İnsan özgür doğar, ama her yanı zincire vurulmuştur. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
BİR PİLİÇ İSTEDİM Çok yakışıklı ve karizmatik bir adam yanında bir devekuşu ile bara gitmiş. Herkes şaşkınlık içinde adama bakarken adam bara yaklaşmış: -‘’Bana bir viski, ona da kırmızı şarap’’ demiş. Gece boyunca içkiler içilmiş, yemekler yenmiş. Gecenin sonunda barmen bir kutu içinde hesabı getirmiş, adam kutuyu açmadan, elini cebine götürmüş ve çıkan parayı masanın üstüne koymuş. Sonra da devekuşu ile çıkıp gitmiş. Bu garip olay üst üste bir kaç gece tekrarlanınca, barmen dayanamayıp adama sormuş: -‘’Her gece cebinizden çıkan para ile hesap kuruşu kuruşuna tutuyor, bunu nasıl başarıyorsunuz?’’ Adam gülümsemiş: -‘’Bir gün karşıma bir cin çıktı ve üç dileğimi sordu. İlk olarak yakışıklı ve karizmatik olmayı istedim. İkincisi, ne almak istersem cebimde onu almaya yetecek kadar para olmasını..’’ Barmen: -”Peki ya bu kuş?” diye sormuş çekinerek. Adam,: -”Son dileğim de, yanımdan hiç ayrılmayacak uzun bacaklı bir piliçti” demiş...!!! *** GEZEN PENGUEN İlginç bir tesadüf sonucu bulduğu penguenin elinden tutup "ne yapacağum buni" diye düşünerek dolaşan Temel, İdris'le karşılaştı. - Ula Temel nedir bu? - Bende pilmeyrum da ne yapacağum diye düşüneyrum. - İlahi Temel düşünecek ne var hayvanat bahçesine götürsene. Bu fikri beğenen Temel, İdris'in yanından ayrılmıştı. Aradan bir kaç saat geçmişti ki yine karşılaştılar ve Temel'in yanında yine penguen vardı. İdris merakla: -Uyyy hayvanat bahçesine götürmedinmi oni? diye sorunca, Temel: - Götürdüm daa şimdide sinemaya götüreyrum. ** TOKAT Bir albay, bir er, bir yaşlı kadın ve bir de genç kız trende aynı kompartımanda yolculuk etmektedir. Tren bir tünele girip kompartıman karardığı zaman, mucuk bir öpücük sesi ve ardından ŞIIIRRRAAAAKK ! diye bir tokat sesi duyulur. Tünelden çıktıktan sonra yaşlı kadın; "Aferin genç kıza. Nasıl yapıştırdı tokadı" diye düşünmekte ve kafasını sallamaktadır. Genç kız da; "Zevksiz herif, bu morukta ne buldu ki, bi de öpmeye kalktı ama kadın da iyi yapıştırdı." diye düşünmektedir. Albay ise "Ulan bizim eşoğlusu er, kızı öptü tokadı biz yedik." diye yanarken er içinden şöyle düşünmektedir: "Hehe. Aferin lan bana. Elimi öpüp, nasıl da yapıştırdım tokadı albaya..."
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |