BURNUNU KİM KANATMIŞ?
Çocuk, eve geldiğinde burnu kanıyordu. Meraklanan annesi ne olduğunu sordu. Çocuk:
-Okula Sihirbaz geldi, burnumdan üç tane 1 lira çıkardı. Dedi. Anne:
-Ama hokkabaz göz aldatır, burun kanatmaz ki... Dedi. Çocuk:
-Zaten burnumu Sihirbaz kanatmadı ki, başka para kalıp kalmadığını kontrol eden arkadaşlarım yaptı..

**
FAKİR BEBEĞİNİ KENDİ YAPAR!
İlkolkuda üç çocuk bebeklerin nasil dunyaya geldigini konuşuyormuş. Dursun:
-Bizum ailede hep leylekler getirir. Fadime:
-Bizde gül bahçesinde bulunur. Temelcik:
-Piz faciriz, pizde bebekleri annem kendisi yapayi!

**
KARINCA İLE AĞUSTOS BÖCEĞİ
Yazın sıcak,güzel günlerinden bir gün, yine bizim karınca serin sulara girip rahatlayıp eğlenmek yerine yine calişmaktadir. Ağustos böceği ise evinin arka bahçesindeki havuzda güzel kızlarla birlikte eğlenmektedir. Karınca bunu her gördüğünde ise için için kıskanmakta ama
-"Sen asıl kışın görecen" diyerek kendini avutmaktadır. Derken tüm yaz böyle geçer ve yavaş yavaş sonbahar ve de kış gelir.
Yağmurlu bir kış aksamı karınca evinde,küçük sobasının önünde oturmuş pencereden dışarı bakmaktadir. Elinde de yazın topladığı yemek parçacıklarını yemektedir. Derken evin önüne bir limuzin gelir.
-"Allah Allah" der içinden.
-"Bu kimdir acep?".
Şoför çıkar ve en arka kapıya gider. Kapıyı açınca içeriden önce iki tane fıstık gibi kız ve ardından kürkler içinde bizim ağustos böceği çikar. Yavaş yavaş karıncanın evine doğru gelir.
Pencereden çikar ve
-"Hayrola ağustos böceği" der karınca.
-"Ne olsun iste..Bizim arkadaşlar çağırdı da Paris'te parti varmış, oraya gidiyorum" der ağustos böceği.
-"Sen de bir şey ister misin? diye bir uğrayayım dedim."
Karınca;
-"Sağ olasın .Aslında var bişey. Yaparsan sevinirim valla. Orada yasayan La Fontaine adında bir yalancı varmış.
Benim için onun yüzüne bi güzel tükürür müsün!..?"