Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamış kişiler tarafından anlatılan hiçbir zaman olmamış olaylarla dolu bir yalan. -Santayana |
|
||||||||||
|
Dalgalı saçlarına son kez daha aynada baktı kız. Güzeldi, her zaman böyle düşünmüştü. Bugün içinde farklı bir heyecan vardı sebebini bilmiyordu. “Bugün tuttuğum bir dilek kabul olacak” diye içinden geçirdi. Bu onun totemiydi. Ne zaman biraz daha fazla neşeli uyansa o gün tuttuğu bir dileğin gerçekleşeceğine inanırdı. Oysaki her dilek yanında bir sorumluluk getirirdi. Kapı hafifçe tıklatıldı bir hizmetli ona teyzesinin ve ailesinin onu kahvaltı masasında beklediğini söyledi. Kızımız ilk defa gördüğü hizmetçiye sevimlice gülümsedi ve teşekkür etti. Teyzesi gene hizmetçi değiştirmişti anladığı kadarıyla. Teyzesinin neden bu kadar çok hizmetçi değiştirdiğini bir türlü anlayamıyordu dert değil, teyzemin bir bildiği vardır diye düşündü. “Günaydın, güzel ailem!” diye şakıdı kız tüm içtenliğiyle. Kahvaltı masasındaki memnuniyetsizlik bulutunu farketmemişti. “Geldi itici şey! “Sonunda gelebildi biraz daha gecikseydi midem karnıma yapışacaktı. Bugün o güzel arkadaşıyla buluşur mu acaba? “ “ Bugün İtalya’dan yeni sipariş ettiğim şarap gelecekti. Lilith, beni erkenden salsa da cehennemden kendi cennetime gitsem.” Ela, bu düşüncelerden hiçbirini duymadı. Ailesi olarak gördüğü insanların ona aslında zerre değer vermediğini anlasaydı zavallı kız herhalde kahrolurdu veyahut kurtulurdu. Kim bilebilir ki? Gerçek olan tek bir hakikat var öldürücü darbeler savunmasız anlarımızda gelir. Tek seferlik ama kalbinde olduğu gibi ruhunda ve benliğinde büyük acılar bırakan bir darbe. İnsanların birbirlerinin düşüncelerini duymaması hem büyük bir lütuf hem de büyük bir güvenme sanatı. Doğru kişiye güvenirsen ne güzel ve mutlu bir sanatçı olursun. Yanlış kişiye güvenirsen yandı gülüm keten helva. Sana da fıstıklısından koyayım mı helvanın? “ Eğer insanlar birbirlerinin düşüncelerini duyabilseydi ölen Julius Ceasar değil de Brutus olacaktı. Ne hastalıklı bir düşünce” diye bir düşünce daha bıraktı memnuniyetsizlik bulutunun hemen bir üstüne kadın. Ela, onun gerçek hissettiklerini hissedebilseydi şuan bu sofrada planlarını uygulamaya koyamayacağını biliyordu. “Ela, kahvaltıdan sonra seninle konuşmam gereken çok mühim bir mesele var. Lütfen kahvaltı bitiminde beni salonda bekle.” Şaşkınca kafasını yediği patatesten kaldırdı Ela. Şaşırmıştı ve mutlu olmuştu; çünkü teyzesi onunla çok konuşmazdı. Hislerim de yanılmadığını ve bugün gerçekten de çok güzel şeyler başına geleceğini düşündü. Tıpkı dilek tutarken bir yıldızın kendiliğinden kayması gibi şeyler. Kız teyzesine kocaman gülümsemesiyle olur derken, sinsi, içten pazarlıklı bir zafer narası kızın neşesininin yanına sokuldu. Henüz zararsız ama her an sokabilecek vaziyette bir nara… “Sonunda intikamımı alabileceğim. Sevgili kardeşim, kızının başına bundan sonra her ne gelecekse sorumlusu tamamen sensin.”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Sinem Bağcivan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |