Hepinize merhaba ,
Bu gün size 06.01.2002 tarihinde henüz gençliğine doyamamış telli duvaklı gelin olamamış annesi ile birlikte ailesini ve bizleri gözleri yaşlı bir şekilde bırakıp inşallah Cennete doğru yol almış olan Çiğdem Karancı ve Annesini rahmetle anıyor geride kalanlara Allah’tan sabırlar diliyoruz ...

     Yaşamanın ne demek olduğunu anlatmak biraz tuhaf galiba ama bu konuda herkesin kendine özgü düşüncelerine saygı duyduğumu belirtmek isterim ...Bu konuda ben kendi düşüncelerimi aktarmak istiyorum ;
     Bence yaşamak nefes alıp vermek demek değil,çünkü insanın yaşamı o kadar gizemli ki bir adım sonrasını tahmin edebilmesi gibi bir şey yok .Bu nedenle bence yaşamak Kar gibi ani soğuk,ve birden bire eriyip gidebilen bir olay olsa gerek.Bu nedenle yaşamanın , yaşadığımız günlerin tadını çıkartmak ve doyasıya yaşamak gerek hayatı.Mevsimlere ayak uydurmak demek yaşamak.Yağmurdan sonra güneşi görebilmek demek.Paylaşmak bir şeyleri sevgiyi,dostluğu,hüznü,aşkı,parayı,yemeği,gülmeyi.
     Öncelikle Ülkemiz insanları için yaşamak ne demek diye soralım isterseniz ? ...
Bir işçi şöyle diyor : Ben yaşadığımı falan sanmıyorum üç kuruş ekmek parası için sürekli çalışıyor ter döküyorum ama sizce karşılığını alabiliyor muyum.Evde bekleyen çocukların istediklerini alamadıktan onları okutamadıktan sonra ha yaşamışım ha yaşamamışım ne fark eder ki.Bizim emeğimiz onların geleceği için başka bir şey değil bence.           Soruyorum : Neden karşı çıkmıyorsunuz diye : Şöyle bir gülümseyerek hangisine diye kızıyor siyasete mi,ülkeyi yönetenlere mi,hırsızlık yapana mı,hepsinin bir koruyucusu var elinde Copla bizi bekleyen birileri adamlar böle bir olay bekliyorlar zaten biz alıştık artık diyor ve işinin başına geçiyor...
Siyasi bir düşünce : Vallahi yaşamak güzel biz ülkemiz için varız yarınlarımız için çalışıyoruz.İnşallah daha iyi olacak.( Lütfen Dikkat : Çalıp çırpmak,zam yapmak,insanları dövmek veya dövdürtmek,görevlerini yapanları sürgün etmek,kendine kazanç sağlamak,trafik kurallarına uymamak,vs...Not:Bunları ben ekliyorum).Sonuç olarak nefes alabiliyoruz değilmi diye söyleyip hafif bir tebessümle gidiyor.( Bence milletvekili veya bir siyasetçi normal bir işçi olup ta İşçi siyaset yapmış olsaydı şimdiye kadar ülkemiz on kat daha çabuk ve hızlı gelişirdi.Yaşları gelmiş bir yere kendilerini yapıştırmışlar koltuğa gitmek nedir bilmezler.Elin memleketinde adam suçlu olunca kendi kendini vuruyor be.)...
Kamu görevlisinin düşüncesi : Vallahi kardeş böle yaşamaktansa hiç yaşamamak daha iyi ama ne yapacaksın aldığın üç kuruş maaş ile 4 kişiyi doyurmak faturaları ödemek kolaymı.Sonra bize rüşvet alıyorsun diye işten atıyorlar.Ben istermiyim rüşvet almayı sanıyorsun.Ama her şeyin sonunda içimizdeki düzelecek umudunu yitirmemeye çalışıyoruz.Ama nefes almak,sevgiyi dağıtmak paylaşmak,hepimizin isteği tabiki deyip daha fazla konuşamam diyerek gidiyor...( Adam ne yapsın düşünceni söylesen suç,bağırsan yine suç,rüşvet alsan yine suç,hep suç hep suç adalet paranın yanında nede olsa başkaları yaptığı zaman ise kahramanlık oluyor )
Üniversite mezunu orta halli genç bir bayan : Merhaba diyor herkese,bence yaşamak daha güzel olabilirdi.Çünkü ben 4 Yıllık Üniversite mezunu ( İşletme ) olmama rağmen hala iş bulmuş değilim kendime bir senedir.Ya tanıdığın olacak yada iyi bir torpilin yoksa hayatta iş bulamazsın.Okulu okumaya değmez bence bu ülkede.Paran olmadıktan sonra hiçbir şey olamazsın oldurtmazlar.Ama ben umudumu,sevgimi,mutluluğumu,dostluğumu tüketmemeye gayret ediyorum belki olursa yurtdışına müracaat etmeyi düşünüyorum hiç yokta orda insana insan gibi muamele ediyorlar.

Zengin bir genç kız : Merhaba diyor sakız çiğneyerek...Başlıyor konuşmaya , bence yaşamak çok güzel,her şey çok güzel,kendimi ve yaşamayı seviyorum.Nede olsa ne zaman öleceğimizi bilmiyoruz sat anasını gitsin dünyanın sev,sevil,aşık ol,her gün başka ülkeye git vs... sayıyor.Kendisi Özel bir Üniversiteden mezun ( Programcı ) niye çalışayım babam çalışıp kazanmış bende afiyetle yiyorum.Altındaki arabasını söylemiyorum ama ikinci arabası olduğunu söylüyor bize.Başlıyor anlatmaya, banane ya diyor herkes çalıp çırpıyor ne için çalışacam diyor kazandığımın yarısını o 550 kişiyemi vereyim boş versene adamın bi kuş sütü eksik sofrasında benimde öyle ama acıyorum parası olmayan insanlara.Hoşcakal derken birde göz kırpıyor.( Tam giderken kıza sen kendi haline acı diyor ve oradan uzaklaşıyorum )
Orta halli bir erkek : Abi yaşamak kim biz kim ya.Ben askerliğimi bitireli bir seneyi geçiyor hala bir iş bulamadım.Yakında kafayı yemezsem hırsızlık yapmazsam iyi hatta bazıları örgütlere bile girmeye başladı artık.Ne yapalım abi sen söyle diye kızıyor.Kendisi Endüstri Meslek Lisesi Metal bölümü mezunu ama iş yok diyor.Adam akıllı biri olsa şu baştakileri kovup adam gibi bir şeyler yapsaydı insanlara iş olanağı sağlayıp ekonomiye yardım etmemiz için bize iş imkanı sağlayacağına eminim.Bugün artık insanlar sadece kendi akrabalarını işe alıyor.Peki ya biz ne olacağız.Sonuçta bu memleket düzelmeden yaşamak zor be abi.Adam nefes alsak vergi istiyor.Her şeye rağmen yaşamak güzel ...
Zengin bir erkek : Şimdi Caddedeyiz şu meşhur yarışların olduğu cadde varya orası işte. Şimdi size altında son model spor araba olan genç bir arkadaşla geçen konuşmayı anlatıyorum.
Vallahi abi yaşamak,nefes almak,hız yapmak,içki içmek,esrar eroin içmek bizim yaşam felsefemiz sayılabilir.Tabii hepimiz içki ve esrar olayına katılmıyoruz yanlış anlaşılmasın.Ama bence hayat yaşamaya değer.Kaçıncı arabası diye sorduğumda gülerek üçüncü abi diyor.Neden çalışmadığını şöyle açıklıyor : Para gani babam sağ olsun.Peki ya kazalar da ölen insanlar.Vallahi abi bence onların suçudur dikkat etmeleri gerek özellikle akşam vaktinde.Her neyse sonuç olarak ben mutluyum hayatımı yaşıyorum zengin olmak benim suçum değil...Bye bye
Emekli bir amca : Evladım bizim zamanımızda her şeyin olması mümkündü şimdi ise nerdeeee!!! .Eskiden paranın önemi yoktu bir teneke buğdayın oldumu yeterdi şimdi çuval dolusu para götürmen gerek yanında.Şimdiki gençliğe üzülüyorum mu desem yoksa seviniyorum mu desem bilemiyorum.Ama sonuç olarak ben yaşadım yaşadığımı üç kuruş emekli maaşı ile torunlarımın masrafların yardım etmek güzel ama her istediklerini alamıyorsun ki.Önemli olan gelecekte çocukların iyi yaşamaları güzel şeyler yapmaları orda oturan beceriksizler çocuklara bile kötülüğün iyi olduğunu anlatmaya çalışıyorlar.Artık gitsinler bence yolda yürümesini bilmeyen insanlardan kaçan gizlenen korkan bir vekili ne yapayım ben.Seçimden seçime banka kuyruğunu kaldıracağız emeklileri yormayacağız diyenlerin yüzleri bile kızarmıyor bu nasıl zihniyet böyle ye ye bitmiyor çekin gidin artık gençlere yol verin biraz demekten başka çare yok.Evladım bence herkes yaşamayı hak ediyor ama bir kaçı hariç bence yaşamak için çalışmak ve her zaman okumak gerek...
Küçük bir çocuk 12 yaşında : Abi ben yaşamak istiyorum ama okumakta.Bizim eve ayda bir sefer tavuk ya giriyor ya girmiyor.Çocukluğumuzu bile yaşamamızı çok görüyorlar bize.Benim hiç oyuncağım yok ama onların çocukları her şeye sahip oluyorlar.Bende büyüyünce zengin olacağım.O zaman benim çocuklarımın her şeyi olacak.

Sonuç olarak yaşamak her kesim için farklı. Artık ülkemizde insanlar parasına,durumuna bakılarak değerlendiriliyor.Bu gün ülkemizde yaşamak,nefes almak o kadar zorlaştı ki insanlar kendilerini başka ülkelere atabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapmaya hazır durumdalar. Yaşamak sevdayı,ümidi,mutluluğu,aşkı,paylaşmayı,nefes almayı , yüreğinde taşımak demek.Saf ve temiz mutlu,güzel yaşamlar herkese ....