umudum azalıyor. Çalıların dalları kırbaç gibi yüzüme çarpıyor . Kuru yaprakların hışırtısı beynimde yankılanıyor. Yardım diliyorum yalvarırcasına içten ve bir okadar da kindar . Kinim , kızgınlığım aslında kendime. Tamtam sesleri çınlamaya devamediyor kulaklarımda . Kanım daha hızlı vuruyor damarlarımın duvarlarına . Damağım kuruyor ansızın ,yutkunamıyorum artık ve durup dizlerimin üzerine düşüyorum. Boğazımı tıkayan hıçkırıklarım zincirin boşalması gibi nemli havayı yararak çığlığa dönüşüyor. Ağlıyorum toprağı döverken ,saçlarım yüzüme yapışıyor ıslak ıslak . Kuşlarda çığlık atarak uçuyorlar etrafımda. Takatim yok artık. Ağlayışım inlemeye dönüşüyor aniden. İnliyorum. Karanlık koyulaşmaya başlıyor.Nem kokusu burnumu sızlatıyor yüzüm kaşınırken . Kaşınıyorum artık nedenini bilmeden . Ayaklarım , yüzüm , ellerim kaşınıyor beni çıldırtarak . Bir ısırık kaşıntımın nedenini anlatıyor. Karşı koyamıyorum bu çalışkan hayvanlara. Sessizce , sadece kaşınarak onları izliyorum . Gözlerim onlarda , onlar tenimde . Kaşıntılarım azalırken acılarım artıyor. Yiyorlar beni lezzetle . Korkum ve sıkıntım yokoluyor. Tatlı tatlı kaşıntım da yok artık. Ben lezzetli bir yemeğe dönüşürken kalbim sevdiğimi anarak yavaşlıyor. Kalp atışım gibi kanımda saygıyla çekiliyor bu efendilerin karşısında. Huzurla kayboluyorum hayat sahnesinden . Kolumu kavrayan bir el bu huzuru bozuyor birden. Kim bu münasebetsiz diye düşünürken güneşli bir güne merhaba dediğimi farkediyorum aniden. Kalkıyorum ve içten bir sesle "Günaydın !" diyorum kemiklerimi çıtırdatırken.