..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan özgür doğar, ama her yanı zincire vurulmuştur. -Rouesseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Tasavvuf > Levent Karataş




15 Şubat 2005
Bir Doğu Uykusu  
Levent Karataş

:BBAE:
doğu, yusuf     

I

Goklere ayna tutarak yaptilar bu kenti
Askla aski harmanlayarak
Derken ruzgarlar tasidi bulutlari
Ve mevsimlere inandilar.

Otelerde
Uc yasli gelin uyuttu cadirinda bebegini
Basak tarlalarinda bildi erini
Uzun surdu kis
Allahin koynunda uyudular hep

II

Sonra bir kavim gecti o kentten daglara
Kirk yil uyudular magarada
Gitti ki yusuf yoklar orada
Kimisi orumcek oldular dedi
Kimisi ag.

III

Yusuf eli onunde
Labirentinin z`sinde dolanir
Hu ceker kim gorse onu
Sessiz agirbasli bir asktir onu yasatan
Karismayi arar divane divanindan cikip
Kus kustur agacsa agac
Bunu bilir bunu soyler herkese

IV

Yusuf topac cevirir colde
Degirmenlerde uyur
Yusuf erer mezcup olur sehirlerde
Carsilarda gorulur

Simdi kim ruya anlatsa sirli bir cocuktan
Yusuf derler ona








bir doğu uykusu

önce unuttular, unutuştular zaten
sonra yeniden hatırladılar, hatırlayıştılar da
susarak ve konuştular
aralarından bir efendi çıktı, şöyle dedi

efendi: kulaklarınızın kapısını iki kere çalabilir miyim
kulaklarınızın kapısını iki kere çalabilir miyim
uyanın hapsolduğunuz büyük uykudan
uyanın hapsolduğunuz büyük uykudan
sözüm var bir sözüm, üç mezro ölçemez bu sırrı
sözüm var bir sözüm, üç mezro ölçemez bu sırrı
gün ağardı gün battı ne bu gaflet ne bu yas
gün ağardı gün battı ne bu gaflet ne bu yas
gittim geldim yok kimse orada gelmişler
gittim geldim yok kimse orada gelmişler
kıyamet de sendedir külâhının altında
kıyamet de sendedir külâhının altında
hakikat de sendedir külâhının altında
hakikat de sendedir külâhının altında

büyük uyku bitti, söz kılıcı başladı
bembeyaz ve örmüş saçlarını bir dedeârif
şöyle dedi üç gün sonra: külâhın nerede?

efendi sustu . . . bir yılanda uyudu bir mevsim

kapılar açıldı . . . altınlarını kaybetmiş bir küçük hârun
boş sandığıyla sayıklayarak düştü bu rüyâ avlusuna
hani bâbil hani saray
gitti baba gitti altın

avlu sessiz bekler
su dökülür ateş yanar . . .

. . .


buldum dedi bir veli sırr-ı kelâmı gidelim
beyhûde böyle beklemek nûr yazgıyı
kısmettir kapı açıp gitmek
hicrettir nefes olup silinmek
dedeârif: bildin öyle mi uykunu
sildin öyle mi derdini
veli: haşâ ve haşâ
ben bir teferruatım gölgemde
lâkin sen göster
hani gemi hani kaptan
dedeârif: işte gemi işte kaptan
veli: gidelim o zaman
dedeârif: nereye?
veli: nereye gidelim?
dedeârif: beni bırak, sen git nereye . . .
ben bilmedim uykumu da tesbihimi de
efendi: susun . . . bir mevsim yılanda uyudum,
bir mevsim kuşta
bir yeraltındaydım, bir semâda
bir gâibdeydim, bir aklımda
iki yumurta kırdım öz kabuğumda
dedeârif: bir suda uyu bir ateşte
bir mevsim rüzgârda
bir mevsim toprakta
ve ne anladın uykundan
ve ne anladın derdinden
veli: bir saray varmış kâğıttan
bir saray varmış buluttan
biri varmış çoban
biri varmış şeytan
hârun: velâkin oradasınız
o şehrin yolundasınız
elinizde üç salkım
cebinizde üç altın
efendi: uyku bitti öz konuşsun
gönlümüzde öz konuşsun
veli: söz de biter dönelim
köz de söner içelim
dedeârif: varın unutun harfi
bu kadar söz kâfi.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Penguen
Yakup'un Merdiveni...
Akrebin Doğumgünü
Kedi Şiiri
Göklerin Öykülerini Hatırlamıyorum Hiç
Masal


Levent Karataş kimdir?

. .

Etkilendiği Yazarlar:
..


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Levent Karataş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.