"İnsanların bazen neye güldüklerini anlamak güçtür." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
TEMEL VE CANAVAR Bir gün bir Alman, bir İtalyan bir de Temel uçakla tatile gidiyorlarmış. Kalacakları otele gelmişler. Otelde bir tane oda varmış, orada da mor gözlü canavar varmış. Alman; - "Onu öldürürüm ben" demiş. Akşam canavar, "Ben mor gözlü canavarım" diye korkutup Almanı yemiş. İtalyan da; - "Ben onu öldürürüm" demiş. Akşam canavar, "Ben mor gözlü canavarım" diyerek onu da yemiş. Temel; - "Ben onu öldürürüm" demiş. Akşam canavar temelin yanına gelmiş ve "Ben mor gözlü canavarım" demiş, Temel: - Oraya gelirsem diğer gözünü de ben morartırım, demiş ve canavarı öldürmüş. ** TEMEL HANGİSİNİ İSTEDİ? Devrin birinde, bir Alman, bir İngiliz ve bizim Temel Amerika'da birlikte suç işlemişler ve mahkeme idam edilmelerine karar vermiş. Hakim bizimkilere üç seçenek sunmuş( ilk önce Almana) ; -Asılmayı mı yanarak ölmeyi mi yoksa giyotini mi tercih edersin? Alman düşünmüş, yanarak ölmek acı verir, idamda can çekişirim, en iyisi giyotin... Kafasını sokmuşlar, cellat ipi çekmiş giyotin, Almanın kafasına gelince “ tak” demiş, durmuş... Halktan sesler yükselmeye başlamış,hakim; -Bu allahın sevgili kuluymuş bunu serbest bırakın. Demiş. Serbest bırakmışlar Almanı. Sıra İngilize gelmiş, İngilize de aynı seçenekler sunulmuş, İngiliz de düşünmüş.. “Hımm yanarak ölmek acı verir, idam da kötü, en iyisi giyotin...” demiş. Kafasını sokmuşlar, cellat ipi çekmiş, giyotin inmiş inmiş İngilizin kafasının üstünde durmuş yine... Halktan sesler yükselmeye başlamış yine. hakim; -Bu da Allahın sevgili kuluymuş, bunu da serbest bırakın. Demiş. İngilizi de serbest bırakmışlar,sıra Temel'e gelmiş... Hakim yine aynı soruyu sormuş. -Yanarak ölmek mi, idam mı, giyotin mi? Temel düşünmüş ve cevap vermiş: -Yanarak ölmek acı verir, giyotininiz de bozuk zaten, en iyisi asın beni... ** PATATES Bir gemiye İngiliz, Alman ve Laz kaçak olarak binerler. Gemi diğer limana vardığında askerler tarafından yoklama yapılır. Hemen birer çuval bulup içine girerler. Askerin tekmesini yiyen Alman: - Miyaaaav, diye bağırır; asker kedi sanarak kontrol etmez. İngiliz köpek sesi çıkarır, o da paçayı yırtar. Sıra bizim laza gelir. Tekmeyi yiyen laz hemen bağırır: - PATATEEEES...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |