..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Leyla'nın işi naz ve işve; Mecnun'un gözü yaşı çeşme çeşme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Rıdvan Kaya




18 Aralık 2024
Heva ve Nefsin İlah Edinilmesi  
Rıdvan Kaya
Kur'an, insanları doğru yola yönlendirmeyi amaçlayan bir rehberdir ve insanların ruhsal yapılarındaki derinlikleri anlamak, onları doğru yolda tutabilmek için çeşitli kavramlar kullanır. Bunlardan biri de "heva"dır. Heva, Arapçada nefsin arzu ve heveslerini ifade eden bir kelimedir ve bu kavram, insanın Allah’ın emir ve yasaklarından önce, kendi arzularını ve tutkularını ilah edinmesi ile ilişkilidir. Kur'an'da, nefis ve heva üzerine yapılan vurgular, insanın içsel dünyasında bir sapkınlık oluşturabilecek tehlikeleri ve bu sapkınlığın sonuçlarını ele alır. Heva, "nefsin arzu ve hevesleri, istek ve tutkuları" olarak tanımlanabilir. Bir kişinin hevasını ilah edinmesi, yani nefsinin arzu ve isteklerini Allah’ın emir ve yasaklarından önce tutması, aslında büyük bir sapkınlık ve şirk olgusudur. İslam'da şirk, Allah'a ortak koşmak olarak tanımlanır ve bu tür bir yaklaşım, insanın gerçek değerini kaybetmesine, içsel çöküşüne neden olur. Allah’ın emirlerine ve yasaklarına karşı duyarsızlaşan birey, hevasının peşinden gider ve bu, zamanla kişinin akıl ve vicdanını köreltir. Kur'an’da, Yusuf Suresi 53. ayette, "Çünkü gerçekten nefis, -Rabbimin kendisini esirgedi


:BA:
Kur'an, insanları doğru yola yönlendirmeyi amaçlayan bir rehberdir ve insanların ruhsal yapılarındaki derinlikleri anlamak, onları doğru yolda tutabilmek için çeşitli kavramlar kullanır. Bunlardan biri de "heva"dır. Heva, Arapçada nefsin arzu ve heveslerini ifade eden bir kelimedir ve bu kavram, insanın Allah’ın emir ve yasaklarından önce, kendi arzularını ve tutkularını ilah edinmesi ile ilişkilidir. Kur'an'da, nefis ve heva üzerine yapılan vurgular, insanın içsel dünyasında bir sapkınlık oluşturabilecek tehlikeleri ve bu sapkınlığın sonuçlarını ele alır. Heva, "nefsin arzu ve hevesleri, istek ve tutkuları" olarak tanımlanabilir. Bir kişinin hevasını ilah edinmesi, yani nefsinin arzu ve isteklerini Allah’ın emir ve yasaklarından önce tutması, aslında büyük bir sapkınlık ve şirk olgusudur. İslam'da şirk, Allah'a ortak koşmak olarak tanımlanır ve bu tür bir yaklaşım, insanın gerçek değerini kaybetmesine, içsel çöküşüne neden olur. Allah’ın emirlerine ve yasaklarına karşı duyarsızlaşan birey, hevasının peşinden gider ve bu, zamanla kişinin akıl ve vicdanını köreltir. Kur'an’da, Yusuf Suresi 53. ayette, "Çünkü gerçekten nefis, -Rabbimin kendisini esirgediği dışında- var gücüyle kötülüğü emredendir" ifadesiyle, nefisin kötülüğü emretme gücü vurgulanır. Bu, insanın içsel isteklerinin, onları doğru yolda tutan Allah’ın emirlerinden önce geldiğinde nasıl bir sapkınlık doğuracağını gösterir. Heva, kişi için bir tür yoldaş olur; onun her isteği, her arzusu, her tutkusu, insanı Allah’ın koyduğu sınırların ötesine taşır. Kur'an’da hevasını ilah edinenler, aslında nefislerinin arzularına kapılmış ve bu arzuları, Allah’a karşı bir karşı duruş haline getirmiş kimselerdir. Bu sapkınlık, sadece putlara tapmakla sınırlı değildir; modern dünyada heva, maddi başarı, güç, güzellik, statü ve benzeri dünyevi arzularda tezahür etmektedir. Günümüz toplumunda, bireyler genellikle mal ve servet sahibi olma hırsı, prestij kazanma arzusu ve nefislerinin her türlü arzusunu tatmin etme isteğiyle hareket etmektedirler. Bu, aslında kişinin nefsiyle ilah edindiği hevasına teslim olmasıdır. Kur'an, bu durumu Furkan Suresi 43-44. ayetlerinde, "Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın?" diyerek net bir şekilde tanımlar. Burada insanın hevasını ilah edinmesinin, aslında onun akıl ve vicdanını körelttiği, dolayısıyla onun bir hayvan kadar bile farkı kalmadığı ifade edilmektedir. Bugün, büyük bir çoğunluk, hevasını tatmin etmek için sınır tanımadan hareket etmekte, kendilerini yaratanı, ahireti ve gerçek yaşamın amacını unutarak bir hayat sürmektedir. Nefsin istekleri sınırsızdır ve bunlar, insanı sürekli olarak Allah’ın sınırlarını aşmaya yönlendirir. Zengin olma arzusunun insana haksız yollarla mal biriktirme, rüşvet alma, hırsızlık yapma gibi haram yollara yöneltmesi, nefsi hevasını ilah edinmiş bir kişinin halleriyle örtüşmektedir. Nefis, insanı bazen haramları işlemek için teşvik eder, bazen de Allah’ın farzlarını yerine getirmemek için engeller. Zina yapmak da nefsin en büyük arzularından biridir ve bu durum, Kur'an’da çok açık bir şekilde yasaklanmıştır. Kur'an’da, bir kimsenin zina yapmasını ve bunun sonucunda pişman olmamasını, nefsini ilah edinmiş bir kişinin davranışı olarak tarif etmektedir. Nur Suresi 3. ayette, zina edenlerin, iman edenler için haram kılındığı belirtilir. Bu, sadece fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda kalbi bir sapkınlık ve Allah’a karşı bir isyan halidir. Nefsin, hevasını ilah edinmiş kişi, şehvetin ve diğer heveslerin esiri olmuş, Allah’ın yasaklarını çiğnemektedir. Heva ve nefsin isteklerine kulak veren insan, zamanla aklını ve vicdanını kaybeder. Kur'an’da, bir kişinin hevasına teslim olmasının, onu hayvanlardan daha aşağı bir duruma düşürebileceği ifade edilmiştir. Bu durum, insanın akıl ve mantığının kapanması, nefsinin kontrolüne girmesi anlamına gelir. Casiye Suresi 23. ayette, "Kendi hevasını ilah edinen ve Allah'ın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözü üstüne bir perde çektiği kimseyi gördün mü?" denilerek, hevasını ilah edinen kişinin, Allah’ın rehberliğinden mahrum kalacağı ve sonunda nefsinin esiri olacağı vurgulanır. Heva ve nefsin ilah edinilmesi, günümüz dünyasında pek çok insanın karşılaştığı büyük bir sapkınlıktır. İnsanlar, nefislerinin arzu ve isteklerini tatmin etmeye yönelik yaşamlarını sürdürürken, Allah’ın emir ve yasaklarından uzaklaşmakta, kendilerini gerçek anlamda kaybetmektedirler. Bu durum, kişinin akıl ve vicdanını köreltir ve onu hayvanlardan daha aşağı bir duruma düşürür. Ancak, Allah’a inanan bir kimse, nefsiyle mücadele eder, onun isteklerini kontrol altına alarak yalnızca Allah’ın emirlerine uyar. Bu, bireyin gerçek özgürlüğüdür ve onu Allah’a en yakın kılar. Kur'an, bu mücadeleyi ve doğru yolu gösteren en yüksek rehberdir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mezhepler ve Şirk Kur'an Perspektifinden Bir Değerlendirme
Toplumsal Çözülme ve Şirk Temelli Evlilikler
Şükretmenin İman ve İhlas Üzerindeki Önemi: Allah’a Yönelmenin Bilinci
Allah’tan Başkasına Korku Beslemenin Tehlikesi
Şirke Düşüren Şarkı Sözleri ve Müslümanların Dikkat Etmesi Gerekenler
Yalnızca Allah'a Güvenmek ve Şirkten Sakınmak
İnsanın Acılarının Kaynağı: Şirk ve Teslimiyet
Cehalet ve Samimiyetsizlik
Allah'a Yönelik Sevgiyi Anlamak
Allah’a Güven ve Gizli Şirkin Tehlikesi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Tevhid

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kuantum Fiziği, Bilinç ve Ruh: Evrim Teorisine Alternatif Bir Perspektif [Bilimsel]
Evrim Teorisi ve Hayatın Kökeni: Miller Deneyi Üzerine Bir İnceleme [Bilimsel]
Evrim Teorisinin Eleştirisi: Bilimsel Geçerliliği ve Tartışmalı Noktalar [Bilimsel]
Homolog Organların Evrimsel Çıkmazı [Bilimsel]
İnsanın Evrimi ve Fosil Rekonstrüksiyonları Üzerine Bir Değerlendirme [Bilimsel]
Atın Evrimi ve Diğer Evrimsel İddialar Üzerine Kritik Bir Bakış [Bilimsel]
Haeckel’in Recapitulation Teorisi ve Bilimsel Çöküşü [Bilimsel]
Evrim Sürecindeki Sorunlar ve Balıkların Kara Hayatına Geçişi Üzerine Tartışmalar [Bilimsel]
Medyanın Evrim Algısı ve Bilimsel Anlayış [Bilimsel]
Evrim Düşüncesinin Tarihi, Bilimsel Dayanakları ve Sorunları [Bilimsel]


Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rıdvan Kaya , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.