..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Anlamak beğenmenin başlangıcıdır. -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > mehmet asım erdoğmuş




20 Ekim 2005
Feraye...  
mehmet asım erdoğmuş

:BBIJ:
Düz tara saçlarını feraye
Salınsın ömrü_yüzüm üstüne.
Dağılsın saçlarının kızıllığı
Bahtımın karalığına
Feraye…
Sen bir ağıdın adı
Yok, bir kış yangını
Sen benim,
Bahtsızlığımın ak bahtı.
Tutamadığım, tutunamadığım…


Bak zaman ne çabuk geçiyor
Zemheri sardı İstanbul’u
Yakındır şehrin beyazlara bürünmesi,
Yakındır bahtıma şivan düşmesi…
Ah feraye
Hüküm giyiyorum
Kendi aşk celsemde
Kendimin cellâdı oluyorum
Katlimi kendime bırakıyorum.
Feraye;
Sen bilmiyordun attığın okların hedeflerini
Bilmiyordun nişangâhın ben olduğunu.
Tükeniyorum
Kendi çoğalmamın içerisinde…

Hatıraların dağılıyor
Ayın şavkı vuran sen günlerime
“ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem”
Yokluğunun üzerine doğuyor güneş.
Ve ben bu şehri yakmayı çok istiyorum
Karanlıklar sarsın diye
İçimde yanan bu sen ülkesini…
Feraye;
Sen bilmiyordun
Adımın anlamını yalnızca senin bildiğini
Ve bilmeyerek gittin
Yalnızca senin olanların, senin anlamını bildiklerin olduğunu
Anlamımı, adımı, şiirimi…
Bana “hiç” bir ağıt kaldı
Ve avaz avaz bağırdığım adın
Feraye…

Her insan kendi kuşunu uçurur omuzlarından.
Kendi tüylerine bölünür, kanat çırpınışlarında.
Ne talih!!!
Daha benim kuşumun kanatları çıkmadan
Düşmüş omuzlarımdan…

Şimdi sen
Patlayan kurşunun kovanın da
Beton gibi ağırlaşan
Kalbimin zikrisin feraye
Adını dil ile söyleyerek
Kalbimle zikir ediyorum
Yanıyor tesbihatım
Küllerinden adının zikri yankılanıyor, kalb mabedimde…

Miladı gelmemiş sözler le geldim
Sana feraye…
Bağışla
Ah ne kadar fa bulanıyor kelimeler
Feraye;
Nefesin kaç yunus emzirir?
Söyle bana bileyim…


Mehmed asım          
20/10/05



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aşk'tım Vazgeçtim...
Bendim Gözlerindeki Ölü Duruşların Sureti.
Benim Bağırasım Gelir Feraye Diye...
Gittin...
Uyak Oldum Uykusuzluğa...
Şerh Düşülmüş Hasret
Feraye"ye Ağıt…
Şarkılar Sustu Feraye
Bir Eski Şehir de İki Yabancı. (Anlık)

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Nehir Yatağında Kuruyan Darağacı
Eylül Boğumundan Hasret Doğumu
Sana Ben Hiç Bir Şey Söylemedim...
İtler Bile Gülecek Kimsesizliğimize*
Kelebek
Sessiz Sensizlik
Ellerinden Üşüyorum
Süt Annesi Gökyüzü
Ölümden Başka Silahım Yok...
Suskun Bir Buçuk Milyar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Renksiz Tu Al [Öykü]
Sen Giderken Şarkılar Susmalı [Deneme]
Kalabalıkları Yalnızlığa Devşiren Adama Dair [Deneme]
Hüzün, Sonbahar, Aşk, Ayrılık [Deneme]
Aynanın Karşısında Tek Sen Güzelsin [Deneme]
Seher [Deneme]
Siyah Saçların [Deneme]
Neylersin... [Deneme]
Ankara... Düşsüz Bir Uyku... [Deneme]
Gece 3 Senfonisi [Deneme]


mehmet asım erdoğmuş kimdir?

Hayatın savrumunda savruldum. "Ekin idim oldum harman" türküsüne uyak düştü alın yazım. Bildim. Gördüm. Sevdim. Ellerim kalemde tuttu, silahta. . . Yarin ellerinden başka el bilmedi. . . Çocukluğum üzerine düşen bir kartanesi gibiydi ömrümün. Eridim. . . Sonra Şair olmak düştü bahtımıza, hüzünlere gark olduk, kavgaya bağdaş kurduk. . . Eyvallah. . .

Etkilendiği Yazarlar:
sezai karakoç ahmet arif dostoyevski murathan mungan nizar kabbani


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © mehmet asım erdoğmuş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.