"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Yalnız kubbelere konmayacak, hu çekmeyecek, acele acele , çeşmelerden su içmeyecek örneğin.. Bir kuş öldü dostum! Kimi zaman' bir kuş gibi uçmak istiyorum' dediğine göre elbet vardır haberin. Bir puslu saatte titrek yazılarla avuçlarına sükunetin; bir çığlığın kaydını düşmüşsündür, bir gamlı sabah uzadıkça uzamıştır örneğin Bir mahur beste konmuştur dudaklarına sızılar mızrap olmuştur, bamtelin kopmuştur örneğin... Elbet kanamıştır en hassas yeri yüreğinin. Bir tufan kopmuştur içinde. Gökyüzü; güzelliğini kaybetmiştir örneğin. Maviliklerin üstüne bir sis çökmüştür. Bir beklediğin evine dönmemiştir örneğin. Bir telaş almış yürümüş, işkillenmiştir yüreğin. Bir cami avlusunda durunca abdest almaya, çeşmelerin nasıl içli ve mahzun aktığını görmüşsündür. Duymuşsundur munzevi ağıtını kubbelerin. Bir kuş öldü dostum! Gönül pencerende bir şeyler boynu bükük kalmıştır, seni anlayan kalmamıştır örneğin. Bir hüzün büyümüştür içinde, pencereye mıhlanmıştır elinde olmadan gözlerin... ve sarsıla sarsıla ağlamışsındır, sözlerin kırıktır örneğin... Dostum bugün bir kuş öldü apansız. Hayatın dolu tarafı biraz daha boşaldı. Boşluğu biraz daha büyüdü kaybedilenlerin. Bir kuş öldü dostum, gökyüzü çığlık çığlığa örneğin. Alışlmadık bir yaban sessizlik , bir ıssızlık sinmiştir ağaçlarına bahçelerin. 'Gökyüzü anne' derdin 'kuşlar çocuk'. Örneğin bir çocuk pervasız koşamayacak annesinin kollarına. Bir zarif beden bir daha yaşamayacak, nefes alamayacak örneğin. Bugün bir kuş öldü dostum, an gelip kanatlanıveren duygularımızı kanattı. Sırt verip dayandığımız bir duvar daha yıkıldı örneğin. Mahzun ifadelerimizi çoğalttı, yalnızlığımız arttı, akşam; üstümüze daha bir çabuk ağdı örneğin. Dostum bir kuş öldü bugün. Umurunda mı bir alemin? Haberi var mı saat zilleriyle uyanan bir şehrin?Haberi var mı uykusunda bayanların, beylerin, demir tavanların, beton evlerin? Vurdumduymazlık onlara kaldı. Yalnız çocuklara, delilere, göklere, kubbelere kaldı hamallığı elemin, kederin. 'Göğe susayan bir yavru vurmuşlar, ah! Issız dağlardan düşmüş dereye' diye biten türkülerin kekremsi tadı hep damağımda kalacak örneğin. Artık bir başka bahara viran bağlardan , ıssız bahçelerden muştular büyüteceğim. Gün; yetim doğacak yıkıntılarıma. Kırgın bakışımı yerden, kimseler kaldırmayacak örneğin. Dostum bir kuş öldü bugün. Bundandır fırtınaya tutulması gözlerimin. Bir serap okyanusunda gemilerin batması bundandır. Bundandır damarları kuruyan gündüzlerin ateşlenmesi, benzimin sapsarı kesilmesi bundandır. Kolay mı bundan böyle beyaz kanatlarına sevda bağladığım bir yüreciği masmavi göklere uçurmak? Kolay mı dostum , erik ağacının metruk dallarına vehmimde kalan kuş seslerini kondurmak... ve mümkün mü çoktan durmuş bir saati yeniden kurmak? Geçti artık. Saat durdu, uyku bitti.....
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © himmet durgut, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |