Şiir, seçmek ve gizlemek sanatıdır. -Chateaubriand |
|
||||||||||
|
BEN BİLMEM ALLAH BİLİR Bir zamanlar şarap yapmak yasaklanmış; sıkı bir kontrolle, şarap yapan yakalandığında kellesi vuruluyormuş. Bağ bozumu vakti geldiğinde, Bektaşi üzümlerin suyunu küplere doldurmuş. Durumdan haberdar olan hükümdar, Bektaşinin küpleri başına geldiğinde, hiddetle sormuş: -Üzüm suyu küplere ne için dolduruldu? Bektaşi, yakalanmışlığının telaşı ile cevap vermiş: -Dolduruyorum ki, orada sirke olsun. Hükümdar, biraz yumuşayarak yeniden sormuş: -Sirke dersin ama, ya şarap olursa! Hükümdarın yumuşadığını gören Bektaşi: -Orasını Allah bilir, demiş. ** ALDATMAYA YELTENİYORLAR Ayyaşın biri, meyhanelerden çıkmazdı hiç. İçkisini içer, geç vakitte naralar atarak evinin yolunu tutardı. Ne çocuğuna, ne eşine, ne anasına, babasına ve ne de çevresine hayrı dokunmuştu. 'Ayyaş Hamdi' böyle bir yaşamın sonunda rahmetli oldu. Cenaze namazı kılındıktan sonra imam sordu: -Merhumu nasıl bilirsiniz? -İyi insandı... Kimseye kötülüğü olmadı... Toprağı bol olsun... ve benzer cevapları duyan Bektaşi sabredemedi ve yanındakinin kulağına fısıldadı: -Bizi neyse de, Allahı da aldatmaya yelteniyorlar. ** BİR DE SENİN KULUNA BAK Bektaşi Baba İstanbul'da gezinirken, padişahın sarayı olduğunu zannettiği görkemli bir binanın yakınından geçmekte iken binanın önünde şatafatlı bir fayton durmakta idi. Binadan sırmalı elbiseleri olan adam çıkınca, muhafızlar selama durdu. Adam faytona binerken, Bektaşi meraklandı ve muhafızlardan birinin yanına sokularak sordu. -Faytona binen padişah mıdır? -Hayır padişahın bir kuludur. Cevabını aldı. Bektaşi, tepeden tırnağa, önce faytondaki adama baktı. Sonra da kendi haline baktı ve ellerine açarak: -Tanrım, bir padişahın kuluna bak! Sonra, bir de senin kuluna bak! Diye söylendi. ** EH AKŞAMDAAAAAN AKŞAMA Zaptiyebaşı yolda çakırkeyif rastladığı Bektaşi'yi çevirmiş ve kükremiş: -Söyle bre zındık, namaz vakti cami mihrabında secdeye vardığın olur mu? Erenler çok hızlı ve çok vurgulu bir biçimde cevaplamış: -Her bayram, her bayram. Zaptiyebaşı bu kez: - Peki ey kafir, şarap zıkkımlanır mısın? diye sormuş. Bektaşi suçüstü yakalanmış olmasının ürkekliği ve yalana başvurmanın faydasının olmadığının farkına vararak, eliyle küçümseme işareti yaparak yanıt vermiş: - Eh, akşamdaaaaan akşama.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |