Türk Milliyetçiliğinin önemli isimlerinden olan Dündar Taşer’ in, ebediyete yolcu edilişinin, bugün 48. yılındayız.
1980’ lerde; “Taşer'i sevenlerin Taşer'den öğrenecekleri çok şeyler var.” diyordu, Cemil Meriç; MAĞARADAKİLER kitabında, onun ardından…
Devam ediyordu Taşer hakkındaki tesbit ve yorumlarına büyük üstâd. Meselâ diyordu ki :
“Taşer, coşkun bir zekâydı… Fetihten fethe koşan akıncı bir zekâ…. Bu yiğit mücahidin de Koçi Bey, Sarı Mehmet Paşa ve Cevdet Paşa gibi tek kaygusu var; ‘Devlet-i ebed müddetin (devlet) i ebed müddet’ ol¬ması…”
Hayatta iken yayımlanmış herhangi bir kitabı bulunmayan Taşer’in, Devlet Gazetesi’nde ‘Mesele’ başlığı altında yazdığı yazıları, ölümünden sonra aynı adla bir kitapta toplanacaktır.
Cemil Meriç ; Mağaradakiler isimli kitabının “ Bitmeyen Bir Rüyâ: Dündar Taşer’ in Büyük Türkiyesi” ana başlıklı bölümünde; aslında, Ziya NurAksın’ ın, “ DÜNDAR TAŞER’ İN BÜYÜK TÜRKİYE’ Sİ-Osmanlı Devlet Anlayışı” başlığı ile yazıp ,Ötüken Neşriyat’ ça yayımlanan kitabında geçen konuların, geniş bir değerlendirmesini ve yorumunu yapar.
Dündar Taşer; bilindiği gibi, 27 Mayıs 1960 darbesini yapan 38 kişilik Millî Birlik Komitesi(MBK) nin bir üyesi, Tank Binbaşısı rütbeli, bir subayıdır.
İhtilâlden kısa bir süre sonra, MBK içinde çıkan bir ihtilâf sebebiyle, aralarında Kur. Alb. Alpaslan Türkeş’ in de bulunduğu 14 arkadaşı ile birlikte yurt dışına, önemsiz pasif görevlerle, sürgün edilirler. Dündar Taşer de bu süreçte, İsviçre' nin Zürih şehrinde, T.C. Büyükelçiliği nezdinde, askeri ataşelik görevine gönderilir.
Belli bir süre sonra, 14’ lerin hepsi gibi, o da yurda dönerek, önce Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisine (CKMP) katılır ve partide, genel idare kurulu üyeliğine seçilir. Parti, 1969’ da, Alparslan Türkeş’ in liderliğinde, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) adını alacak ve Taşer, bu partide eğitim işlerinden sorumlu olarak görevlendirilecektir. İlk seçimlerde, bu partiden İstanbul milletvekili adayı olursa da seçilemez.
Taşer ile Türkeş’in yolları ilk defa, 3 Mayıs 1944 olayları ile kesişir. Hüseyin Nihal Atsız, Alpaslan Türkeş, ve diğer arkadaşları ile birlikte tabutluklarda işkence görürken, aynı günlerde, aynı suçlamayla, o da, diğer Harp Okulu öğrencileri ile birlikte, soruşturmaya maruz kalacaktır.
Parti içinde iken, Komünizm ile mücâdele yapılması amacıyla kurulacak olan, “Ülkü Ocakları” nın teşkilâtlamasında önemli görevler üstlenir.
Siyasetin yanında; Millî Hareket, Töre ve Devlet isimli dergilerde yazacağı siyâsî makalelerini daha sonra, "Mesele" isimli kitabında toplayıp, yayınlayacaktır.
13 Haziran 1972 tarihinde de, geçirdiği trafik kazası sonucunda da maalesef vefat edecektir.
Türkiye ve Türk insanına verdiği hizmetleri asla unutulmayacak olan Taşer’ e yeniden, ALLAH’ tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyoruz.
Nurlar içinde yatsın…

Salih Zeki Çavdaroğlu
14 Haziran 2020

https://ferahnak.wordpress.com/2020/06/14/buyuk-turkiye-sevdalisi-bir-yigit-dundar-taser/