İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
Nede sevilememenin Zamansız yıkık bir şehirde Sevdaya açılmış yelkenlilerde Rüzgarda aşktan yanaydı Ama aşk bizden yana esmiyordu Güldüğünde sevda ki Kimine; Çiçek yüzlü bitmeyen bir tutku Kimine; Şehvetle sardığı çıplak bedenin jöleli saçları Kimine; Yeşil gözlü bir dev Deve aşık bir cücenin ilk yürek kıpırtısı Kimineyse; Sadece kapkara geceler O geceler ki... Ömür yiyen,sevda tüketen... 26,03,2002-04:40/bursa zamansız parçalı bir kentte topluca gömüldü hatıralar bir evin badanalı duvarlarına ve hiç birinin cenaze namazı kılınmadı sadece gözyaşları vardı dine uygun değildi bu tören yaşa uygun değildi bu acılar bu acılarki... ansızın sevgili düştüğünde yüreğine aşığın (sanki çıkmış gibi) işte oan hiçbir zulüm hiçbir işkence acıtmaz tenini 06,08,2002-07:02/bursa zamansız parçalı bir kentte yüreğimizde iki can taşırdık dört yerine sekiz adım atar iki kişilik yer iki kişilik uyurduk hiç biri bilmezdi o sahillerde yanyana yanayana yürüdüğümüzü biz yaşadıkmı iki kişi yaşar iki kişilik gülerdik ondandır katıla katıla uzun uzun gülmem 26,03,2002-07:02/bursa zamansız yıkık bir kentte sevdaya atılan adımlardı bizi biz yapan geceyi sabaha bağlayan zamanlarda içilirdi demli çaylar kiminin bardağı doldurulur ağzına kadar dökülecek misali kimi höpürdetir içerken kimi soğutur içer kimide baneldir banel ve hep çayla beraber sohbetlerin konusuydu aşklarımız paylaşıyorduk zamanı ,yıkık şehri yalnızdık dostluk hariç aşktan yana paşlaştıkça anlıyorduk bu ayrı bir mevsim adı konmuş beşinci mevsimdi 28.03.2002-06:52/ 29.03.2002-06:02/bursa ne sevmenin zamanıydı nede sevilememenin zamansız yıkık bir kentte biz sustukmu gece yarılır biz güldükmü geceye ay düşer of ulan of yetmiş yedi biz sende ikinci depremi yaşadık bir anka kuşu bir kadim savaşçısı gibi kendimizi deprem molozlarından kalp kırıklıklarından tekrar yarattık of ulan of yetmiş yedi hesabım var; ak gerdanları bal tadında gözleri gece misali dudakları yaban; hırçın denizler gibi adı bir evin badanalı duvarlarına gömülü o esmerden 13,08,2002-22:40/side 22,09,2002-02:25/antalya zamansız yıkık bir şehirde geceler buz keserdi yüreğimizde uykularımız kurşun nöbeti delik deşik biz bahara sevdalıydık baharsa ele sevdalıydı artık onun adında EZGİ’ler çalıyoruz gitarının her teline vurduğunda onun yerine başkasına bebişim diyorsun başka bir bedende dolaşıyor ellerin yangınlar misali... ellerin ellerin yanıyor yangınlar misali ellerin bulamıyor dilberinin saçlarında bebişinin jöleli saçlarını 22,09,2002-22:40 28,12,2002-14:47/bursa zamansız parçalı bir şehirde tuzlu denizin sotesinde acı arpa suyunun vücuddaki dolaşımıydı aşk anlamsız cümlelerin suskun zamanların fırtınasıydı aşk sağnak bir göz yaşıydı cüceninki AŞIĞINIM demeyen yeşil gözlü bir dev için Bitmeyen bir umuttu Acıların kül olmayan yangınıydı Bitmeyen depremlerin merkezi Bitmeyen aşkın haykırışıydı cüceninki Sonsuza denk AŞIĞINIM 07,01,2003-15:34/ 09,01,2003-03:33/bursa zamansız parçalı bir şehirde çocuk yüreğinle başbaşa bir sen ve hep aynı şarkı çalıyor sana inat radyo istasyonlarında “BİR ŞARKIMIZ VARDI HATIRLARMISIN DUYUNCA ÜZÜLÜP AĞLAMAZMISIN” Hangi zamanlarda vuruldun Hangi savaşlarda tutuldun O bal gözlere Hangi kitabın dilinden çaldın Sevgiliye söylemek için Hangi sevgiliye en içten söyledin; ÇİÇEK YÜZLÜM Ve hangi sevgili senide aldı giderken... Sensizliği bıraktı sana... 10,01,2003-02:45/bursa ne sevmenin zamanıydı nede sevilememenin zamansız yıkık bir şehirde bir evin badanalı duvarlarına gömdük dört yüreği dört aşk dolu yüreği kırık zamanların soğuk iklimlerinde bulduk birbirimizi aşkın gelmediği zamanlarda aşkı yaşamaktı bizimkisi gülmeyi özlemişken ağlamayı bulmaktı bizimkisi umudu yitirmişken ümit etmekti bizimkisi ve hiç birimiz beceremedik aşk ikliminde yaşamayı YAŞANAN UNUTULMAZ Zamanların kelimeleri yok... Cümleleri kurulmaz... 07,02,2003-18:25 08,03,2003-14:59/bursa H.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Keşiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |