"Bazen bir mısra yaşamı değiştirir." -Kafka |
|
||||||||||
|
Unuttuk bazı tatları, bazı anıları, eşe dosta yazmayı unuttuğumuz mektuplar, tebrik kartları gibi. Teknolojiye ayak uydurduk, cep telefonları ile idare eder olduk, nasılsa takvimi, saati gösteriyor diye. Pek çok şeyi SMS ile hallediyoruz artık, ama o SMS ‘ ler masamızda, evimizde en özel yerlerde değiller ki. Yaşamdan kesitler, arzular, sevgi, saygı sözcükleri artık cep telefonlarımızın SİM kart kapasitesi ile sınırlı yeni biri gelince eskilerden birini silmeye mecbur bırakıyor. Sevdiğimizin, dostlarımızın yüreğinden damlayan duygular, elinin ya da dudağının izi yok artık. Günlerden bir gün bir şeylere bakmak için elimize aldığımız bir kitabın içinden birden bire karşımıza çıkıverip de bizi anılara götürmüyor o özenle saklanan mektuplar, tebrik kartları, çok özel günlere ait takvim yaprakları saklanmıyor artık kitap aralarında. Kitaplar bile mahzun kaldı o tatlardan. O unutulan Saatli Maarif takvimi, Ajans Türk Takvimi, Salih Zeki takvimleri yok hayatımızda, kimi şiir dolu, kimi tarihi, dini olaylar, hatta çocuğumuzun ismini bulduğumuz o takvim yaprakları yok artık. Şimdi planlar yapılıyor, kimimiz evde, kimimiz Bilmem ne Cafe’de , kimimiz Kütük Evde geçirecek o geceyi, evlerde zeytinyağlı yaprak dolmaları, pilakiler, börekler, kebaplar, tatlılar, meyveler, kuru yemişler, tombalalar, cins cins içecekler tamamlanacak garip bir heyecan ve istekle. En güzel odalar, köşeler hazırlanacak aile büyüklerine, dostlara. Sevgililer, sevenler, sevmeye yeni başlayanlar ya da sevdiklerini sananlar o geceyi ne yapsak ta beraber yaşasak planlarına başladı bile, kimi ; -A! Bak söz verdin o gece beraberiz. -Kıyması senden yoğurması benden çiğköfte muhabbetinde. Kimi ; ailemi nasıl kandırsam da sevgilimle buluşsam düşüncesinden baş ağrılarına uğradı bile. Kimi ; hediye seçememe. Kimi acaba hatırlarda bir hediye alır mı hayatında ilk defa düşüncesinde. Kimi ; cebinde son defa göreceği milyonların sayımında, acaba yeter mi ki sıkıntısında. Ve yapılan, yapılacak her şey bize hissettirmeden gelip geçen, kimi nazikçe, kimi hoyratça koparılan o takvim yapraklarının sonuncusunu nasıl kutlayacağımıza karar vermek için. İnsanın garip yönlerinden biridir bu yılbaşı kutlamaları, tıpkı doğum günleri gibi. Bir yıl daha yaşlandığımızı unutturur gibi gelir insana ama yüreklerde hep bir garip sızı bırakır o kutlamalar. Geçen geçmiştir iyi veya kötü. Ama ya, gelecek ? O bilinmez işte. Bilinmez o takvim yaprakları ne getirecek. Acılar, sevinçler, mutluluklar, hüsranlar, doğumlar, ölümler, evlilikler, ayrılıklar, köşe olmalar, iflaslar, sevilmeler, nefretler, istemeler, terslenmeler, kazanmalar, kaybetmeler. Her şey o takvim yapraklarında gizlidir. Her ne olursa olsun yapılanlar hep sevgi üzerinedir, karşılama sevgi uğruna yapılmalıdır. Belki geçen yıl sevdiğinizi söylemediniz, söyleyemediniz, belki sevmediniz, sevilmediniz bile, ama bu yıl sevin, sevilin, sevmeyi, sevdiğinizi söylemeyi öğrenin. Sevdiğinizin gözlerinin içine bakarak “ SENİ SEVİYORUM “ diyebilin. Unutmayın gözlerin içine bakacaksınız,çünkü onlar yalan söyleyemez. Seni seviyorum cümlesinin değerini bilin. O iki kelime bütün dillerde ve dinlerde kutsaldır. Sakın kimsenin sevgisi ile ve seni seviyorum demesi ile alay etmeyin. Siz sevmeseniz bile. Tek taraflı sevgide olabilir ve unutmayın sizi seven olduğu gibi sizde bir başkasını sevebilirsiniz. Önemli olan sevilmeyi hak edebileni sevmektir. Yinede sevemeseniz bile sevginin değerini bilin. Taş kalpli bile olsanız en azından birilerini, bir şeyleri, bir zamanlar sevmiştiniz. Bayrağı, vatanı, annenizi, babanızı. Her şey geçmişte kalacak saatler 00:00 ‘ ı vurduğunda. Hoş geldin yeni yıl diyeceksiniz, yanınızdakileri kucaklayacaksınız karmakarışık duygularla. Bir yılbaşı daha gelmiştir sonunda, ama ; Unutmayın…….. KALAN ÖMRÜNÜZÜN İLK YILBAŞISIDIR BU YILBAŞI.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ertuğrul AKDENİZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |