..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En tatlı sevinçler, en hiddetli kederler sevgidedir. -Pearl Bailey
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Meslekler & İş Yaşamı > murat uzuner




16 Mart 2005
Tıp Bayramına Farklı Bakış  
tıp bayramı ve biz hekimler

murat uzuner


Ben özel günlerin bazı şeylerin özümsenmesi ve gün ışığına çıkması için önemli olduğuna inanmaktayım.Bu tarihin belirlenmesi ülkemizde modern tıbbın bu tarihten itibaren yapıldığı , bundan önce tıbbin ilkel şartlarda yapıldığı çağrışımını yapmaktadır ve


:BDGB:
TIP BAYRAMI VE BİZ HEKİMLER.
Tıp bayramı , Ülkemizde 14 Mart 1827 de II Mahmut döneminde İlk Modern Tıp Okulu TIPHANE ‘nin açılmasına ithafeten , ilk kez 14. Mart 1935 de İstanbul Üniversitesi Tıp Talebe Birliğince kutlanmıştır. Türk Tıp Tarihinde modern tıbbin ilk uygulanmaya başlangıcı olarak kabul edilmiş olan bu tarih , 1935 den bu yana bu yana tıp bayramı olarak kutlanmaya devam edilmektedir.
Ben özel günlerin bazı şeylerin özümsenmesi ve gün ışığına çıkması için önemli olduğuna inanmaktayım.Bu tarihin belirlenmesi ülkemizde modern tıbbın bu tarihten itibaren yapıldığı , bundan önce tıbbin ilkel şartlarda yapıldığı çağrışımını yapmaktadır ve bu beni üzmektedir.
Çünkü biz , tarihimiz boyunca Tıbba İbni Sina’lar , Razi’leri katan bir milletiz. Avrupa akıl hastalarını yakın zaman kadar içine şeytan girmiş diye çarmıha gererken , orta çağ Avrupası pislikten veba salgınları ile kırılırken , atalarımız 1200 lü yıllarda Kayseri’de Gevher Nesibe Sultan Medresesinde genel hastalıklar ve akıl hastanesini açmış ve tüm Selçuklu ve daha sonra da Osmanlıya hizmet etmiştir. Yine Selçuklu ve Osmanlıdan kalan onlarca medrese de sağlığa bilimsel yaklaşmış ve eğitime çok önem vermiştir.Bizim medrese hocalarımızın , hekimbaşılarımızın yazdıkları eserleri kendi dillerine çevirerek başta Amerika olmak üzere diğer sömürgelerine kendi tıp buluşlarıymış gibi yansıtan ve bizim sahip çıkamadığımız hocalarımıza bizden daha fazla sahip çıkarak , onlardan aldıkları öğretileri bize modern tıpmış gibi geri satan bu anlayışa anlam veremiyorum.
Yaklaşık 200 yıldır ülkemizde uygulanan çöküş dönemi psikolojisi , geçmiş kötüdür , biz bir şey beceremezdik , bundan sonra da beceremeyiz. O zaman modern tıp Avrupa’dan ve onun sömürgeleri Amerika’dan gelebilir. Onlar ne derse doğrudur mantığı ile söyledikleri her bilgiyi doğru kabul edip öğrendik ve hastalarımıza mantık süzgecinden geçirmeden uyguladık.
Artık 2000 li yıllara geldiğimiz bu günlerde toplumun en uzun eğitimini alan ve tabiatın en değerli olan varlığına yani insana hizmet veren , onların acılarının dindirilmesine karar verebilecek tek kişi olan biz hekimlerin artık kendi konumumuzu ve varlığımızın nedeni ni bir kez daha gözden geçirmemizin zamanı geldi diye düşünüyorum.Çünkü tüm hekimler kurtuluş savaşı gibi , deprem gibi en zor zamanlarda gerekirse topluma yön verebilecek kadar güçlü bir iradeye ve inanca sahiptirler.
Bize modern tıp diye öğretilen hasta odaklı tıptan, atalarımızdan kalan insan odaklı tıbba geri dönmemiz gerektiğini düşünüyorum. Yani insanları bir yatak ya da poliklinik numarası olmaktan çıkartıp , Ahmet amca , Fatma bacı , bebek umut ‘ a dönmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu şekilde ki düşünce tarzımızın hep çatışma yaşadığımız hasta-hekim ilişkilerinin tek çözümü olabileceğine inanıyorum.
Ayrıca Hekimliğin sadece bilim olduğunu ve makinelere odaklı olduğunu iddia eden modern tıbbın yerine , tıp sanatının temel alındığı bilimin bunun üzerine yamandığı bir tıp anlayışının başarılı olabileceğine inancım da güçlüdür.
Bu düşüncelerle genlerimizde bulunan tıp bilgimizin , insan merkezli ve sanatsal tıbbın yeniden yeşereceği nice 14 Martlara diyerek , bayramınızı kutluyoruz.
Saygılarımızla.

14. Mart. 2005




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ben Başkan Olsam Futbolu Yasaklardım
Be Adam!
Kanarya

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Neden? [Şiir]
Bul Beni Platoniam … [Şiir]
Yaşam Eve Dönmekten İbarettir. [İnceleme]


murat uzuner kimdir?

bana bak bu kaç?

Etkilendiği Yazarlar:
patch hunter adams , ırvın yalom ,ılgın olut , ayşe kulin , alain de batton , ahmet altan,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © murat uzuner, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.