..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > Yeşim Şahin




1 Mart 2002
Kaybettik  
Yeşim Şahin
En kötüsü ne kaybettik biliyor musunuz? Gün geçti yaşama tutunmak adına "BİZ OLMAYI KAYBETTİK." Seni seviyorum demenin, zor bir söz olmadığını öğrenemedik.Gördüğümüz sevdiğimiz insanı son kez görecekmiş gibi düşünemedik. Hep yarını düşünüp, hep yarını yaş


:CIHE:
Kaybettik



Neleri kaybettiniz bu güne kadar? Çok istediğiniz halde o an uygun olmayan sebeplerden dolayı neleri gözden çıkardınız? Çok değil mi? Sayılamayacak kadar çok.

İlk kayıplarımıza bebekken başladık. Çok sevdiğimiz annemiz. Bizi seven, bizi besleyen, kirlenince altımızı değiştiren annemizin kucağını büyümeye başladıkça kaybettik Daha bir kaç ay öncesine kadar ağladığımızda sığınak olan sımsıcak göğüsü, büyük bir ağlamaya, soğuk bir oyuncağa bıraktık.Büyüdükçe elimize oyuncak tutuşturdular, oynayalım ağlamayı keselim istediler. Ağladık sustuk, ağladık sustuk. Sevmenin, istemenin kaybetmek olduğunu gördük işte daha yolun başında. Yavaş yavaş emeklemeye başladık, sonra yürüdük. Yürümenin ilk adımlarında bizi destekleyen ellerimizi tutan elleri kaybettik yine. Konuşmaya çabaladık. Ağzımızdan çıkan her kelimede ilk önce alkışlanmayı öğrendik. Sonrasında konuştukça yerli yersiz sorular sordukça "Sen sus çocuksun. Şimdi sırası değil, konuşma " sözleriyle tanıştık. Çok sevdiğimiz alkış seslerini kaybettik. Kendi halimizde yasamayı öğrenmeye başladık. Biraz daha büyüdük yuvaya başladık, evdeki sıcacık yatağımızı oyuncaklarımızı kaybettik. Oyunlar, eğlenceler, yeni çevreler, arkadaşlıklar öğrendik. Öğrenmenin ne demek olduğunu, disiplinin okuldaki yerini gördük.

İlkokula başladık, çocukluk yıllarımızı kaybettik. İlkokulda her yeni gün yeni bir harf, hece öğrenirken hayallerimizi kaybetmeye başladık. Sorgulamalarımızı, merakımızı yok ettik. Kim kaç yılında doğdu, o musluktan akan suyla bu havuz kaç saatte dolar, Katmandu'nun başkenti neresi derken oyun oynamayı kaybettik. Her geçen yılda yeniliklere kucak açarken geçmişin
değerlerini yok ettik. Büyüklere saygının, küçüklere sevginin gerekliliğini önemsemedik. Ortaokul çağlarında ne olacağım derdine düşüp ilk duyguları kaybettik.Aklimiz beş karış havadayken çocuk olmanın verdiği rahatlığı yitirdik. Ergen olduk, ilk aşkları yaşayamadan ağlamamayı öğrendik. Eski doğallığımızı kaybettik.

Üniversite yıllarında ilk gençlik hallerimize vah ile sorumsuz yasamayı istedik. Nasıl olsa istediğimiz, hayal ettiğimiz yerdeydik. Hayatımızı kazanacağımız, bizi adam ya da kadın yapacak yerde. Kimimiz hayal ettiğimiz okulları geleceğin mesleği okullara kaptırdık. Daha başlamadan kaybettik.Mezun olduk, keplerimizi havaya atarken en güzel anlarımızın o üniversite yıllarında kaldığını bilemedik. Kendimizce tek düşünce olan " Ah bir okul bitse” "Aksam olsa da eve gitsek" sözleriyle yer değiştirdik. Geçen yıllardaki mutlulukları hep bir sonraki adımı düşünerek nasıl yaşadığımızı anlayamadan kaybettik. Sevgilerimiz oldu, ya çok sevildik ya da çok sevdik. Bir gün dost olanı yarın kaybettik. İte kakıla iyice hayatı öğrendik. Yalnızlığın kötü bir şey olmadığını etrafımızdaki dostlarımızdan yediğimiz her kazıkta öğrendik. Kötü olsa da kimseye güvenmemeyi öğrendik. Güven duygumuzu kaybettik.

Yeni evler kurduk, yeni aileler oluşturduk. Annemizin, babamızın varlığını kaybettik. Onlar vardı ama kendi dünyamızla o kadar meşgul olduk ki onlara ayıracağımız vakitleri kaybettik. Sevgimizi tam anlamıyla yaşayamadan hayat derdiyle mutluluğumuzu unuttuk. Elimize geçen fırsatları "Aman vakti değil, aman nasıl olur" derken başkasına vererek kaybettik. Belki doğru anda doğru işler yaptık kim bilir ama hep bir yanımızı eksik hissettik. Hissettik çünkü kaybetmeyi çok erken öğrendik.

En kötüsü ne kaybettik biliyor musunuz? Gün geçti yaşama tutunmak adına "BİZ OLMAYI KAYBETTİK." Seni seviyorum demenin, zor bir söz olmadığını öğrenemedik.Gördüğümüz sevdiğimiz insanı son kez görecekmiş gibi düşünemedik. Hep yarını düşünüp, hep yarını yaşadık. Ayrıldık, kırıldık, zorlandık, kaybettik ANI YAŞAMANIN MUTLULUĞUNU bilemedik.

İçinizdeki sizi kaybetmeden ne olur kendinize bir iyilik yapın ve göze alamadığınız ne varsa onu yapmaya çalışın. Kim bilir biraz ötesini, kim bilir başka neleri kaybedeceğimizi.

Kazananlardan olmanız dileğiyle...

Yeşim Şahin 30/01/2001



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın düşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Üşüyorum
Yokluğunu Hissettiğim duygulara
Sevdanın Gözleri Ne Renk?
Yalnızlar Palas
Yağmur Düşlerim
Deli Kızın Rüyası
Ada'ya
Dolunay Zamanı
Hiç
KızKulesi Aşıkları

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aşk Kendi Kendine Konuşmaktır
Gönderilmemiş Mektuplar
23 Nisan Neşe Doluyor İnsan
Aşk
Kim Özlerdi Avuç İçlerinin Kokusunu
Ada Yalnızlığı
Aşk Benim İçin Her Şeydi
Ayazlar Vurur Yüreğimi
Yaşama Döndüren İnanılmaz Hayal Aşkıma
Son Aşk Bahar'da

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gozleri Sevda Olan Sevgili [Şiir]
Bir Gün [Şiir]
Yaşam Tadında [Şiir]
Yesimce [Şiir]
Asos'ta Yalnız Bir Balıkçı [Öykü]
Hülya [Öykü]
Kar Beyazdır Ölüm [Öykü]
Melekler şehri [Öykü]


Yeşim Şahin kimdir?

Yaşamı gülümseyerek yaşayan ve her zaman her şeye rağmen yaşamayı çok seven bir deli kız.

Etkilendiği Yazarlar:
Murathan Mungan, Cezmi Ersöz, Herman Hesse, Nietchze,İrvin Yalom.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yeşim Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.