Aşkın aldı benden beni. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Yüksek tepelerle bütünleşmiş gibi gördüğüm masmavi göz yüzünün, çok yakın olduğunu düşündüğümde, o tepelerin zirvesine tırmandım. Derin bir nefes aldım, elimi uzattığımda yakalayabileceğimi sandığım, gökyüzü ve bulutların gerçekte ne kadar uzak olduğunu fark ettim. Geri dönüp, yine gökyüzünün çok yakın olduğunu düşünmek istediğimde, zamanın geçtiği gerçeği ile yüz yüze geldim. Eğer, masmavi gökyüzüne, pamuk kadar narin ve beyaz bulutlara dokunarak hissetme arzumu yenebilseydim, bugün ‘’vakit çok geç’’ diye hayıflanmayacaktım. Masmavi gökyüzünü, bembeyaz bulutları hep yakın hissetmeye devam edecektim. Şuan, gökyüzüne, beyaz bulutlara dokunabilmek için çıktığım tepenin zirvesindeyim. Bir gün. Evet bir gün, mutlaka mavi gökyüzünün yüksek tepelere doğru yaklaşacağını, o mavilik içerisindeki beyaz bulutlara dokunabileceğimi hayal ederek bekliyorum. Bazen, yağmur yağıyor. Bazen, güneş açıyor. Çevremdeki bitki örtüsü, çiçekler açıyor, soluyor, yeniden açıyor. Çoğu zaman çiseleyerek düşen yağmur, bazen sağanak halinde düşüyor. Kaçmak, sığınmak, korunmak istiyorum, etrafıma bakınıyorum, dağın tepesinde bir boşluktayım. Islanıyorum, üşüyorum. Oturduğum yerde, dizlerimi kendime doğru çekip, bedenimi hafiften öne doğru götürüyorum, kollarımla bacaklarıma sarılıp, bir yumak haline dönüşüyorum. Saçlarımdan yüzüme doğru akan yağmur sularına kapılıp, akıyorum, yüreğime doğru iniyorum. Birden, ıslanan vücudumdan buharların çıktığını hissediyorum, ıslanan bedenimin kor ateş gibi yandığını fark ettiğimde, göz kapaklarımda bir ağırlık oluşuyor, kapanıyor. Taze kır çiçeklerinin kokusu kadar saf ve temiz kokunu derin bir nefesle içime çekiyorum, bir süre tutuyorum, nefesim kesiliyor. Tenimde tenini, Nefesimde nefesini, Yüreğimde yüreğini, Soğuk havayla diken, diken olmuş, kasılmış bedenimin gevşediğini, bedenini bedenimle temasını hissediyorum. Isınıyorum. Ve biliyorum ki, o an sende binimlesin. Sen de hala beni seviyor, benim gibi beni istiyorsun. Biz aşkı yaşıyoruz. O nedenledir ki, istediğimiz zaman istediğimiz yerde, istediğimizi, istediğimiz gibi yapıyoruz, kimseden korkmuyor, çekinmiyoruz. 11 kasım 2004 / yozgat
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Seyfi Çelikkaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |