Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalınamayanı anlatıyor. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Günümüz ömrümüz ruhumuz aydın olsun merhaba dünya, yaşam merhaba. Nasılsın sevgili günlüğüm? Allahtan sağlık, afiyet dilerim senin adına. Beni soracak olursan iyiyim, Allah hamdımızı artırsın. Şu an öyle mutluyum, öyle mutluyum ki toprağa oturdum kuşları dinliyor, karıncaları izliyorum çam ve diğer ağaçların altında. O kadar minik karıncalar geziyor ki mavi ince bez sırt çantamın üzerinde: Hani yakın gözlüğüm olmasa gözlerim minik karıncaları seçemeyecek o derece minik, ya da o derece yazmaktan ilerleyen göz numarasına sahibim. Aslında yakın gözlüğü kullandığım için faydasını görmüşüm hekimim öyle söyledi, numarası düşmüş. Gel gelelim yakın gözlüğüyle uzaklara da bakıyorum bazen, alışamadım sanki… Zamana ihtiyacım var gibi gibi. O değilde konumuz sabah uyandım aaa dur dur durrr biliyor musun iki gündür ekmek ve içinde un olan hiç bir şey yemedim. Arkadaşıma doktor unu yasakladı deyince, çölyak hastalığın mı var dedi. Hayır dedim, gastrit ve insülin direnciyle karşı karşıyayım ikimizde çekmişiz kılıçları kınından, ya iradem kazanacak bu savaşı veya dereotulu peynirli poğaçayı, su böreğini, mantıyı yanına alarak savaşa giren insülin direncim. İki gün oldu sevgili günlüğüm✍🏻 yokluğunu hissetmiyor değilim kulağına gitmesin unlu mamüllerin ama bana bir hafta gerekli elimi attığım çoğu şeyin içinden başarıyla çıktığım gibi; Allahın izniyle bunun da üstesinden geleceğimi biliyorum. Sabaha dönersek nihayet Elhamdilillah kulağımın iltihabı iyileştiği için dün Dragos’ta gittiğim sahile yakın hastanenin kibar Kbb doçent doktoru, suya girebilirsin dedi ve eve giderek mayo ve gerekli ekipmanları kaptığım gibi havuza uçtum adeta. Onbeş gün antrenman yapamamanın verdiği tatlı bir yorgunlukla uyandım. Huzurluydu bedenim ruhumu sorma Allah nasip ederse bu akşamda gideceğim acısını ayak vura vura, kulaç ata ata çıkaracağım on beş gün susuz kalmıştım. Koca on beş gün, saymaya kalktıkça uzayan dakikalar tabii değerlendirdim Fransızcamı geliştirdim daha bu yolda da çok uzun yolum olsa da Fransızca öğrenmenin prestijini şimdiden görüyor gibiyim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Hülya Kırklaroğlu, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |