o, benim için gizemli sırlı bir evdi. sokağımızın tozlu topraklı yolunu aşınca vardığımız bir evdi bu.. evlerin adeta dostluk kurduğu bu sokakta arkadaşları tarafından reddedilmiş bir çocuk gibi kenara çekilmiş, yılların yorgunluğunu sırtında taşımış olan bir yaşlının yüzündeki mahzunluk, kederlilik onun da yüzüne vurmuş,geleni gideni yalnızca fareler olan bir evdi artık..bu evi hep merak ederdim kimin diye..esrarını koruyan bir evden ibaretti benim için. hafızamı yokladığımda aklıma gelen, gözüme hayal meyal düşen bir yaşlı kadındı. onu hep postacıya mektup verirken görürdüm ama alırken görmemiştim o başka..geçimini nasıl sağlıyordu bilmem ama tek bildiğimufak tefek,yüzüne kırışıklıkların oturduğuavurdu avurduna geçmiş,şakakları çökmüş ,örtüsünün açık kalan yerine yaz mevsiminde karların oturduğu,ve devamlı mektup zarfı veren elleri..rahmetli ninemin dediğine göre oğlunu çok seven ama hayırsız bir evlada sahip olan ve meçhul bir adrese mekturlar gönderen birisiydi.oğlu her ay üç beş kuruş yollayıp geçimini saglıyor, bakıyordu.ama yaşlını yaptığı sadece elindeki parayı meçhul bir adrese mektup göndererek harcıyordu.şimdi ise gözümden hayal perdesini indirdiğimde bir mimar bir işçi çarpıyor gözüme..yeni evin inşaatına başlanmış,bir ayı bulmuştu bile..şimdiyse aklıma takılan tek şey postacının mutlaka ziyaret ettiği o meçhul adres.o meçhul adres bu evin yıkılışıyla belki yok oldu ama beliki de bu yeni evle yeni bir meçhul adres daha doğacaktır kiöm bilir.....