Dar vakitlere sığdırırız bir ömrü bazen.Koşarız ama yetişemezyiz.Yitip giden yıllara yanar dururuz.Akıllanmak ne münkün.Saatlere karşı zaten kendimizi çoktan savurmuşuz.
Kocaman süzülüp büzülen yeşeren dallarıyla kiraz ağacını seyrediyorum çayımı yudumlayarak.Huzuru düşlüyorum.Nitekim hep böyle anlar beni mutlu eder.Birazdan çıkıp etrafı gözlerimle süzüp bir yandan da o tuhaf karmaşa içinde işime yetişeceğim.Bu günde tembellik yapayım demedim hiç.Zevk duyarak yaptım işimi.Sevmesem her gün onca yolu taban tepmezdim değil mi?Ama şimdi uzaklarda olmalıyım.Hem de çok ötelerde.Sanırım bu gün tembelliği fazlasıyla hak ediyorum.Hadi gara gidip bir otobüse atlayıp gidivereyim.Nereye mi?Ben de bilmiyorum.Nereye olursa.Yeter ki uzağa en uzağa gideyim.Bir hafta beni bu karmaşanın,gürültünün ortasında koparsalar.Buranın esiri olmaksızın.Gitmeliyim.Huzurlu muyum.Galiba.Buna rağmen huzuru başka bir yerde arıyorum.Kiraz ağaçlarını,bahçeleri belki daha yakında görmek istiyorum.Bağırmak istiyorum hem de bütün bu olanların silinmeyeyeceğini bile bile.Yanıma neler mi almalıyım.Bir teyp.En sevdiğim kadın sesinin yanlızlığımda iyi bir yoldaş olması için bana.Yada çılgınca bağırıp tepinmek için.Milletin acaba ne derler kompleksini hiçe saya saya.Bir kitap.bulunduğum yerden kendimi soyutlamayı istediğim anlarda başka bir dünyanın varolduğunu hatırlayıp rahatlamak için.Ve ben.Sadece ben.Aslında herzaman omzumda olmasa bile ağırlığını hissettiğim çantamı bile almama gerek yok.Uzanıveririm uçsuz bucaksız yemyeşil bir ovaya.Seyrederim sabahtan akşama kadar masmavi gökyüzünü.
Ne oldu.Tüh!Yemeğin suyu taşmış.Şunu temizleyip biran önce olmayı istediğim o yeri hayale devam edeyim.Ya bu gerçek olursa bir gün.Bir gün bunu yapacak cesareti kendimde bulabilirsem zaten bu satırları yazacak biri de olmayacak burada.Orada bu anları düşünüp gülümseyeceğim sadece.Rüzgarda uçuşan saçlarımda bu cam kenarında buğulu gözlerim kalacak!!!