"İlk kadınin"du,değil mi o ?... Yeni çıkmış terli bıyıklarına kelebek gibi konan. "Karadeniz" gibi, mavi, yeşil, yakamozlarıyla, düşlerine dolan... Ve "Karadeniz" gibi sen isteyip istemesen de,giriverdi değil mi koluna?... Onun Karadeniz gibi uçsuz bucaksız güzellik lerinde, Pupa yelken dolaştığın o fırtınalı gecende; O senin "İlk kadınin" du değil mi ?... * * * Anan,yengen,ninen kötü belledi ya oni!. Sen yine de kırma onu... Al götür bir akşam vakti,şıngırtılı bir çay bahçesine... Karadeniz aşağı kalsın...Batır güneş'i sen "Kırım" ufuklarında... Söyle ona:koyversin saçlarını senin"hırçın denizinin"rüzgarlarına... Bir de,sana baksın...Söyle. Ve sen;biraz kısıp gözlerini, yaklaş onun gözlerine iyice. Görüyormusun bak,yakomozlanan binbir tonunu,yeşilin...Ve yakomozlardan birinin ortasın da "yeşile düşmüş bir damla su gibi" duruyor sanki,"İsviçre gölleri..." Ve,"İlyiç Ulyanov VLADİMİR LENİN" kuruyup sulara düşmüş sarı yapraklar arasında,bir İsviçre akşamüstün de, ağır ağır küreklerini çekiyor sandalı nın... Dünya sanki hiç bu kadar sessiz olmamış gibi... ............ "Saat sabahın ikisine doğru "Smolny Enstitüsü"ndeki bolşevik yöneteticiler tarafından atanmış komiserlere bağlı milisler ve asker müfre zeleri, küçük topluluklar halinde,garları elektirik santralını,silah depolarını,basımevlerini ve antrepo ları teker teker ele geçirerek başkentin tam işgalini sağlamaktaydılar...Tutuklu bolşevikler serbest bırakılı yordu. Sabaha karşı telefon santralının işgal edilme siyle "Kışlık Saray"ile genel kurmay arasındaki haberleşme kesildi..." ........... VE: Yirminci yüzyılın en büyük depreminin müjdesini veriyodu ona bir yoldaşı,göl kenarından avaz avaz. Sular dizlerinde Ses,dalga dalga yankılanıyordu ıssız İsviçre göllerinde dünya gölleri,çölleri üstünde... -İlyiiiiiiiiiç...Olduuuuuuu.Olduuuuuu.Olduuuuuuuu... ......... Uyyyyyyyy Temeul....Tut onin ellerinu... ........... Bir an duruyor"İlyiç Ulyanov Vladimir LENİN",1917 Ekiminde... Marks'ın cilt cilt kitabının özü olan,- "KALDIRIN,KAZIYIN İNSAN ÜZERİNDEKİ EKONOMİK BASKIYI,ALTINDAN İNSAN ÇIKSIN"izmin muzaffer komutanı olarak, "yeşile düşmüş bir damla su gibi du ran"İsviçre göllerinde,avuçlarındaki kürekleri yavaşça iki yana bırakıp,ağır ağır ayağa kalkıyor... Ve o an; Kulaklarında başlıyan delice uğultular arasında en çok: "Yükselecek insan onurunun"düşlerini görüyor !... ......... ......... Pazarlıkta anlaşamayan üç sarhoş,fırlatıp atıyor"Olga"yı hızla giden arabadan,E-5 karayolunun tozlu çukurlarına... Ağız kenarlarından ince bir kan sızıyor... Çantasından fırlamış diploması çevre yolundaki arabalar arasında kırık kanatlı bir kelebek gibi uçuşuyor... "İlyiç Ulyanov Vladimir LENİN" kurşun mühürlü,muhafız dolu treninde dalgın,Almanya üzerinden ülkesine dönüyor... ......... Uyyyyyyyy Temeul...Tut onin ellerinu.İnsan kardeşindur o. Bir hesap hatası olmiş idur...Hiçbir millet istemez daa. Diyarı gurbet ellerde telef olip gitsin diye kızlarinu. * * * Ben olsam yerinde senin,bir koşu girip "Sarp" kapısından doğruca kızıl meydana koşup,onunla elele girerdim mozolesine... Ve derdim ki: Tutuşup gelduk ya onca yoli el ele...Artık doğru mu edey ruz,yanlış mı pilemeyruz ama.. Hani, "Son tahlilde" : Ha bu durumi,bilgileruna arz edelum deduk... 29/Agustos/1993