..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > yeşim kırlı




8 Ağustos 2005
Ben Seni Sana Rağmen Sevdim  
Seni sevmem için varlığına ihtiyacım yok çünkü ben seni sana rağmen sevdim!

yeşim kırlı


En çok da arınmaya çalıştıkça çoğalan günahlarını, bana duyduğun o yapay kini, apansız hortlayan, saklamaya çalıştıkça eline yüzüne bulaşan o başıboş kederini sevdim.


:DDJG:
BEN SENİ BÖYLE SEVEBİLMEYİ SEVDİM




Sen benim sevgimi değil, ben sana sevgimi harcadım sevgilim!
Ben seni öyle sevdim üstüne alınma sebebi sen değildin. Seni ben sevmek istedim diye sevdim! Sevmek için seni seçtim, pişman da değilim!

Ben sende, sen dâhil kimsenin göremediklerini sevdim, sakladıklarını, gizlediklerini sevdim. Ben senin sevilmeye değer bulmadığın taraflarını sevdim. Çirkinliklerini, kötülüklerini, çekilmezliklerini, bencilliğini, kinini, nefretini sevdim.


Ben senin gün aşırı başka birine dönüşmeni izlemeyi sevdim. Başka bir adama her dönüştüğünde başka bir kadın olmaya soyunup, seni bambaşka ama yine sınırsızca sevmeyi sevdim.

Ben sendeki doyumsuzluğu sevdim. Arsız çocuklar gibi “beni daha çok sev” demeni, gezdirirken parmaklarımı saçlarında, kıvrılıp, kucağımda uykuya dalmanı ve en çok da yüzünde beliren o tarifsiz masumiyeti sevdim.

Bir kâbusun orta yerinde sırılsıklam uyanıp, yüklenip korkularını, tek söz etmeden çarpıp, kapıyı gitmeni sevdim!

Gece yarıları tavana diktiğin gözlerine vakitsiz yerleşen kederi ve bir de dudak kenarlarına sinen o içsel devinimlerini görmeyeyim diye pencere kenarlarında dikilip, uyumamı beklemeni ve en çok da uyuduğumu sanıp, arka odada gizli gizli akıttığın gözyaşlarını sevdim!

Hiçbir şeyden mutlu olamayacak portresi çizerken sen, ben seni mutlu edebilme ihtimalini sevdim!

“Sıkıldım artık senden!” derken bile, yanımdan bir adım öteye gidemeyişini sevdim.

Sen ağız dolusu küfürler ederken bana, suskunluğa sığındığımda sabrımdan usanıp, çıldırıp, önüne geleni devirip, kırmanı sevdim! Hırsını alamayıp, kalbimi kırdığındaysa sarhoş olana dek içmek için dışarı çıkıp, sabaha karşı yatmadığım uykumdan beni kaldırmanı, sahil boyu tek kelime etmeden saatlerce el ele yürümelerimizi sevdim!

Şefkatim ağır geldiğinde kabadayılığa soyunmanı sevdim. Yersiz kıskançlıklarınla ve kuruntularınla zehir ettiğin geceleri bile sevdim.

Üstünde başka kadınların kokularıyla ve zafer sandığın tek gecelik kaçamaklarının vicdan azabıyla kapıma dikildiğinde seni içeri alıp, sonsuz bir merhametle sana sarıldığımda gözbebeklerinde beliren o çocuksu şaşkınlıklarını sevdim!

İçinde yanan ihanet ateşinin sıcaklığına dayanamadığında, benim de seni aldattığım yalanına kendini inandırmak için çırpındığında, vakitsiz beni sorgulamanı sevdim, en çok da aslında doğru olmaması için, içinden dualar ederken bana inanmayan gözlerle bakmanı sevdim.

Seni bıkmadan, usanmadan böylesine fütursuzca sevebildiğim için, sana olan sevgimden, tükenmek bilmeyen sabrımdan, merhametimden ve şefkatimden nefret etmeni bile sevdim!

Ben senin çevrendeki tüm o kalabalığa rağmen içini kaplayan kimsesizliğini, sahiplenmek isteğiyle yanıp, tutuştuğum sahipsizliğini, paylaşmaktan korktuğun yalnızlığını sevdim.

En çok da arınmaya çalıştıkça çoğalan günahlarını, bana duyduğun o yapay kini, apansız hortlayan, saklamaya çalıştıkça eline yüzüne bulaşan o başıboş kederini sevdim.

Ben senin beni başka kadınlarda arayışını sevdim. Bazen beni kıskandırmak, bazen kendini kandırmak için başka kadınlara gidişini, kazanmak için gittiğin uzaklardan yaralarını sarmam için yine bana dönüşünü, yalnız onlara değil, bana ve en çok da kendine yenildiğinin farkındalığında arınmak için bana sığınmanı sevdim.

Ben senin çocuksu inatlarını sevdim. Bazen neyi savunduğunu bile unutarak saçmaladığına aymanı, sana “haklısın canım” derken aslında içten içe ve sessizce haksız olduğunu kabullendiğini gizlemeni sevdim.

Ben seni şahitsiz sevdim, seni tutanaksız, belgesiz sevdim. Kafanı karıştırdı, korkuttu seni bu sevgi oysa çok basitti her şey; ben seni sevmek istedim diye sevdim!

Beni sevip, sevmemen umurumda bile değildi, ben seni sevmeyi sevdim, ben seni böyle sevebilmeyi sevdim! Ben seni hem senin yerine hem benim yerime sevdim! Ben seni her gün her gece hep başka türlü sevdim.

Benim seni sevdiğim gibi başka birinin seni sevemeyeceğini ve bunun şimdilik farkında olmadığını bilerek sevdim sevgilim! Günün birinde belki benim sevdiğim kadar başka bir kadın daha sevecek seni ama kimse benim sevdiğim gibi sevemeyecek ne yazık ki, bu da benden sana kalacak kara bir lanet sevgilim!

Sen benim sevgimi değil, ben sana sevgimi harcadım sevgilim!

Ben seni öyle sevdim üstüne alınma sebebi sen değildin. Seni ben sevmek istedim diye sevdim! Sevmek için seni seçtim, pişman da değilim!
Seni sevmem için varlığına ihtiyacım yok çünkü ben seni sana rağmen sevdim!

05.08.2005


yesim kırlı

.Eleştiriler & Yorumlar

:: merhaba
Gönderen: Naide YILDIRIM / Sivas/Türkiye
25 Ağustos 2005
"Seni ben sevmek istedim diye sevdim" Yazının içeriğini bilemiyorum ama anlatım tarzını ve cümleleri kuruş şeklini çok beğendim...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kadınım, Bana Yakışanı Yaptım! Kaçtım...
Kapıyı Kapatma

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Islanıyorum En Az Şehrimin Karnındaki Balıklar Kadar…
Lanet
Beş Element ve Beş Yapraklı Yonca
Oyun

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Teşhislerim Hiç Şaşmazdı Morgların Grisinde… [Şiir]
Affet Anneni Bebeğim! [Şiir]
La Vien En Rose [Şiir]
Mühürlü Dudağımın Sana Ait Yanı [Şiir]
Bilmezsin! [Şiir]
Bir Efsane Eklensin Yunan Mitolojisine [Şiir]
Tüketiyorum Ömrünü Kelebek Yüzmelerin... [Şiir]
Doğma İstersen [Şiir]
Kapılarım Sana Kör, Zillerim Sağır Sana [Şiir]


yeşim kırlı kimdir?

susarsam kabuk bağlarım. . . rahat durmaz kabuğu kaldırırım, şayet kanarsa kabuk, kan tutar beni bayılırım, ben iyisi mi yazayım. . . yazıyooorum. . yazdım!

Etkilendiği Yazarlar:
balık hafızamdan geriye kalanlar...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © yeşim kırlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.