Anlamak beğenmenin başlangıcıdır. -Spinoza |
|
||||||||||
|
Seni sevdim hem de çok sevdim. Bu ilişkinin içindeyken asla değerini anlayamadım. Bunu sen hayatımdan çıkıp başka birisi hayatıma girince mi, anlamam gerekiyordu. Aslında hayır. Kafam çok karışık. Bu sevdaya tam koca üç sene, gençlik yıllarımızı verdik. Sen hep yanımda benle savaştın. Asla başka arayışlara girmedin, asla pes etmedin. Yeri geldi benle ağladın, yeri geldi benim yollarımı takip ettin. Ben aslında hem sevdim hem de sevildim. Aslında sevgiden öte, bizimkisi biraz aşk, biraz tutkuydu. Hatırlıyomusun bilmem ama ben bu aşk için ameliyat masasına yattığımda telefonda ilk sorduğun " Canını çok acıttılar mı?" olmuştu. Sonsuz bir uykuya daldığımda bile acımı düşünmüştün. İşte böyle bir sevgiydi ve aşktı bizimkisi. Asla pes etmeyen. Ama olmadı. Hiç merak etmedim şu an yanında, aynı evde yaşaşayan kadını. Saçlarını, tenini bir esmer mi yoksa sarışın mı okşuyor diye. Ta ki o Pazar gününe kadar. Hayat çok tuhaf tesadüflere gebe. Ayrılmamızdan yedi ay sonra, merak edip seni aradığımda, her aradığımda, kafanın karıştığını ve evlenmek üzere olduğunu söylemiştin. Hayatım da artık benim de biri vardı, gel gör ki canım acımıştı işte. Çünkü o, senin mücadelenin aynısını benim için vermezdi. Farklıydı o. Neden böyle karşılaştırmalar, yapıyorum ki sanki. Neyse, o meşhur Pazar'a gelelim. İş yerinden arkadaşımın evine kalmaya gitmiştim. Sevgilim yanımda. Aniden telefonum çaldı. İyi duymak için oturma odasına geçtiğim de, gayri ihtiyari camdan baktım. Ve sen sarışın, uzun boylu eşinin elinden tutmuş, karşı binadan çıkıyordun. Muhtemelen Pazar gezmesi yapıcaktınız. Ve de telefonda ki sese karşılık veremeyip, telefonu kapattım. Sadece bana yeni hayatına, mutluluklar dilemek kalmıştı. Kendime de öyle. Birbirini izleyen günlerde sebepsiz yere hep arkadaşıma gittim. Yine seni görmek için. Gördüm sessizce. Artık dışarıya ağlayamazdım, yağmurun her damlası cama vurduğu gibi, içimden ağladım. Sessizce, kimse fark etmeden. Sen beni hiç görmedin. Görmiyceksin ta ki seni benim kadar seven birisi çıkana dek. Hakkını helal et.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © pınar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |