Zamanı gelen bir düşüncenin gücüne hiçbir ordu karşı koyamaz. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
KIRK YILDIR BAKIYORUZ Bir kapının önünde kırk tane deli kuyruğa girmiş, sırası gelen anahtar deliğinden içeri bakıyormuş. Akıl hastanesine yeni gelen doktor da merak etmiş "Ne var içeride?" diye. O da girmiş delilerle birlikte kuyruğa, sırası gelince bakmış anahtar deliğinden; hiçbir şey görememiş, çekilmiş kenara, delinin birine dert yanmış: - Yahu ben hiçbir şey göremedim! Doktora ters ters bakan deli demiş ki: - Biz kırk yıldır bakıyoruz; hiçbir şey göremiyoruz, sen bir bakışla mı göreceksin? ** YAKINDA ÜÇ KİŞİ OLACAĞIZ Akşamüstü yorgun argın işten çıkıp evine gelen Temel'i, karısı Fadime neşeyle karşılamış: - Müjde kocacığım; yakında bu evde üç kişi olacağız!.. Bu müjde üzerine tüm yorgunluğunu unutan Temel, sevinçle bağırmış: - Ne mutlu bana!.. Demek ki; baba oluyorum ula!.. Yaşasın!.. Fadime demiş ki: - Yok canım; annem yarın bize geliyor!.. ** NE AKILLISI? Kasap dükkânına giren bir köpek, ağzındaki torbayı yere bırakmış ve kasabın karşısında oturarak beklemeye başlamış. Köpeği görünce şaşıran kasap, dükkânda bulunan müşterilere bakarak sormuş: - Bu da ne? Müşterlerden birisi demiş ki: - Et alacak herhalde. Köpek hemen tasdik etmiş: - Hav!.. Bunun üzerine kasap sormuş: - Söyle bakalım; kıyma mı istiyorsun? - Hav!.. - Peki ne kadar istiyorsun; bir kilo olsun mu? - Hav!.. Etin parasının torbada olduğunu gören kasap, bir kilo kıyma çekip torbaya koymuş. Torbayı ağzına alan köpek dükkânı terk etmiş. Dükkânı yardımcısına bırakan meraklı kasap da köpeği takip etmeye başlamış. Birkaç sokak ötede bir apartmana giren köpek, üçüncü kata çıkmış ve bir kapıyı pençesiyle tıklatmış. Kapıyı açan bir adam, köpeğe bağırmaya başlamış: - Ulan salak köpek!.. Sen hâlâ akıllanmayacak mısın? Olayı şaşkınlıkla izleyen kasap, köpeğe bağıran adama çıkışmış: - Dur bir dakika hemşerim, ne yapıyorsun? Gördüğüm en akıllı köpek o!.. Ona niye bağırıyorsun? Kasabın bu sözü üzerine adam demiş ki: - Ne akıllısı be!.. Bu aptal köpek dışarı çıkarken anahtarını yanına almayı unutuyor!..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |