Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoştur. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Seni seviyorum galiba.... Galibası fazla,seviyorum.Nedenini bilmiyorum.Belki düştüğüm melankolik boşluklardan senin hayalin sayesinde çıkışımdandır,seni sevmenin nedeni.Belki de sadece bir insanı sevme isteğimdendir.Ben birilerini sevmek istiyordum belki de,sen çıkıverdin karşıma.Hani patlamaya hazır bombalar vardır ya,işte onlar gibiydim.Şifremi sen bulup,sen önledin patlamamı.Kaçınılmaz sonumu sen erteledin.Belki de bunun için sevdim seni. Sevdim seni bir kere Başkasını sevemem Deli diyorlar bana Desinler değişemem Benim deli oluşum seni sevmemden değil.Biliyorsun bunu.Ben deliydim zaten.Senden sonraki tek farkım,zır deli oluşum.Zararsızdım,zararlı oluverdim.Kendime kötülük yapmaya başladım,sana kötülük yapmaya başladım.Seni daha fazla seversem daha çok yaralarım zannettim .Ama ne yazık ki kendim yaralandım.Ve yaramın üstüne bir parça temiz bez koyacak kimseyi bulamadım.Hepsi senin yanındaymış meğerse.Hepsi senin omuzlarının arkasından bana gülümsüyorlar.Belki onlarda senin kadar mutludurlar şimdi.Bir insanın hayatını mahvetmenin verdiği derin huzur içinde uyuyacaklardır belki de.Ancak unutma;onlar değil di teninin kokusunu içlerine çeken,dudaklarının ıslaklığıyla dudaklarını ıslatan.Onlar sadece biz öpüşürken bizi kıskandılar.Erkekler benim yerimde olmayı,kızlar ise benim dudaklarımı arzuladılar.Bizi hayal dünyalarının kahramanları yapıverdiler. Gerçekten benden vazgeçtin mi? Gerçekte vazgeçmiş bir halde mi seçtin beni?Hüzünlerini bende yok etmeyi mi arzuladın?Beni kendine ayna mı kabul ettin?Kafandaki soru işaretlerini benim yüreğimdeki ünlemlerle mi değiştirmekti asıl amacın?Yoksa sana dokunurkenki kalp atışlarında birer yalan mıydı? Kafandaki soru işaretlerine şimdi ben birkaç tane daha eklemek istiyorum. ?????????????????????????????????????? Bu kadarı uzun bir zaman idare edecektir seni.Ve büyük bir ihtimalle tekrar sigaraya başlayacaksın.Beni ben yokken seveceksin.Özleyeceksin.Yaradılışın temelinin sevişmek değil de sevmek olduğunu anlayacaksın.Beni yaralı bırakıp giderken düşünemedin bunları ama adalete inanırım ben.Almamalıydın mazlumun ahını... Yalnız senden bir ricam olacak!Giderken hiç olmazsa anılarımı bana bırak.Müsait bir zamanda oturup ayıklamak istiyorum onları.Senin içinde bulunduğun yerleri kesip,tekrar montajlıyacağım.Geçmişimde kopukluk çok zaten,bir de seninle geçen yıllarımın tamamen yok olup gitmesini istemiyorum.Bu arada cep telefonunu da kapattır.Başka bir hat al kendine,ya da benimkini vereyim sana.Sarhoş kafayla dengesizlik yapmak istemiyorum.Benim hattımı alırsan da aramam seni korkma.İnsan kendi kendini arayamaz nede olsa. Bizi bir dakika omzunun arkasındaki arkadaşlarla yalnız bırakır mısın?Sağ ol. Neden diye bir soru sormayacağım size?Yalnız bir şey söylemek zorundayım.Sizleri de onun kadar sevdim.Bir daha karşıma çıkmayın.Bir daha benimle aynı ortamlarda oksijen ihtiyacınızı gidermeye çalışmayın.İçinizden hiçbiri bir daha bana özenip saçlarını geriye yatırmaya çalışmasın.Zaten hiç yakışmıyor size. Ne o?Giderken son bir öpücükte yok demek.Doğru ya,kadınlar ayrıldıkları zaman,ayrıldıkları insanın sevgilileri,kocaları yada dostları olduğunu unutuverirler.Tek amaçları, içlerinde ayrıldıkları insanların bulunmadığı bir hayat kurabilmektir.Sana kolay gelsin. Bu arada eğer bir gün o kolay sana gerçekten gelecek olursa bana da gönder.Söz bende başkalarına tavsiye ederim kolayı.Ama işin çok zor.Çünkü yalnız yatmaya alışık değilsin sen.Çünkü her sabah uyandığında sinirli suratlar görmeye alışık değilsin sen.Çünkü,çünkü,çünkü... Yatağından çünkü diyerek fırladığında,ona sarılarak yatan karısı da ne olduğunu anlayamadan,komidinin üzerinde duran gözlüğünü el yordamıyla bulmaya çalıştı. “-Ne oldu Şeref!Su vereyim mi,ister misin?” “-Hayır,istemiyorum.”Bunu söylerken halen daha derin derin nefes almaya çalışıyordu.Başı durmadan zonkluyor,durmadan çünkü kelimesini tekrarlayıp duruyordu. “-Bu kadar içme diyorum sana.Zil zurna oluncaya kadar içiyorsun,sonra sabaha kadar karabasanlarla uğraş.Şerefim yazık ediyorsun kendine...” “-Esma,rüyamda beni terk ediyordun.Salon kapısı önünde durmuş,bakıyordun.Arkanda biz nişanlıyken gittiğimiz tatildeki o insanlar vardı.Hani İstanbullu olanlar.” “-Ne terk etmesi Şeref?Uyu sen uyu.Sabah çocukları okula sen götüreceksin unutma.” “-Tamam.Allah rahatlık versin.” “-Sana da.” Yatağa tekrar uzandığı vakit,nefes alış verişlerinin düzelmeye başladığını anladı.Fakat böyle bir rüya görmenin bir anlamı olmalıydı.Karısı onu terk etmişti ve yıllar önce tanıştıkları tatil arkadaşları rüyasına girmişti.Birden Kerem geldi aklına.Akşam meyhanede otururlarken bir ara yanına gelip,eşinden boşanmak istediğini söylemişti.Demek buydu sebep.Yoksa ne diye durup durduk yerde insan rüyasında karısı tarafından terk edilsin.Bir de şarkı söylemişti.Rüyasında söylediği şarkının sözlerini hatırlamaya çalıştı.Ama bir türlü sözler aklına gelmedi. Su içmek için mutfağa girdiği vakit,mutfak masasının üzerindeki biraları fark etti.Su yerine böyle sıcak bir gecede biranın daha makbule geçeceği belliydi.Teneke biranın açma halkasını,ses çıkarmadan yavaşça açtı.Biranın içindeki asit sanki Şerefin sessizliğini anlamış gibi her zaman çıkardığı kaçak sesini bu kez daha sessiz duyurdu. Birayı bitirip yatağına döndüğünde,Esmanın açıkta kalmış omzuna birkaç öpücük kondurdu.Esmanın pürüzsüz teni en olmayacak vakitlerde bile çekici gelirdi kendisine.Canı sevişmek istedi fakat kadıncağızın masum haline kıyamadı.Sırtını dönüp uykuya daldı. Çünkü,çünkü,çünkü...Seviyorum seni.Hem de çok seviyorum.Beni burada bırakıp gitmen sadece ışıkları sönmesi gibi gelecek bana.Bir gün mutlak karanlığı da alışacaktır gözlerim.Giderken kapıyı kapatma.Seninle birlikte kokun da çıksın dışarı. Esma!Esma!Esma!Seni çok seviyorum... Baha Oktav 09/01/2004
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Baha Oktav, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |