"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar |
|
||||||||||
|
Biz yaşamadık ki gençliğimizi hatta çocukluğumuzu Biz yitik bir dönemin çocukları olduk hep Ezildik, çiğnendik, aşağılandık, hatta vurulduk. İyiyi kötü, kötüyü iyi, çirkini güzel, güzeli çirkin Doğruyu yanlış, yanlışı doğru, sevgiyi sevgisizlik Sevgisizliği sevgi sandık, öyle anlattılar hep Bizi adam yerine koyup anlamadılar, dinlemediler Sevgilerimizi, sevgililerimizi, sevdalarımızı söyleyemedik Hep ayıp, yasak, günah diye ezdiler Sevemedik, sevişemedik, bakışamadık bile Aramızdan şanslılar çıkmadımı? Birşeyleri, birbirlerini seven.. Çıktı elbet, anarşist veletler dediler vurdular. neyi sevdiklerini sormadan Ferhatları-Şirinleri, Keremleri-Aslıları yaşatanlar Bizim aşkımızı anlamadılar, ezdiler İşte biz böyle yitirdik benliğimizi, susturdular. Sonra Ferhatları-Şirinleri,Keremleri-Aslıları yaşatanlar Bizimde bir sevdiğimiz olacağını anlamadılar Kısmetin bu, alacaksın diye sevgimizi kararttılar Oysa bizlerde birer Ferhatla-Şirin, Keremle-Aslı olabilir bizlerde aşklarımızla yaşayabilirdik asırlarca İşte biz bu yüzden yitik devrin çocuklarıyız. Ve bu devrin çocukları şimdi ana oldu, baba oldu, öğretmen, doktor mühendis, vali, milletvekili, hatta bakan oldu. İşte bu yüzden şimdi sevgi yok, saygı yok, güven yok Çünkü bizler hala yitik devrin çocuklarıyız. Oysa istemezmiydik birini sevmeyi, saymayı, güvenmeyi biz istemezmiydik sevdiğimizle bir kır kahvesinde oturmayı göz göze, el ele, kalp kalbe Biz istemezmiydik sevdiğimizi haykırmayı Ferhatları-Şirinleri, Keremleri-Aslıları yaşatanlar Aşk şarkıları dinleyerek Münir Nurettinden, Zeki Mürenden Bir şeyleri seviyoruz diye bizi ezdiler, yok ettiler Sonra baktılar sevgi ölmüyor o birşeylere, birilerine Ve anarşist piçler diyerek hepimize bizi birbirimize vurdurdular. Oysa bizde seviyorduk, en azından bizi vurduranları ama anlamadılar, anlamak istemediler yürürüz dedik yürütmediler, yaparız dedik yaptırmadılar severiz dedik, sevdirmediler. Sevgilerimizi şiire, şarkıya, yazıya vuralım dedik, yasakladılar Gençliğimizi yaşatmadılar. İşte biz bu yüzden yitik devrin çocuklarıyız. Bazılarımız sevdi birbirini vermediler, kaçtılar evlendiler Bizi lanetlediler, hatta ana babalarımız küs gitti dünyadan birbirimizi sevdik diye. Öyle ya sevgi bize yasaktı unuttuk.. Oysa bizde sevmiştik herşeyi, ama önce insanı Sevdikte ne oldu? Bizi birbirimizi severek, Birbirimize vurdurdular, yok ettiler. Yaşayamadık çocukluğumuzu, gençliğimizi Mahalle arasında oyunlar oynatmadılar, kafamızı şişirdiniz diye. Oysa bizde çocuktuk, bayramları olan çocuk Oysa bizde gençtik, bayramları olan genç Bayramlarımız var diye böbürlenenler, Bayramlarımızda bile ezdiler, şunu giy, bunu yap diye Oysa bizde isterdik canımızın istediği gibi giymeyi, yapmayı ama yaptırmadılar ezdiler, yok ettiler Biz yitik devrin çocukları şimdi ne yapıyoruz biliyormusunuz? Anayız, babayız, öğretmeniz, doktoruz, mühendisiz, valiyiz, milletvekiliyiz hatta bakanız. Sevgiyi tanımadan, sevgiyi yaşamadan, yaşayamadan Yitik devrin çocuklarıyız. Oysa birde sloganımız vardı: Savaşma seviş .. diye. anlamadılar, anlayamadılar.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ertuğrul AKDENİZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |